Sokak sanatının öncülerinden Fransız sanatçı Jef Aérosol İzmir’de

Jef Aérosol’un siyah ve gri tonlardaki resimleriyle bir dönemin hikâyesi yazılmaktadır.

Last Updated on 3 Haziran 2017 by Yaşar Çelik

1960’lı yıllarda bazı sanatçılar Philadelphia’da duvarlara isimlerini yazarak başlattıkları “Street Art / Sokak Sanatı” akımının günümüzdeki en ünlü temsilcilerinden biri olan Fransız sanatçı Jef Aérosol, İzmir Fransız Kültür Merkezi’nin davetlisi olarak İzmir’e geldi.

Jef Aérosol 1 Haziran’dan itibaren Fransız Kültür Merkezi’nin duvarında, Dario Moreno gibi, İzmir’in simgeleşmiş kişiliklerini de içeren bir sanat çalışması gerçekleştirecek (müzisyenler, anonim kişilikler, Henri Langlois). Bu etkinlik Urban Ex Street Art Festivali kapsamında İzmir’li sanatçıların işbirliğiyle gerçekleştiriliyor.

«SOKAK SANATI» NEDİR?

Jef Aérosol’un İzmir’de geçekleştireceği duvar çalışması ve Street Art “Sokak Sanatı / Street Art” deyimi nispeten yenidir ve bir duvarı kendince işaretlemek anlamına gelen bir kültürel ve sanatsal ifade şeklidir. Bununla beraber, “ Street Art ” yeni bir akım değildir, hatta Pompei’de Lascaux mağaralarına kadar uzanan arkeolojik bir geçmişi vardır. Eski çağlarda duvar yazıları ve resimler siyasî, dinî, cinsel ya da kişisel içerikli mesajlar iletirdi. İzmir’de buna en güzel örnekleri, 2003 yılında İzmir Agorası’nda bulunan ve halen restorasyonu yapılan, antik döneme ait ( M.S. 2. ve 3. yüzyıl) kömürle çizilmiş sayısı binleri bulan tekne, kuş, hayvan, gladyatör graffitileridir.

1960’lı yıllarda bazı sanatçılar Philadelphia’da duvarlara isimlerini yazarak bu akımı başlattılar ve ilk duvar yazarları oldular. Ardından graffiti yoğunluk kazandı ve demir yolları boyunca, New York, Chicago istikametine giden tren vagonlarına yayıldı. Kısa süre sonra Atlantik Okyanusunu aşıp Avrupa’ya ulaştı. Tam bir yaratıcılık ve fikir patlamasına sebep olan akım, çizgi roman, dövme, sinema, müzik gibi, etrafındaki bütün kültürlerden esinlendi. Ardından önce Punk sonra da hip hop ve Rap ile büyüme sürecine girdi. Direnişin yeri haline gelen Berlin duvarı, müthiş bir destek oldu, Sanatçılar, yasaklara rağmen, kendilerini ifade etmek için duvarları zapt ettiler. Öte yandan Paris’te, Mayıs 68 olayları slogan kültürünün gelişmesine önayak olmuştu ve Ernest Pignon-Ernest gibi, Gerard Zlotykamien gibi, şablon (stencil) sanatçıları artık kentsel alanlara inmişlerdi. Graffiti deyince Stalingrad’daki boş alan ya da Louvre’un kazıktan duvarları gibi, efsane olmuş yerlerden bahsetmek mümkündür. Seksenli yılların başlarında Jef Aérosol ve Miss-Tic gibi sanatçılar graffitide usul ve kuralları belirlerseler de kendileri, mücadeleci ve şiir dolu bir estetikle ifadenin aracı olarak şablon tekniğini seçmişlerdir.

Aynı zamanda «Stencil » olarak da bilinen şablon tekniği, logo, resim ve mesaj üretiminde kullanılan çok pratik ve etkili bir baskı yöntemidir. Sanatçı önce bir resimden esinlenerek sert bir maddeden bir motif keser, sonra da sprey boya kullanarak şehrin duvarlarını boyar. Her ne kadar sokakta duvarı boyama işlemi kısa sürse de, ön hazırlık zaman alır ve incelik gerektirir. Stencil sanatçıları işin renklendirme kısmında, çabuk sonuç almak için ekseriyetle sprey boya ile uygulama yapar. Ancak fırça, sünger veya kalemden faydalandıkları da olur. Şablon iyi tasarlandığında aynı uygulama için birkaç kez kullanılabilir. Sanatçı birden fazla şablonla farklı şekiller, renkler ve desenler üretebilir.

