Last Updated on 10 Ocak 2020 by Yaşar Çelik
Danışmanlık, araştırma ve analizleriyle şirketlerin yüksek güven kültürü oluşturabilmelerini sağlayan Great Place to Work, kurum kültürü gelişimiyle rekabette nasıl öne geçilebileceğini yaptığı araştırmalar ile ortaya koyuyor. Araştırmalar, yüksek güven kültürüne sahip şirketlerde, çalışanların işten ayrılma oranlarının yüzde 50 azaldığını gösteriyor.
Çalışanların iş yerindeki deneyimleri, şirketlerin kaderini etkiliyor. Şirketler, çalışanlarına değer verdikçe ekonomik performansları da doğru oranda artıyor. İş yerinde yüksek güven kültürü tesis eden firmalar, günümüzün ultra rekabetçi iş dünyasında büyük bir avantaj elde ediyor. Çalışanların iş yerlerinde kendilerini güven içinde hissetmeleri, yapılan yatırımın geri dönüşünü de hızlandırıyor. Çalışanlar, güven düzeyi yüksek işyerlerinde olduklarını hissettiklerinde, işlerini 3 kat daha fazla severek yapıyorlar.
Yüksek güven kültürü ile daha yüksek müşteri memnuniyeti
Great Place to Work’ün analiz çalışmaları, yüksek güven kültürü sağlayan şirketlerde, çalışanların işten ayrılma oranlarının yüzde 50 oranında azaldığını gösteriyor. Ölçek bağımsız gerçekleştirilen çalışmalarda, ekonomik performansın ve çalışan performansının üç kat arttığı görülüyor. Ayrıca yüksek güven kültürüne sahip şirketlerde bulunan saygı ve yenilikçilik atmosferi, doğru ve hızlı kararlar alınabilmesini sağlıyor. Amerika’da faaliyet gösteren yüksek güven kültürüne sahip şirketler, rakiplerinden yaklaşık 3 puan daha yüksek müşteri memnuniyeti derecelendirmesine sahip oluyor.
Çalışanların işten ayrılmaları 550 milyar dolara mal oluyor
Great Place to Work raporlarına göre, çalışanlarının potansiyellerini ortaya çıkarmayan ve yüksek güven kültürü ekosistemine sahip olmayan firmalarda, çalışanların işten ayrılma oranları kurum kültürünün olumsuz etkisiyle yüzde 50’yi buluyor. Araştırmalarda, Amerika’daki çalışanların işten ayrılma oranlarının kurumlara maliyeti 550 milyar dolar olarak ifade ediliyor. Yüksek güven kültürü çatısı altında çalışmalarına devam eden şirketlerde ise çalışanların işten ayrılma oranları yüzde 50 oranında azalırken, firmaların mali kayıplara uğramalarının önüne geçilmiş oluyor.
Kimse büyük bir makinede küçük bir dişli gibi hissetmekten hoşlanmaz
Şirketlere yüksek güven kültürüne sahip olma konusunda danışmanlık ve uzmanlıkları ile destek olduklarını belirten Great Place to Work Kurumsal İletişim ve Pazarlama Müdürü Volkan Tarsus, “Verimliliği artıran ve sürdürülebilir başarının önünü açan yüksek güven kültürü, kurum içinde hızlı ve sorunsuz karar alabilmeyi mümkün kılıyor. Çalışan beklentilerinin karşılandığı bir ortam yaratılması, doğal olarak müşteri memnuniyetinin artmasına olanak sunuyor. Değer merkezli bir ekosistemi hayata geçirmiş şirketlerin çalışanları, şirketlerinden gurur duyduklarını anlatmaktan çekinmiyorlar. Araştırmalarımızda, Fortune 100 En iyi İşveren şirketlerindeki çalışanların yüzde 93’ü şirketlerinden başkalarına gururla bahsedebiliyor. Türkiye’nin en iyi işverenleri araştırmasına katılan şirketlerde bu oran yüzde 84. Geleceğin şirketleri arasında yer alabilmek için yüksek güven kültürü oluşturulması gereklilikten çok zorunluluk haline geldi.” dedi.
9 maddede mükemmel bir iş yeri kültürü oluşturmak
Her yıl Türkiye’nin En İyi İşverenleri Araştırması’nı gerçekleştiren ve listeye giren şirketleri ödüllendiren Great Place to Work, şirketlerin neden yüksek güven kültürü oluşturmaları gerektiğini ve bu yapının avantajlarını 9 başlık altında özetliyor.
Çalışan deneyiminin firmaların gücüne güç kattığını gösteren çalışmaya göre, yüksek güven kültürü oluşturmak için atılması gereken adımlar şöyle sıralanıyor:
Herkes için mükemmel bir iş yeri kültürü oluşturmak,
Çalışanların performansını artırmak,
Çalışan bağlılığını yükseltmek,
Yenilikçi bir atmosfer oluşturmak,
Çevik ve hızlı operasyon gücüne sahip olmak,
Müşterilerin mutlu olmasını sağlamak,
Çalışanların işten ayrılmalarını azaltmak,
Marka sadakati oluşturmak ve marka elçileri yetiştirmek.
Great Place to Work Hakkında:
Great Place To Work Enstitüsü, kurum kültürü konusunda uzmanlaşmış, 5 kıtada ve 56 ülkedeki ofisleri ile sektör ayrımı olmadan tüm ölçeklerdeki şirketlere mükemmel işyerlerini inşa etmeleri, geliştirmeleri konusunda destek veren bir araştırma ve danışmanlık kurumudur. Great Place to Work’ün güvene dayalı felsefesi dünyanın her yerinde çalışan odaklı ve yüksek güven kültürü yaklaşımı ile mükemmel iş yeri kültürlerinin yaratılmasına katkı sunarken, şirketlerin ekonomik performanslarını da artırmalarına yardımcı oluyor. Kamu ve kâr amacı gütmeyen sektörler de dahil tüm sektörlere hizmet sunmaktadır. Bu çalışmaları sebebiyle küresel dünyadaki ekonomik yapıları ve şirket yapılarını yakından tanımakta; akademik alanda ve diğer araştırma şirketleri ile geliştirdiği işbirlikleri sayesinde de yöntemlerini sürekli geliştirmektedir. 1991 yılında kurulan Great Place to Work’ün Türkiye Ofisi 2012 yılında açılmıştır. Great Place to Work, 25 yılı aşkın süredir dünya çapındaki en iyi işverenleri belirlemekte ve sonuçlarını kamuoyu ile paylaşmaktadır. En İyi İşverenler listeleri, işveren markasının duyurulması ve güçlendirilmesi için şirketler tarafından tercih edilen ve kabul görmüş bir araştırmadır. Enstitü’nün her yıl 7 bine yakın işletme ve 16 milyondan fazla çalışanı dahil ettiği analizleri, kurum kültürü alanında dünyada gerçekleştirilen en geniş çaplı araştırma olma özelliğini taşımaktadır. Hizmet verdiği ülkelerdeki en iyi işveren listelerinin yanı sıra, 100 Best Workplaces in Europe (Avrupa’nın En İyi İşverenleri) ve World’s Best Multinationals (Dünyanın En İyi Çok Uluslu İşverenleri) listelerini hazırlamaktadır. Fortune’s 100 Best Companies To Work For listesi de Great Place to Work tarafından belirlenmektedir.