Veri merkezleri, dijital dönüşüm çağında ortaya çıkan yeni teknolojilerin de etkisiyle işletmelerin ihtiyaçlarını karşılamak için yüksek seviyede bir erişilebilirlik sağlıyor. Radore Genel Müdürü Sadi Abalı, bireysel hayatta da kurumsalda yaşanan gelişmelere paralel olarak veri aktarımıyla çok daha kişiselleştirilmiş bir dünyanın beklendiğini belirtti.
Dijital dönüşüm ve bulut teknolojileri ile birlikte veri merkezleri, sadece büyük şirketlerin hizmet aldığı yapılar olmaktan çıkarak, tüm ölçekteki şirketler için de verilerin güvenle ve uygun maliyetlerle barındırılmasını sağlayan birer adres haline geldi. Bu dönüşümle birlikte ortaya çıkan veri miktarı da durmaksızın artıyor.
Dijitalleşmeyle birlikte veri merkezlerine duyulan gereksinim her geçen gün artıyor. Veri merkezlerinin hizmetleri de bu yeni gereksinimler doğrultusunda dönüşüyor. Aynı zamanda kritik veri, uygulama ve yazılımların barındırıldığı esnek bir yapıya bürünüyor.
Araştırma şirketi IDC, 2020 yılında internete bağlı cihaz sayısının 32 milyara ulaşacağı ve dünyadaki verilerin yüzde 10’unu oluşturacağını öngörüyor. 2013-2020 yılları arasında dijital dünyanın 4,4 trilyon gigabayt’tan 44 trilyon gigabayta çıkarak 10 kat büyümesi bekleniyor. 2013’te dijital dünyadaki veri miktarının yüzde 20’sinden azı bulut sistemlerine taşındı. 2020’de ise bu oran iki katına çıkarak yüzde 40’a ulaşacak.
İNSAN ELİ DEĞMEYEN MAKİNELER YAŞAM STANDARDINI YÜKSELTECEK
Dijital dönüşüm ve Endüstri 4.0 gibi trendlerin şirketlere yeni bir devrim yaratacağı tahmin edilen bu dönemde, şirketlerin stratejileri, teknolojiye yaklaşımları, veri miktarları ve hatta kullanım modelleri de dönüşüyor.
Radore Genel Müdürü Sadi Abalı, “Yapılan birçok araştırma bizlere, önümüzdeki dönemlerde IoT uyumlu cihazlardan toplanan verilerin kullanıcıların günlük ihtiyaçlarını karşılamak, yapay zekâ gibi geleceğin teknolojilerini beslemek için kullanılacağını gösteriyor. Böylece hiçbir insan eli değmeden birbiriyle haberleşen makineler, insanların yaşam standardını yükseltecek. Hem Türkiye’de hem de dünyada IoT uyumlu altyapılara yatırımlar da hızlanıyor. Biz de bu yapılara uygun çözümlerle, yüksek performans ihtiyacı duyan tüm müşterilerimize özel hizmetler geliştirmeye devam ediyoruz” dedi.
ÇEVREYE DUYARLI VERİ MERKEZLERİ ARTACAK
Her yıl katlanarak artan veri miktarıyla ekonomik yollardan baş edilebilmeye imkân tanıyan teknolojilerin oldukça önemli olduğunu vurgulayan Abalı, “Oluşturulan verilerin çoğunlukla beş yıl, on yıl hatta onlarca yıl saklanması çok ciddi maliyetler yaratabiliyor. Veri depolama, arşivleme, yedekleme alanlarında maliyetleri köklü bir şekilde değiştirecek teknolojilere çok ciddi şekilde ihtiyaç duyuluyor. Günümüzde, gittikçe gelişen ve yaygınlaşan sanallaştırma teknolojileri sayesinde kaynak kullanımları çok daha verimli hale getiriliyor. Bu sayede önümüzdeki dönemde daha az enerji tüketen, çevreye duyarlı ve daha verimli veri merkezlerinin sayısı gittikçe artacak” dedi.