Last Updated on 7 Eylül 2017 by Yaşar Çelik
İsrail Büyükelçisi Eitan Naeh ve eşi Cheryl Naeh MAG Eylül için verdiği röportajında tekrar Türkiye’de olmaktan çok mutlu olduklarını söyledi. İsrail’de yaşadıkları zamanda bile Türkiye’ye tatile gelen çift, burada birbirinden güzel anıları olduğunu söyledi.
Ankara’nın yaşaması kolay bir şehir olduğunu belirten Eitan Naeh, “Burada istediğim her yere kolayca ulaşabiliyorum” dedi. Türkiye ve İsrail arasında artan dış ticaret hacminin ilişkilerde yarattığı sonuçlara değinen Naeh, “İş olanakları oldukça arttı. Ticaret, insanları bir araya getirir ve insanların en önem verdiği şeylerden biridir. Ekonomik açıdan ülkenin iyiliğini ve iki ülkenin birbirinin ürünlerini kullanabilmesini sağlar. Bugün İsrail’e giderseniz, Türkiye’den ne kadar çok beyaz eşya bulunduğunu görseniz şaşırırsınız” dedi. Başkalarıyla her zaman aynı fikirde olmanın mümkün olmadığını ancak ekonomilerimiz dengeli ve birbirini tamamlayan özellikte olmalıdır diyen Büyükelçi, İsrail’de yüksek teknoloji açısından pek çok yatırım olanaklarının olduğunu belirtti. Türkiye’nin özellikle teknoloji endüstrisinde İsrail’deki inovasyonlardan büyük bir fayda sağlayabileceğinin altını çizdi.
İsrail Büyükelçisi Eitan Naeh, Türkiye- İsrail ilişkilerini MAG okurları ile gerçekleştirilen özel röportajın bir kısmını yayınlıyoruz:
“Bu ay ki röportajımızı yapmak üzere, geçmişten günümüze inişli çıkışlı ilişkilerimizi iyileştirmek ve bunun sürekliliğini sağlamak için iyi niyetli bir tavırla ülkemizde göreve başlayan, bu konuda umudunu yitirmeyen İsrail Büyükelçisi Eitan Naeh ve zarif eşi Cheryl Naeh’in konuğuyuz.
Elçilik rezidansına vardığımda başta Büyükelçi Eitan Naeh’in kendisi ve eşi Cheryl Naeh olmak üzere, Büyükelçilik Sözcüsü Rasha Athamni ve Basın Müşaviri Barkın Öztürk’ten oluşan sıcakkanlı, küçük bir grup tarafından karşılandım. Sonradan fotoğrafların çekilmesi için ayağa kalktığımızda bu gruba Büyükelçi’nin köpeği J.D. de katıldı. Özenle hazırlanmış ikram sehpasının etrafındaki sohbetimiz çok samimi ve keyifliydi. Daha önce de farklı bir pozisyonda Türkiye’de görevli bulunan Büyükelçi Eitan Naeh ve eşi, aslında ülkemize oldukça alışkın. Gezmeyi, tarihi ve yeni yerler görmeyi çok seven aile, İsrail’de yaşadıkları zamanlarda bile Türkiye’ye tatile gelmişler. Buradaki tatilleri birbirinden güzel aile anılarıyla dolu. Tarihe karşı olan ilgileri, onları özellikle Türkiye’de eski uygarlıkların izlerini taşıyan yerlere yöneltmiş. Sadece Türkiye’de bulunmaktan değil Ankara’da yaşamaktan da son derece mutlu olduklarını belirtiyorlar. Özellikle Bayan Naeh İstanbul’a göre Ankara’nın yaşaması daha kolay bir şehir olmasından memnun. Burada istediği her yere kolayca ulaşabildiğini söylüyor.
Türkiye’de göreve başladığınızdaki ilk izleniminizle Türk halkı ve kendi halkınız arasında bulduğunuz benzerlikler nelerdir?
Eitan Naeh: Sıcakkanlılık, sabır, doğallık, her şeyden önce aynı kıta tarihini paylaşan Akdeniz insanları oluşumuz… Bir diplomat yabancı bir şehirde göreve başladığı zaman önce oradaki farklılıkları görür ama zaman geçtikçe benzerlikleri görmeye başlar. Elbette farklılıklar var ama zaman geçtikçe daha önce Türkiye’de ilk görevli olduğum dönemdeki şeyleri hatırlayarak daha çok benzerlik görüyorum. Türkler de çabuk sinirlenen ama çabuk unutan bir toplum… Onlar da İsrailliler gibi sevilmeyi, takdir edilmeyi, saygı duyulmayı seviyor. Ayrıca İsrailliler gibi hassas insanlar. Bölgeyi içgüdüsel olarak anlayan ve bilen, seyahat etmeyi seven, tarihleri ve geçmişleri ile gurur duyan bir toplum. Yemeklerimiz, iklimimiz, coğrafyamız gibi pek çok benzerliklerimizin yanında farklılıklarımız da var tabii ki…
Türkiye ve İsrail arasında artan dış ticaret hacminin ilişkilerde yarattığı olumlu sonuçlar nelerdir?
