İstanbul Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün sahildeki 30 dönümlük araziyi rezidans ve iş merkezi yapılmak üzere ihaleye çıkardı ve sattı. Başkan Akgün ihaleyi yaptı ama tartışmalar bitmedi. Satışa CHP içinden de Büyükçekmece halkından da tepki var. Yavuz Oğhan’dan ‘Bidebunudinle’ye konuşan Akgün’e göre halk istiyor, itiraz eden 3-5 kişi.
Sputnik’te yer alan habere göre, RS FM’e telefonla bağlanan İstanbul Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, ‘Bunu ölçmek için neden halk oylaması yapmıyorsunuz?’ sorusunu yanıtlamak yerine yayını terk etti.
Aynı yayına katılan CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker ise satışa itiraz ettiğini söyledi, ‘Genel Merkez’e durumu ilettik’ demekle yetindi.
AK Parti’ye ait belediyelerin yeşil alanları yapılaşmaya açmasına her fırsatta karşı çıkan CHP’nin İstanbul Büyükçekmece Belediyesi, sahildeki 30 dönümlük araziye rezidans, otel ve iş merkezi yaptırmaya hazırlanıyor. Yıllardır devam eden süreçte sona gelindi. Belediye ihaleyi yaptı, şimdi sonbaharda kazma vurulmaya hazırlanılıyor.
İhaleyi Katar, Suudi Arabistan ve Yemen’li ortaklarıyla alan Demir İnşaat Belediye’ye de yakın bir firma. Tartışma hem bu firma üzerinden sürüyor hem de arazinin halkın kullanımına açılması yerine inşaat alanına çevirilmesi üzerine. CHP’li Belediye Başkanı ise bir bardak suda fırtına koparıldığı kanaatinde. Hasan Akgün Yavuz Oğhan’ın ‘Satmasanız olmuyor mu?’ sorusunu yanıtladı:
“Satmasam olmuyordu. Ben belediye başkanıyım halkın önüne çıktığım zaman onlara projelerimi anlatırım, onların arkasında dururum, halk da bana oy verir. Bu haberleri yapan 3 kişinin değil, Büyükçekmece halkının isteğine göre biz hizmetlerimizi yaptık bugüne kadar ve bundan sonra da aynen böyle yapmaya devam edeceğiz. Halk bunun yapılmasını istemeseydi, bizi bugüne kadar desteklemezdi. Amaç bağcıyı dövmekse benim sizinle ve hiçbir basınla işim olmaz. Ama amaç üzüm yemekse size anlatırım. Bizi hedef alan 3-5 tane özel muhalifin yalanlarına dolanlarına cevap vermek meselesiyse, Hasan Akgün bunlara cevap vermez, başkalarına gidecekler.
‘Hasan Akgün yeşil sahayı, parkı sattı’ diyen ahlaksızdır. Burasını İstanbul’un bir cazibe merkezi yapacağım. Vatandaş bizden hizmet istiyor. Burayı mezbelelikten kurtardım. Yeşil alan falan bahane. Burası değerli bir yer olmasa ben buraya otel yapar mıyım? Mesire yeri değerli yer olmaz, değerli yer otel yeri olur, ticaret yeri olur. Mesire yeri ticaret alanı yapılamayacak yerler olur. Büyükçekmece’den Çatalca’ya kadar mesire yeri çok oraya gitsinler.”
‘EN UFAK BİR TEREDDÜTÜMÜZ YOK’
Albatros Parkı’nı alan inşaat firmasıyla, belediyenin ilişkileri de sorgulanan konular arasında. Hasan Akgün, “Büyükçekmece Basketbol Takımı’nın Kulüp Başkanı benim. Bölgemizde büyük çaplı inşaatlar yapan Demir İnşaat geçen sene takımımızın sponsoruydu. ‘Demir İnşaat geldi burayı aldı, zaten belediyenin sponsoruydu’ diye yazıp çizeceklerdir, varsın yazsınlar çizsinler. En ufak bir tereddüt ve endişemiz yok, her şeyimiz açık” dedi.
CHP’li Belediye Başkanı ‘Halk istiyor’ diyorsunuz, neden halka sormuyorsunuz?’ sorusu üzerine yayını terk etti:
“Ben halkıma sordum, 5 defa bana sandıkta, ‘yürü, arkanızdayız’ dediler. Bundan başka daha halka sorulur mu? Benim cevaplarım bundan ibarettir, dedikoduyla işim yok.”
Hasan Akgün canlı yayında milletvekilleri Eren Erdem ve Ali Şeker’in de kandırıldığını söyledi. Akgün’ün kandırıldı dediği Ali Şeker ise “Belediye’nin adına satışın kayıtlı olması, oradaki güzelim ağaçların olmadığı anlamına gelmiyor. Burada daha önceden günübirlik turistik mesire alanıydı. Vatandaşlar olarak talebimiz, burasının kamunun ortak alanı olarak kalması, belediye değerlendirip halkın kullanımına açabilir. Buranın değerli bir yer olması, halkın yararlanmayacağı anlamına gelmez” dedi.
Ali Şeker konunun halk oylamasıyla halkın kararına bırakılması gerektiğini söyledi. Peki bu uzlaşmazlık konusunda genel merkez ne düşünüyor? Şeker “Durumdan genel merkezi haberdar ettik” demekle yetindi:
“Bu konuyu partinin yetkili organlarına ilettik. ‘Bölgede vatandaşların bu konuyla ilgili sıkıntısı olduğunu, oranın kamu elinde kalıp, halkın kullanımına açılmasının daha doğru olduğunu düşünüyorum. Orada yeteri kadar rezidanslar, oteller var. Yeteri kadar betona boğuldu, bizim ihtiyacımız olan ağaçlık, koruluk alanlar ve bunları da korumalıyız diye düşünüyorum.”