Site icon Turizm Günlüğü

Mavi Yolculuk Adalar

Yaz gelince hepimizi bir telaş sarar. Parlayan güneşle ısınan havayla birlikte içimiz de ısınır, kıpır kıpır olur. Deniz düşkünü olarak bıraksanız su üzerinde 24 saat durup 365 gün yaşamaya razı olan ben hayallerimin yolculuğuna çıktım. Türkiye’de bunu layıkıyla yapan ve tam 5 yıldızlı bir servis veren Barbaros Yatçılığın B&B teknesi ile çıktığım mavi yolculuk kaptan Ceyhun Alpaslan ve ekibi ile 7 gece 8 günlük tam bir şölene dönüştü. Mavi yolculuk adalar

Barbaros Yatçılığın B&B teknesi ile Bodrum limanından başlayan ve Kos, Leros, Patmos ve Lipsi’yi kapsayan mavi yolculuğa doyamadım.

.

KOS – TIP BİLİMİNİN DOĞUM YERLERİNDEN BİRİ

Mavi sulardaki seyir muhteşemdi. Varış noktası ve yeni bir yeri keşfetme heyecanının yanında suların üzerindeki ahenkli dansımızdan adeta büyülendim.

Mavi yolculuğumuzun ilk durağı Kos Adası’ydı. Gümrük işlemlerini yapılıp Yunanistan’a ilk giriş yaptığımız bu adada insanı büyüleyen başka bir hava var. Sakin ve kendi halinde görünen Kos, bir yunan adasında aradığınız her şeye sahip.

Yolculuk boyunca kahvaltı ve öğle yemeklerini teknede profesyonel ahçıların hazırladığı muhteşem bir sofrada yedik. Birbirini tanımayan 25 kişinin oluşturduğu uyumlu bir toplulukta bir arada olmaksa tatilin bonusu oldu.

Kos, tıbbın babası olarak kabul edilen Hipokrates’in doğum yeri.. On iki Adalar’ın (Dodecanese Islands) en büyük 2. adası olan Kos’ta 560 yaşında bir ağaç, 211 yıllık eski bir çeşme ve birçok plaj bulunuyor. En renkli gece hayatına sahip adalardan biri olan Kos’un Nafklirou adı verilen barlar sokağı her zaman kalabalık ve hareketli.

Kos’a vardığımızda Hospitaller şövalyelerinin inşaa ettiği kalenin duvarlarının dibine tonoz aldık. Yakında bin yıllık Hippocrates ağacı ve antik Kos’un agorasını görmek mümkün.

Kos Adası’nda bulunan pek çok taverna ve restoran tatilinizi bir yemek şenliğine dönüştürebilir. Teknede akşam yemekleri de servis ediliyor. Harika lezzetli yemekler ancak dışarıda yemek istemeyenler için tabii ki geleneksel yunan lezzetlerinin olduğu her keseye uygun restoranlar var.

Kos güzel bir yürüyüş yapmak ve akşam romantik bir yemek için harika bir tercih. Kesinlikle uğranılması gereken bir liman.

Ben deniz mahsulleriyle ünlü Karnagio Restoranını denedim. Lambi plajı önündeki bu balık lokantası adanın en iyilerinden biri. Yediğim balıklar çok taze ve lezzetliydi. Biraz dolaşırsanız damak tadınıza uygun mutlaka fiyatları da uygun bir restoran bulabilirsiniz.

Harika bir yemeğin ardından akşam kahvemi teknede içtim. Sabah erken yola çıkacağımız için erken yatmayı tercih ettim .

Kos’ta bir gecelik konaklamanın ardından sabah Leros’a doğru yola çıktık.

LEROS – EGE’NİN EN GÜVENLİ LİMANI

Leros hem Ege denizindeki en güvenli limana hem de en güzel manzaralara ev sahipliği yapan bir ada.

Merdivenleri, dar sokakları ve çiçek bahçeleri görmeye değer. Platanos’tan 300 basamak çıkarak Leros Kalesi’ni görmek mümkün. Adayı bisiklet kiralayarak ya da yaya olarak keşfedebilirsiniz.

Leros’un ana limanı Lakki güvenli bir ada. Daha güneydeki Xerokampos ve kuzeyindeki Agia Maria da güzel ve huzurlu.

Adanın doğu kısmında Byzans kalesinin hemen altında balıkçı limanı olan Pateli var.

1930’larda işgalci kuvvet olan İtalyanlar Lakki’yi donanmalarının ana üssü yapmışlar kalıntılarını hala görebilirsiniz. Palaeokasro kalesinin manzarası ise süper.

Bu adanın en meşhur restoranı Mylos. Restoranın parmakları yalatan yemeklerini hem de sahibi olan şef hazırlıyor. Sebzeleri kendi bahçesinde organik yetiştiren şef, baharatları bile kendisinin hazırladığını söylüyor.

Restoranın en beğenilen yemekleri arasında “KATAIFI CHEESE” var. 7.50 Euro ama yediğim en güzel yemek keçi peyniri ve kekik balı ile sos kullanılıyor.

Swordfish pastırma, Octopus Carpaccio (Kaymılış ve tütsülenmiş iki şekilde yapılıyor) Lobster ve Karides Pilavının tadına doyum olmuyor. Bu yemeklerde şef soya sos ve organik krema kullanıyor.

