TÜROB Başkanı Timur Bayındır, yaz dönemini umutlu kapattıklarını dile getirerek, “Yıllık bazda gelirlerde henüz artış başlamadı ama aylık bazda fiyat artışı olması ve doluluk oranlarının iki yıl önceki rakamları yakalaması umut verici oldu” dedi. TÜROB Geleneksel Buluşması’nda konuşan Bayındır, bu artışın büyük ölçüde Ortadoğu pazarından kaynaklı olduğuna dikkat çekti. Bayındır, 2018’de özellikle Haziran-Ekim döneminde Ortadoğu, Kuzey Afrika ile İran ve Irak’tan önemli oranda turist akımı olmasını beklendiğine işaret etti. Bayındır, TÜROB olarak tanıtım seferberliği başlatacaklarını kaydetti.
Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Timur Bayındır, 2018 yılında Ortadoğu’dan, Kuzey Afrika ile İran ve Irak’tan önemli oranda turist akımı olmasını beklendiğini belirtti. TÜROB’un geleneksel buluşması bugün (26 Eylül Salı) Conrad İstanbul Bosphorus Hotel’de gerçekleştirildi. Etkinlikte konuşan TÜROB Başkanı Timur Bayındır, yaz dönemini umutlu kapattıklarını dile getirerek, “Ağustos ayında doluluk artışıyla yazı bitirdik. Yıllık bazda gelirlerde henüz artış başlamadı ama aylık bazda fiyat artışının olması ve doluluk oranlarının iki yıl önceki rakamları yakalaması umut verici oldu. Türkiye’nin Ağustos 2017 otel dolulukları, 2016 yılının aynı dönemine yüzde 40.5 arttı ve yüzde 75.3 olarak kaydedildi. Türkiye’nin doluluklarının iki yıl önceki oranı, yani Ağustos 2015’teki yüzde 72.9’luk oranı yakalayarak aştığı gözlendi” diye konuştu.
Bu artışın büyük ölçüde Ortadoğu pazarından kaynaklı olduğuna dikkat çeken Bayındır, bu talebin önümüzdeki yıl da devam etmesini beklediklerini kaydetti. 2018 yılında özellikle Haziran-Ekim döneminde Ortadoğu’dan, Kuzey Afrika ile İran ve Irak’tan önemli oranda turist akımı olmasını beklendiğini belirten Bayındır, “Bu bölgelerden gelecek talebin artırılması için etkinliklerimizi artıracağız” dedi.
TÜROB’dan tanıtım seferberliği
TÜROB olarak uluslararası platformda adeta tanıtım seferberliğine kalkacaklarına işaret eden Bayındır, “Ciddiyetle ele alacağımız pazarların başında Çin geliyor” dedi. Bayındır, şunları söyledi: “Uluslararası turizm harcamalarında Çinli turistlerin harcamaları, 2016 yılında yüzde 12 artarak 261 milyar dolara ulaşırken, Çinli turistlerin sayısı yüzde 6 artarak, 135 milyona ulaştı. Bu rakamlar pazarın ne denli büyük olduğunu anlatmaya yetiyor. Bu kadar büyük hacimli bir kaynak pazardan ülkemiz aldığı pay ise yılda sadece 167 bin Çinli turist. Yaklaşık 3 ay önce 1 milyon Çinli hayal değil demiştik. Bu konu, Bakanlığımız tarafından da gündeme alındı. Çin, kültürü ve alışkanlıklarıyla kolay bir pazar değil. Ama, bizler de misafir ağırlamayı en iyi bilen toplumlardan biriyiz. 2017 yıl sonuna kadar ya da 2018 yılı başında, üst düzey kamu bürokratları ile birlikte özellikle Çinli şirketleri bir araya getirecek bir organizasyonu, Çin’de düzenleyeceğiz. 2018 yılının Çin’de Türkiye yılı olması da bizlere avantaj sağlayacaktır.”
Nijerya yükseliyor
Bayındır, Güney Kore, Endonezya, Malezya gibi diğer Asya ülkelerinin ve harcama alışkanlıkları ile yükselme gözlemlenen Nijerya ve Güney Amerika’nın yakın takibe aldıkları pazarlar arasında olduğunu vurguladı. Türkiye’nin en büyük turizm pazarlarından Rusya’nın 2016 yılındaki sert düşüşün ardından, 2017 yılında Güney bölgelerimizde toparlanma gösterdiğini hatırlatan Bayındır, şöyle konuştu: “İstanbul destinasyonu özelinde Rusya MICE segmentine yönelik yakın gelecekte bazı özel çalışmalarımız olacak. Mevcut konjonktür gereği, enerjimizi hızlı geri dönüş alabileceğimiz ve alternatif kaynak pazarlara ve segmentlere yöneltmenin daha verimli olacağını düşünüyorum. Üzerinde çalışmalarımızı ısrarla yoğunlaştırdığımız ve kısa süre içerisinde geri dönüşlerini alabileceğimiz bir diğer pazar ise Yunanistan. Bu ülkeye yönelik tanıtım çalışmalarımızı kısa süre içerisinde tüm üyelerimizle birlikte arttıracağız.”