ETKİNLİK HAKKINDA

70’li ve 80’li yıllarda sokaklar bir çeşit ifade alanı haline gelmişti: O dönemde ortaya çıkan graffiti, duvar resimleri, kolajlar, şablonla çizilen şekiller, günümüzde «Sokak sanatı » olarak adlandırılmaktadır. Fransız sanatçı Jef Aérosol bu anlamda sokak sanatının öncülerinden biri olarak kabul edilmektedir. Şablonlar ve sprey boyalar sanatçının kendini ifade etmekte kullandığı aletler olmuştur. Jef Aérosol genellikle Elvis Presley, Gandhi, John Lennon, Jimi Hendrix, Jean-Michel Basquiat gibi kişiliklerin çizimlerini yapmasının yanı sıra, eserlerinde sokakların isimsiz kahramanlarına da yer verir; müzisyenler, gezginler, dilenciler, çocuklar… Bu kişilikler sanatçının insani değerlere olan derin bağının yansıması olarak yansıtılır. Güncel olaylardan, eserini gerçekleştirdiği şehirden ve kendi öz kültüründen ilham alan sanatçı, mekanlarla o şehrin yaşayanları arasında bir diyalog kurar. Sanatçının siyah, beyaz ve grinin tonlarıyla gerçekleştirdiği çizimler bir devrin hikayesini anlatır. Jef Aérosol çizimlerini ikinci imzası ve markası niteliğindeki meşhur gizemli kırmızı ok işaretiyle sonlandırır. Sanatçının sembolik eserlerinden biri olan, Çin, Londra ve New York’daki çizimlerinde de yer alan, yalnız ve düşünceli bir genci resmettiği « Oturan çocuk » İzmir’deki eserde de yer alacaktır. İzmir Fransız Kültür Merkezi’nin davetlisi olarak İzmir’e gelen olan Jef Aérosol 1 Haziran’dan itibaren Fransız Kültür Merkezi’nin duvarında, Dario Moreno gibi, İzmir’in simgeleşmiş kişiliklerini de içeren bir sanat çalışması gerçekleştirecek (müzisyenler, anonim kişilikler, Henri Langlois). Bu etkinlik Urban Ex Street Art Festivali kapsamında İzmir’li sanatçıların işbirliğiyle gerçekleştirilecektir.
www.altizmir.com/urbanex

İzmir Fransız Kültür Merkezi
Cumhuriyet Blv. No: 152
Alsancak, İzmir

Küratör
Caroline DAVID
caroline.david@ifturquie.org

Koordinasyon
Dilek KURT
dilek.kurt@ifturquie.org
Vasıf Çınar Bulvar yönündeki
İzmir Fransız Kültür Merkezi duvarı

Jef Aérosol Hakkında

Jef Aérosol 1957 yılında Fransa’nın Nantes şehrinde doğdu. İngilizce öğretmenliği yaptı, ardından bir süre İrlanda’da yaşadı. Müziğe olan tutkusuyla Windcatchers, Open Road ve Distant Shores gibi gruplarla İrlanda geleneksel folk müziği ve rock’n blues çaldı… Seksenli yıllarda, fotografizm, görsellik ve punk fenomenin yarattığı coşku ortamında Jef Aérosol ikinci baharını yaşayacaktır. Stencil denilen ve şablonla yapılan duvar resimleri yapmaya başladı. Epsylon Point, Blek le Rat ve Miss gibi isimlerle birlikte, bu sanat biçimini kullanan ilk nesil Fransız kent sanatçıları arasında yer alan bir öncü olmuştur. İlk eserlerinde kendi portrelerini çizmiş olsa da, başta Rock müzisyenleri olmak üzere kültürel hayatın önemli isimleri ve bazı anonim karakterleri, hepsinin kendisi için eşit önemde olduğunu belirten V.I.P. (Very Important Pochoirs/ Çok Önemli Şablonlar) başlığıyla eserlerine yansıtmıştır. Jef Aérosol’un siyah ve gri tonlardaki resimleriyle bir dönemin hikâyesi yazılmaktadır.