Burası bir aile restoranı ve dünyanın dört bir yerinden meraklıları var. Tabii ben de buradaki konaklamamız da Mylos’u tercih ettim. Şef dünya yemeklerini tatmak için her yıl dünyanın değişik yerlerine gidiyor ve en yeni tarifleri getirip yunan mutfağına uyarlıyor.

Türk müşterileri yoğunlukta ama İtalyan ve Fransızlar da yoğun ilgi gösteriyor.

Buradaki konaklamamız tam bir gurme olduğum için lezzet durağı olarak aklımda kaldı. Harika bir akşam yemeği ve harika bir geceden sonra bir sonraki sabah üçüncü durağımız olan Patmos’a doğru yola çıktık.

Yolda harika koylarda durup yüzmeyi ve güneşlenmeyi ihmal etmedim. 7 gün boyunca yanıma aldığım okuma listemdeki tüm kitapları bitirdim. Ruhum ve bedenim tam bir bayram yaptı.

PATMOS – ORTODOKSLARIN HAC DESTİNASYONU

Patmos’un insanı büyüleyen mistik bir havası var ve insanı hemen etkisi altına alıyor. Burada Aziz John’un Yeni Ahit’in son bölümünü yazdığı mağara yer alıyor. Ortodoksların hac destinasyonu.

Beyaz taş evleri ve iç içe girmiş avluları Patmos’a ayrı bir nostaljik hava veriyor. Burada yaptığım alışverişte aldığım kıyafet ve ayakkabılara arkadaşlarım bayıldı. Alışveriş tam bir şölene dönüşüyor. Birbirinden kaliteli ürünler ve son moda elbiseleri almadan geçmek neredeyse mümkün değil.

Tabii yemeğe düşkün olduğum için adanın en popüler restoranını bulmakta da geç kalmadım. Benetos’un mutfağı beni adeta büyüledi. Harika bir konaklama oldu. Alışveriş ve muhteşem lezzetler daha fazla ne isteyebilirdim ki…

LİPSİ 600 KİŞİLİK GİZLİ CENNET

İnanılmaz muhteşem bir adaya ayak basıyoruz. Lipsi Yunan adaları içinde en huzurlu yerlerden biri ve kafa dinleme yeri olarak biliniyor. Son yıllarda ada turistik trend olma yolunda ilerliyor gibi sanırım yakında burası da büyük kalabalıkların tercih ettiği bir ada olacak.

KIARA Butik Lipsi’nin en popüler alışveriş yerlerinden biri.

Büyük projeler yasak olduğu için büyük oteller yok.

Lipsi’nin aynı adlı geniş limanı ana kasabanın oldukça korunaklı bir koyunda yer alıyor. Limanın beton iskelesine demir attık.

KIARA Butik’in işletmecileri, müşterilerinin genellikle Avrupalı turistler olduğunu söyledi.

Burası kristal mavisi suların yanı sıra harika kumsallara sahip. Beyaz evleri, birçok kafeterya, taverna ve restoranların bulunduğu güzel bir meydanı olan şehir merkezi, adada bulunan küçük doğal liman içerisinde yer alıyor.

Dar sokaklar arasında yer alan mağazaları gezmek de ayrı bir keyif Lipsi’de…

Adanın kendine yeten bir üretim potansiyeli ve pek çok sertifikalı organik ürünü var. Uzun yıllara dayanan şarapçılık geleneği sayesinde saysız bağa sahip olan adada her yıl Ağustos ayında gerçekleştirilen şarap festivali büyük ilgi görüyor.

Lipsi’nin gelecekte yelkenciler için umut vadeden birinci sınıf bir tatil destinasyonu olacağından hiç şüphem yok.

KALYMNOS

Son durağımız Kalymnos, Oniki adaların kuzeyinde kalan Türk kıyılarına oldukça yakın bir ada. Kaya tırmanışı destinasyonu olarak ün yapan Kalymnos’ta her yıl uluslararası bir festival yapılıyor.

Süngerciliği çok popüler olduğu adada deniz ürünlerinden yapılmış muhteşem hediyelik eşyalar bulmanız mümkün. Kalimnos’ta limandan kiralayacağınız kanolarla tatilinize renk katmanız mümkün. Eğer deniz sporlarını seviyorsanız burası kano kiralayıp etrafı keşfetmek harika bir tercih.

Burada akşam yemeğini teknede yemek istediğim için bir restoran keşfine çıkamadım ancak teknedeki yemekler de muhteşemdi. Aşçımız Yunan yemekleri ve dünya yemekleri konusunda tüm hünerini sergiledi. Teknede hep birlikte unutulmaz bir yemek yedik.

Rüya gibi geçen mavi yolculuğumun son durağıydı Kalymnos. Tur Bodrum’da noktalandı. Barbaros Yatçılığın misafirperver kaptan ve ekibiyle tekrar başka bir mavi yolculukta buluşmak dileğiyle ayrılırken yeni yerler keşfetmekle birlikte kendim de adeta yenilendim. Turizm Gazetesi Turizm Günlüğü için çıktığım bu mavi yolculuk asla unutamayacağım. Hem yeni ufuklara, hem de kendime yaptığım harika bir yolculuk oldu….

Exit mobile version