Kruvaziyer desteği olumlu
Ülkemize kruvaziyer gemi ile 750 kişi ve üstü sayıda turist getiren A Grubu seyahat acentalarına 31.12.2017 tarihine kadar kişibaşına 30 dolar destek sağlanması kararından da bahseden Bayındır, “Bu desteği yararlı buluyoruz. Ancak desteğin 2018 yılını da kapsaması gerekiyor. Aynı şekilde desteğin otobüs ile Yunanistan, Bulgaristan, Romanya başta olmak üzere diğer ülkelerden de turist getiren otobüs işletmelerine verilmesi 2018 yılı için önemli bir cazibe oluşturacaktır” diye konuştu.
3.Turizm Şurası’na öneri listesiyle gideceğiz
Bayındır konuşmasında, turizm sektörünün mevcut durumunun değerlendirilmesi ve geleceğe yönelik ulusal bir turizm politikasının oluşturulabilmesi hedefiyle ilgili tüm tarafların katılımıyla Ankara’da, 1-3 Kasım 2017 tarihleri arasında 3. Turizm Şurası düzenleneceğini de hatırlattı. Şura’da kamu kurum ve kuruluşları, turizm meslek örgütleri, sivil toplum kuruluşları, turizm sektörü ve akademik camianın katılımı ile güncel görüş ve öneriler paylaşılacağını ifade eden Bayındır, “Turizm sektöründe günümüzde yaşanan sorunların çözüm yollarının bulunması, dünya gerçekleri ile uyumlu sürdürülebilir turizm politikalarının tartışılarak turizm sektöründeki yeni trendleri yakalayacak geleceğe yönelik öngörü ve politikaların değerlendirilerek ülkemizin bu yönde izleyeceği yol haritasının çıkartılması 3. Turizm Şurası’nın ana hedefi olacaktır. Biz de uzun bir öneri listesiyle Şura’da olacağız” dedi.
1.2 milyar kişi seyahat etti
27 Eylül tarihinin, yani yarının Dünya Turizm Günü olduğunu belirten Bayındır, sözlerini şöyle sürdürdü: “Turizmin, dünyayı birleştiren, insanları bir araya getiren ve dostluğu çağıran gerçek güçlerden biri olduğu aşikar. Dünya nüfusunun, yüzde 16’sı, yani 1.2 milyarı, 2016 yılında kendi ülkeleri dışına seyahat etti. 2017 yılında toplam turist sayısının 1.4 milyarı aşması beklenmektedir. Bu rakam, turizmin etki alanını açıkça ortaya koyuyor. Dünya’da siyasi sınırlar güçlerini korurken, seyahat özgürlüğü engelleri aşıyor. Kültürler ve sosyal yaşamlar arasındaki etkileşim artıyor. Uluslararası seyahat eden her 5 kişiden 1’i, 25 yaşın altında. Bu gençler dünyayı gezmek ve gittikleri yerlerde yerel iletişim kurmak istiyorlar. Artık “dünya vatandaşı” kavramının hayat bulduğu genç kuşaklar yetişiyor. Turizm sayesinde kültürel bir dönüşüm yaşanıyor, dolayısıyla bu dönüşümün daha hoşgörülü ve kapsayıcı bir dünya yaratması gerekiyor. Ancak, büyüme ve gelişim, her alanda olduğu gibi turizm sektöründe de birtakım tedbirlerin gerekliliğini doğuruyor. İnsan, çevre ve kültür odaklı yaşayan turizm sektörünün, kendi kaynaklarını koruyabilmesi temel öncelik olmalıdır.”
Truva Yılı’na destek
2018 yılının ‘Truva’nın Dünya Tarih Mirası’ listesine seçilmesinin 20.yıl dönümü olduğunu da değinen Bayındır, “Çanakkale Ticaret Odası öncülüğünde başlatılan ‘2018 yılının Çanakkale için Truva Yılı’ olması çalışmasını destekliyoruz” dedi.