Hacı Bişkin Gazete Duvar’daki haberinde bu kez mikrofonu turizm emekçilerinin sendikalarının yöneticilerine tutmuş. Sendika yöneticileri 2017 turizm sezonunda sağlanan başarının 2016 baz alınarak değerlendirmesine tepkili. 40 milyon turistten, 20 milyona düşmüş olmak turizm sektörü için ‘rekor’ değil kayıptır diyen yöneticilerden Dev Turizm İş Genel Başkanı Mustafa Yahyaoğlu, turizmin geldiği noktayı bir örnekle açıklıyor, “Turizmin merkezlerinden biri olan Manavgat’tan bu sene 50 bin kişi göç etti. Manavgat normalde göç alan bir şehir. Ama insanlar artık turizmden ekmek yiyemeyeceklerini anladıkları için şehirlerini terk ettiler. Turizmde ‘rekor’ budur işte dedi.
Hacı Bişkin’in Gazete Duvar’daki haberi şöyle devam ediyor: 2014 yılında Emniyet Genel Müdürlüğü ve Türkiye İstatistik Kurumu’na göre Türkiye’ye 41 milyonun üzerinde kişi ziyaret etmişti. Fakat o yıldan sonra bu sayı giderek azalmaya başladı. Ve maalesef 2017 yılı için yapılan, “Turizm çok iyi olacak”, “turizmde rekor kırılacak” tahminleri de gerçekleşmedi. 2017 yılı turizmini Turizm İşçileri Sendikası Genel Başkanı Ümit Akduman, Dev Turizm İş Genel Başkanı Mustafa Yahyaoğlu ve turizm sektörüyle bağdaşık hukuki uyuşmazlıkların çözümleriyle alakalı davalarla ilgilenen avukat İbrahim Özen ile konuştuk..
“40 MİLYONDAN 20 MİLYONA DÜŞTÜK”
Turizm İşçileri Sendikası Genel Başkanı Ümit Akduman’a göre hem basın hem de yetkililer turizmle ilgili gerçekleri göstermemeye çalışıyor. Akduman, “2014’te 40 milyon turist Türkiye’ye geldi ama bu sene hâlâ 20 milyonu bulamadık. Geçen sene 13 milyon civarında turist vardı. Bu sene geçen seneye oranla bir tık daha fazla artış oldu. Bu küçük yükselme için de ‘rekor’ diyorlar. Ancak henüz 2014’teki sayının yarısındayız” diyor.
“Antalya özelinde baktığımız zaman devren kiralık dükkan, satılık dükkan sayısı artık gözle görülmekten öte rahatsız olunacak düzeye indi” diyen Akduman, şöyle devam ediyor: “2016’da yaşanan düşük sayılarla kıyaslanıp ‘yüzde 38 başarı sağlandı’ deniliyor ama bu hükümetin sürekli yaptığı bir şey. Böyle bir şey mümkün değil. Hâlâ 2014 rakamlarının yarısındayız.”
BİNLERCE TURİZM İŞLETMESİ KAPANDI
Kötü gidişattan dolayı birçok turizm şirketinin kapılarına kilit vurduğu da sıkça gündeme geliyor… Akduman, “Pazara gittiğimiz zaman bile bunu görebiliyoruz” diyor: “Muhasebe ve sigorta verilerine, vergi tabelalarına baktığımız zaman Türkiye genelinde son yıllarda binlerce turizm işletmesinin kapandığını görebiliyoruz. Sadece Antalya’da binlerce dükkan gitti. Doğal olarak bu durum Türkiye’de de birçok esnafın iflas etmesi, işçilerin ücretlerinin ödenememesi gibi sorunlar doğuruyor. Şu an sezon kapalı olduğu için kapanan ve iflas eden otel sayısının ne kadar olduğu belli değil. Tablo önümüzdeki aylarda ortaya çıkacak. Şu an zor durumda olan şirketler kendilerini gizliyor.”
