ABD Büyükelçiliği, Türkiye’den yapılan vize başvurularının süresiz askıya alındığını bildirdi.
ABD’nin Ankara Büyükelçiliğince yapılan yazılı açıklamada, ‘Son zamanlarda yaşanan olaylar, ABD Hükümeti’ni, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin ABD misyonunun tesisleri ve personelinin güvenliğine ilişkin taahhütlerini yeniden değerlendirmek zorunda bırakmıştır. Söz konusu değerlendirme sürecinde, Büyükelçiliğimiz ve Konsolosluklarımıza gelen ziyaretçi sayısını en aza indirgemek amacıyla, şu andan itibaren geçerli olmak üzere, Türkiye’deki tüm ABD diplomatik misyonlarındaki göçmen olmayan vize hizmetleri askıya alınmıştır’ satırlarına yer verildi. Kararın süresi hakkında ise bir ayrıntıya yer verilmedi.
KİMLER GİDEMEYECEK?
ABD Büyükelçiliği’nden yapılan açıklamada, ‘göçmen olmayan vize hizmetlerinin’ askıya alındığı belirtiliyor. Göçmen olmayan vizeler, turistik, iş, geçici çalışma, eğitim veya tıbbi tedavi amacıyla ABD’ye geçici olarak gitmek isteyen kişilere yönelik.
ABD’nin askıya aldığı vize işlemleri bugün itibarıyla geçerli olduğundan önceden alınmış tüm vizeler geçerli sayılacak ve bu karardan etkilenmeyecek.
ABD Büyükelçiliği’nden yapılan açıklamada Türkiye’den başvuruların süresiz durdurulduğu açıklandı. ABD’nin halihazırda vize başvurusunu durdurduğu ülkelerin arasında İran, Libya, Suriye, Yemen, kısmen Belarus, ve Kamboçya bulunmakta.
Trump’ın 18 Ekim’de uygulanmaya başlayacak “vize yasağı kararnamesi” ile birlikte seyahat kısıtlamaları ve sıkı güvenlik kontrolleri getirilen ülkeler İran, Libya, Somali, Suriye, Yemen, Çad, Kuzey Kore ve Venezuela oldu.
Başkan Trump, seçimlerden hemen sonra 7 ülkeye yönelik seyahat yasağını içeren bir kararname imzalamıştı.
10.10.2017’DE GÜNCELLENDİ:
ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass ABD-Türkiye arasında vize işlemlerinin karşılıklı askıya alınmasıyla ilgili açıklamada bulundu.
Bass’in açıklaması şöyle:
“Türkiye’deki dostlarımız ve ortaklarımıza, ABD Hükümetinin, Büyükelçiliğimiz ve Türkiye’deki Konsolosluklarımızdaki göçmen olmayan vize hizmetlerini askıya alma kararının nedenlerini ve askıya almanın ne anlama geldiğini anlatmak istiyorum.
Büyükelçiliğimizin dünkü açıklamasında, göçmen olmayan vize hizmetlerini askıya aldığımızı dile getirdik. Söz konusu askıya alma, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin ABD Misyonu tesisleri ve personelinin güvenliğine ilişkin taahhütlerini değerlendirirken, Büyükelçilik ve Konsolosluklarımıza gelen ziyaretçi sayısını en aza indirmemize olanak sağlamaktadır. Bizi bu kararı almaya iten durum şöyledir:
“YETERLİ İZİN VERİLMEDİ”
Bu yıl ikinci defa olarak geçen hafta, diplomatik misyonumuzun bir Türk çalışanı Türk yetkili mercileri tarafından tutuklanmıştır. Ancak, bu tutuklamanın neden meydana geldiğini veya ne olduğunu ve şayet varsa çalışanımıza karşı olan delilleri, sarf ettiğimiz tüm çabalarımıza rağmen tespit edemedik. Bu personel, kanun uygulama konularında Türk yetkili kurumlarıyla işbirliğini güçlendirme ve Amerikan ve Türk vatandaşlarının güvenliğini temin etme alanında faaliyet gösteren bir bölümde görev yapmaktadır. Üstelik, çalışma arkadaşımızın avukatına erişimine yeterli izin verilmemiştir.
Özellikle rahatsızlık veren nokta ise, görünüşe göre bazı Türk yetkililer, yine sanığı ya da avukatını bilgilendirmeden, bazı gazetelere iddialarla ilgili bilgi sağlamışlardır. Söz konusu gazeteler, çalışanın, misyonumuzun resmi çalışanı sıfatıyla, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti üyeleri, polisi ya da savcılarıyla kanuni uygulama konularıyla ilgili görüştüğü iddialarını yinelemişlerdir.
Açık olmak gerekirse, ABD ile Türkiye arasında kanuni uygulamalar alanındaki işbirliğini güçlendirmek personelimizin göreviydi. Türkiye Cumhuriyeti polisi ile görüşmek ve seyahat etmek işinin rutin bir parçasıydı. Türkiye Cumhuriyeti, çalışanın yasal olmayan herhangi bir faaliyetin içinde olduğunu gösteren herhangi bir bilgi paylaşmamıştır.
“YARGI SÜRECİ”
Bu tutuklama, bazı yetkililerin, Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki uzun zamandır süre gelen işbirliğini bozmak amacında olup olmadığına ilişkin soruları akıllara getirmiştir. Eğer doğruysa, bu durum, diplomatik tesislerimizde çalışan ve buraları ziyaret eden kişileri risk altına sokacaktır. Bu tutuklamaların münferit bir olay mı olduğunu, yoksa başka Türk çalışanlarımızın da sadece görevlerini yerine getirirken Türk hükümeti yetkilileri ve daha geniş kapsamda Türk toplumuyla görüşmeleri nedeniyle tutuklanmalarını mı beklemeliyiz, bilmiyoruz.