Eitan Naeh: İş olanakları… Ticaret insanları bir araya getirir ve insanların en önem verdiği şeylerden biridir. Ekonomik açıdan ülkenin iyiliğini ve iki ülkenin birbirinin ürünlerini kullanabilmesini sağlar. Bugün İsrail’e giderseniz, Türkiye’den ne kadar çok beyaz eşya bulunduğuna şaşırırsınız. Mesela Beko ürünleri… Büyük mağazalara giderseniz, Türk buzdolapları ve çamaşır makineleri görürsünüz, Türk yapımı ya da Türkiye’den gelen, Türkiye’de üretilen Bosch eşyaları gibi… Arabalarda da aynı durum geçerli. İsrailliler araba satış noktalarına gidip Toyota ve Fiat gibi Türkiye’de üretilmiş arabaları alırlar, aynısını burada da görmeyi isterim. Başkalarıyla iletişim kurduğunuzda hep aynı fikirde olmazsınız ama ekonomilerimiz dengeli ve birbirini tamamlayan özellikte. İsrail’in inovasyon ve yenilikçi düşüncelerin ülkesi olduğunu düşünürsek, Türkiye’nin özellikle teknoloji endüstrisi İsrail’deki inovasyonlardan büyük bir fayda sağlayabilir. İsrail’de yüksek teknoloji açısından pek çok yatırım olanakları var. Doğalgaz boru hattı bittiğinde enerji sektöründe iki ülke bir araya gelecek ve yakınlaşacak. Enerji sektörü dışında başka ekonomik alanlarda da aynı etkiyi göreceğiz. Bazen ticarette fark yaratan verdiğimiz dikkattir. Türkler İsrail’e gider ya da iş dünyamız Türkiye’ye gelirse, her iki ülke de ilişkilerinin katma değer ve avantajlarını keşfedebilir. Ticaret insanları bu yüzden bir araya getirebiliyor.
Türkiye’de göreve başlamadan önce Türkiye’nin sizin için en ilgi çeken tarafı neydi?
Eitan Naeh: Tarihi çok severim ve Osmanlı İmparatorluğu’nun olduğu kadar Türkiye’nin de tarihi muhteşem. Politik tarihi, kültürü, müziği, sosyo kültürel yapısı çok etkileyici. Benim için Türkiye’nin çekiciliği buraya görevli olarak gelişlerimden çok daha önce başlar. İsrail’de ilkokulda Türkiye’nin coğrafyasını öğrenirdik. Hazırlayıp öğretmenime teslim ettiğim ilk ödevim İzmir hakkındaydı. İzmir hakkındaki yazım Time posta kartlarıyla birlikteydi. Sonrasında bu ilgim üniversitede devam etti. Ayrıca biz de Atatürk hakkında İsrail’de çok şey öğreniyoruz.
Türkiye’de gezip görmeyi düşündüğünüz yerlerle ilgili planlarınız nelerdir?
Bayan Naeh: Henüz Karadeniz bölgesine gitme fırsatımız olmadı. Ege bölgesinde de İzmir’den Çanakkale’ye kadar olan kısmı görmedik. Buraları görmekle ilgili planlarımız var. Marmaris ve Fethiye’yi daha önce görmüştük. Türkiye çok büyük ve çok güzel bir ülke. Dolayısıyla bizim için Türkiye’de görülecek daha çok yer var.
Eitan Naeh: Burada seyahat etmek çok hoşumuza gidiyor. Zaman buldukça, özellikle tarihi içeriği olan yerlere gidiyoruz. Birkaç hafta önce Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Kütahya’ya davet edildik. Aizanoi Harabeleri’ni ve yeni kazı alanını gördük, çok ilginçti. Ayrıca Şef Carlo Gisler ile tanıştık. Bu, sabırla üzerinde çalışılmış bir kombinasyondu. Tarihi ve arkeolojiyi çok severim. Bu coğrafi bölgede tarih Hititler’e dayanır. 1993’te Türkiye’ye geldiğimde ve 2016’nın sonunda buraya döndüğümde ilk gittiğim yer Hattuşaş oldu. Hititler Tevrat’ın bazı bölümlerinde bahsedilen insanlar. Tarihi ve arkeolojik açıdan kültürler arası etkileşimi görmek benim için çok ilginç. Bugün de bizim tarihçilerimizi ve arkeologlarımızı sizinkilerle her zaman içten bir iletişim içinde görmek şaşırtıcı değil. Bunların içinde sizde ve bizde çok ünlü isimler var.
Birçok İsrailli de tatil için Türkiye’yi tercih eder
Türkiye’deki ilk yazınızı nasıl geçirdiğiniz?
Eitan Naeh: Bodrum’da bir otele gittik, çocuklarımız da bizimleydi ve çok güzel bir misafirperverlikle karşılaştık. Türkiye’nin bu bölgesini çok seviyorum. Dağları ve turkuaz renkli denizi görmek harika. İki gün bir guletle denize açıldık. Bu sefer ilk defa olarak Bodrum’da kesintisiz bir tatil yapma fırsatım oldu. Daha önce de Bodrum’a gitmiştik ama elçilikten Ankara’ya çağırılınca bir süreliğine dönmek zorunda kalmıştım. Bu on günlük tatil bizim kesintisiz ilk tatilimiz oldu. Bizim aile tatillerimiz genellikle Türkiye’de olur. Buraya gelmeden önce de tatil için Türkiye’yi tercih ederdik. Azerbaycan’da görevli olduğum zaman iki haftalığına Fethiye’ye geldik. Ailece yaptığımız en güzel tatillerden biri 2003 yılında Fethiye’de yaptığımız tatildi. Ölüdeniz’i görmenin en güzel yolu yamaç paraşütü ile havadan görmekti. İsrail’de olduğum zaman da birkaç günlüğüne Belek’e geldik. Birçok İsrailli de tatil için Türkiye’yi tercih eder.”
İlkleri ve yenilikleri okurları ile buluşturan MAG, İdil Fırat’ın kapak yıldızı olduğu Eylül sayısında birbirinden renkli içerikleri,özel röportajları ile www.magdergi.com.tr, DijiMecmua, Turkcell Dergilik ve seçkin kitapçılarda sizlerle buluşuyor.