2018-2020 Meclise sevk edilen Torba Kanun Tasarısında Turizm Sektörüne tahsis edilen arazilerin kullanım hakkı sürelerinin uzatılmasına yönelik düzenlemeye sektörden olumlu tepkiler geldi.
Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin, yaptığı yazılı açıklamada torba yasaya ilişkin şunları söyledi:
“Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) sektörümüzde, bölgesel siyasi dinamiklere bağlı daralmanın başladığı dönemden itibaren, gerekli tedbir ve politikalara yönelik zamanlı ve kapsamlı çalışmalar gerçekleştirmiştir. Gerek dönemsel sıkıntıya yönelik gerekse sektörün yapısal sorunları ile ilgili kısa, orta ve uzun dönemli politika önerilerimiz, başta Turizm Bakanlığımız olmak üzere tüm ilgili kamu kurumlarımızla gerçekleştirilen istişareler ile gözden geçirilmiştir.
Ele alınan tedbir ve politika önerileri arasında yer alan en önemli konulardan biri turizm faaliyetlerine tahsis edilen hazine arazilerin kullanım haklarının uzatılması hususudur. Derneğimiz, tahsis sürelerinin uzatılması hususunu, uluslararası rekabette etkili bir rol oynayacağı, yeni ve nitelikli yatırımların önünü açacağı ve Turizm sektöründe arzu edilen dönüşüme kaktı sağlayacağı anlayışıyla Turizm Bakanlığımız başta olmak üzere, Maliye Bakanlığımız ve Milli Emlak Genel Müdürlüğü ile gerçekleştirilen verimli ve odaklı toplantılar neticesi tüm boyutları ile ele alınmıştır.
Bir süre önce, Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım’ın açıklamalarından memnuniyetle öğrendiğimiz tahsis sürelerine ilişkin açılım, kamuoyuna açıklanan son Meclise sevk edilen Torba Kanun Tasarısında karşılığını bulmuştur. Sektörün yatırımcılarını temsil eden TTYD olarak, kamu kurumlarıyla işbirliği içinde gerçekleştirdiğimiz çalışmaların İlgili Kanun Tasarısında yer almış olmasından büyük bir memnuniyet duyduk. Sektörümüzün gelişimine olağanüstü destek sağlayacak bu olumlu adımdan dolayı, Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği adına Hükümetimizi kutluyor ve teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Bilindiği üzere ülkemizde Maliye Hazinesi tarafından turizm yatırımları için bugüne kadar yapılan tahsislerin süresi en fazla 49 yıldır.
Bu sürelerin önemli kısmının kullanılmış olması ve geriye kalan sürelerin yetersizliği nedeniyle ekonomik olarak değerlendirilememesi sektörün en önemli sorunlarından biri haline gelmiştir. Sürelerinin sonuna yaklaşan tesislerin yatırımcıları, süre azlığı nedeniyle;
• Ortak bulmakta,
• Özel düzenlemeler hariç tahsislerin teminat olarak gösterilememesi nedeniyle kredi teminlerinde,
• Yenileme yatırımları yapmakta,
problemler yaşamakta, bu finansal sorunların üzerine gelen talep daralmaları yatırımcıları yatırım yapmakta daha da çekinceli bırakmaktadır.
Süreleri azalan bu tesisler için süre uzatımı yapılması, sayılan bu sıkıntıların aşılmasında önemli bir basamak olacak, yeterli süreye sahip yatırımcılar için ise özellikle yeni yatırımlar / yenileme yatırımları yapma ve dış yatırımcı / ortak bulma konusundaki bariyerler önemli ölçüde ortadan kalkmış olacaktır.
Saygılarımızla,
Oya NARİN
Başkan”