Last Updated on 23 Ekim 2017 by Yaşar Çelik
Spor alanında görülen gelişmeler dünya ve Türkiye’deki spor turizminin de etkilenmesine neden oluyor. Ortalamalara göre spor turisti normal turistin yaklaşık iki katı kadar harcama yapıyor.
Yrd. Doç. Dr. İsmet Esenyel’in “Dünya da Spor Turizmi ve Kuzey Kıbrıs” başlıklı köşe yazısında Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TURSAB) 2014 verilerinden yararlanarak Türkiye spor turizmi hakkında değerlendirmelerde bulundu. İşte o köşe yazısı:
Passolig hikâyesi
Sözde futboldaki şiddetin önüne geçmek için yaratılan Passolig hikâyesi içi bos bir sistem.
Uçakta karsılaştığım Kıbrıslı kardeşlerimin tümü passolig kartı almak için maç başlamadan bir gün önce oradaydı. Neden passolig kartı almak için.
İki yüz kişiye sadece iki kişi işlem yapıyor ve insanlar resmen işkence görüyordu. Neden mi? Öyle saçma sapan sistem hataları oluyordu ki çoğu vatandaşımız aylar, yıllar öncesinden yapılan başvuruları geçersiz sayılıyor bu insanlar çaresizce evine gönderiliyordu. Neyse ki bizde öyle bir şey olmadı ve saat 11 de gittiğimiz sırf passolig kartı almak için stattan saat 3 gibi ayrıldık.
Dünya ve Türkiye’de Spor Turizmi
Dünya seyahat endüstrisinde Spor Turizmi çok önemli bir noktaya geldi. Gittikçe kolaylaşan seyahat etme zorlukları ve kişilerin daha sağlıklı yaşam sloganı ile yollara düştüğü bu endüstri baş döndürücü bir noktaya gelmiş durumda.
Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TURSAB) 2014 verilerini bu amaçla sizler ile paylaşmak istiyorum. Çok para harcayan, harcarken de gittikleri yere dinamizm ve enerji getiren bu kitle normal turistlere göre inanılmaz para harcayabiliyor. 200 Milyar dolara yaklaşan turizm hacmi yüzde 5 büyürken, spor turizmi yüzde 14 seviyelerinde büyüyor. En fazla Spor amaçlı etkinlik düzenleyen ülkeler ise sırası ile Rusya, Kanada, İngiltere, Çin, Amerika…
Sadece çok önemli bir ayrıntı Belek’te 50 Bin Golf turizmine servis verebilecek yatak var ve 21 Golf sahası ile dünyada marka haline gelmiş durumda. Hazır Anavatan Türkiye’den su gelmişken çok özellikli golf sahaları yapabiliriz. TURSAB verilerine gelince;
•Uluslararası hesaplamalarda çıkan ortalamalara göre spor turisti normal turistin yaklaşık iki katı kadar harcama yapıyor.
• Türkiye’ye gelen turistin ortalama harcaması 824 dolar, buradan hareket edildiğinde spor amaçlı gelenlerin ortalama harcaması 1.648 doları buluyor.
•Türkiye’de spor yapan yabancı turistlerin sayısı 550 bini aştı. Bu turistlerin yaptığı toplam harcamalar da 900 milyon doların üzerine çıktı, 1 milyar dolar seviyesine yaklaştı.
•Türkiye, düzenlenen ve düzenlenecek uluslararası spor etkinlikleri baz alınarak hesaplanan Küresel Spor Endeksi’nde 14’üncü sırada yer alıyor. Türkiye’de son 8 yılda bu çapta 14 etkinlik düzenlendi. Etkinlik sayısında Türkiye dünya 18’incisi konumunda.
•Futbol turizminde yaklaşık bin 200 takım Türkiye’de kamp yapıyor. Birden fazla yapanlarla birlikte bu yılda 2 bin 500’ü buluyor.
•Futbol kampı yapanların yarattığı direkt hacim 100 milyon doların üzerinde.
•Antalya’da kamp yapan futbol takımlarının yüzde 90’ını yabancılar oluşturuyor.
•Golf için gelenlerin sayısı 160 binin üzerinde.
•Belek’te 2014’te 17 golf sahasında 513 bin 216 oyun oynandı.
•Türkiye’de toplam golf sahası 28 adet, bunun 21’i Antalya bölgesinde.
•Belek’te oynanan oyunların yüzde 30’luk kısmını Almanlar oluşturdu.
Bizim güzel ülkemizin Türkiye kapsamında avantajlar dünyasından faydalanabilecek unsurları nelerdir sorusuna verilecek en güzel alternatif Spor trendleri ise daha önceki yazılarımda da ele aldığım 256 km’lik Beşparmak yürüyüş ring parkuru, Rüzgâr sörfü, Tüplü veya tüpsüz dalış, golf turizmi bu günkü koşullarda en fazla öne çıkanlar. Tüm yerel yönetimler özellikle Bafra, Lapta, Alsancak, Çatalköy Belediyeleri de Spor Dairesi ile orta ve uzun vadede programlar yapıp futbol ve antrenman sahalarını çoğaltmak için projelerini hayata geçirmelidirler. Bu bir devlet politikası olmalı anlayacağınız. Antalya’da oluşan bu alternatif spor turizm açılımlarından bizim ülkemiz de mutlaka faydalanmalı. O zaman Başka bir zorluk karşımıza çıkacak. Birçok turizmcinin kapımızı aşındırıp keşke “o kadar daha odamız, yatağımız olsaydı hepsini de satardık ” dedikleri cümleler geliyor aklıma. Ekim Mayıs periyodu AB merkezli ülkelerden gelen turistler ile dolup taşıyor bu potansiyele hazır olabilmek şu anda zor. Alt ve üst yapı buna çok müsaade etmiyor. Ancak bunları yapmak da zor değil. Her şey doğru adımları Türkiye’miz ile müşterek atmaktan geliyor. Elimizde projeler hazır yeter ki hayata geçirmek için inancımız olsun.