‘TURİZMDE REKOR BUDUR İŞTE’
Dev Turizm İş Genel Başkanı Mustafa Yahyaoğlu ise, turizmin geldiği noktayı bir örnekle açıklıyor, “Turizmin merkezlerinden biri olan Manavgat’tan bu sene 50 bin kişi göç etti. Manavgat normalde göç alan bir şehir. Ama insanlar artık turizmden ekmek yiyemeyeceklerini anladıkları için şehirlerini terk ettiler. Turizmde ‘rekor’ budur işte.”
“Konuşulanlar şehir efsanesi” diyen Yahyaoğlu şöyle devam ediyor: “Türkiye turizmde Avrupa pazarını yüzde 50 kayıpla kapattı. Almanya, İngiltere, Fransa, Hollanda’dan her sene gelen turistin yarıdan fazlası bu sene gelmedi. Rus pazarında da önceki yıllarla kıyaslama yaptığımızda hâlâ sayısal olarak ulaşmış değiliz. Geçen sene Rus pazarının yüzde 96’sını kaybettik. Şimdi bu sayının birazını kazanınca çok mu kazanmış olduk? Doğru olan söz şudur: Bu sene geçen seneye göre biraz daha iyi. Türkiye 4 senedir başka başka sorunlarla boğuşuyor.”
FATURA İŞÇİLERE KESİLDİ
Mustafa Yahyaoğlu en büyük faturanın işçilere kesildiğini söylüyor, “İşçiler her sene önceki senelere göre daha ucuza çalıştırılıyor. İş Kur’da şu an neredeyse işverenlere bedavaya işçi gönderiyor. İş başı eğitimi adı altında yılların turizm işçileri, işçi olarak değil stajyermiş gibi işletmelere gönderiliyor. Turizm işverenleri bu sene kendi aradıklarını az da olsa elde ettiler. Ama işçiler hiçbir şekilde emeklerinin karşılığını alamadı. Geçen sene ve bu sene ücretlerini alamayan binlerce işçi var. Turizm şirketleri bu sene yoğun olarak öğrenci stajyerlerle çalıştılar. Örneğin bir tesis 2014 yılında 2 bin 900 işçiyle çalışıyordu, bu sene sayı bin 500’e düştü. Turizmde hükümetin bir emek politikası yok. Şu an turizmin önemli bir kısmı uluslararası sermayenin tekeline girmiş durumda. Patronlar işçilerini sömürdüğünü zannediyor ama uluslararası sermaye de patronları sömürüyor. Acı bir kapitalizm ne yazık ki devam ediyor. İşçiler işsiz kaldıklarında işsizlik kasasından para alamıyor. Ama hükümet ‘istihdam seferberliği’ diyerek işverenlere işsizlik kasasından para ödüyor.”
MAAŞ ALAMAYAN İŞÇİLER DAVA AÇMAYA BAŞLADI
Durum böyle olunca otellere ve turizm işverenlerine açılan davalar da artıyor. “Son üç yıl içerisinde turizmin gerilemesiyle birlikte bazı otellere hacize gitmek zorunda kalıyoruz. Turizm işletmelerine müşteriler gelmediği için özellikle geçtiğimiz sene sistem neredeyse durma noktasına geldi” diyen avukat İbrahim Özen şunları aktarıyor, “Örneğin koskocaman otel sahipleri 50 bin TL bulamadı. Turizm işletmeleri içinde en çok etkilenenlerden birisi de işçiler. Durum böyle olunca işçiler, ‘Ben çalışıyorum ama emeğimin karşılığını alamıyorum’ diyor. Ödemelerini alamayan işçilerin davası da böylece giderek artıyor. Bu sene öncekine göre sadece biraz daha azaldı.”
‘Peki turizmin bu kötü gidişatının son bulması için neler yapılmalı?’ Turizm İşçileri Sendikası Genel Başkanı Ümit Akduman bu soruya şöyle yanıt veriyor: “Turizmin düzelmesi için uzun yıllar gerekiyor. Putin’le el sıkıştık, Obama’yla yan yana oturduk, Trump kardeşim diyerek bugünden yarına turizm yükselmez. Bütün dış ve iç politikaların değişmesi lazım. Turizmin aldığı yarayı ancak yıllar sonra tedavi edebiliriz…”