Last Updated on 14 Kasım 2017 by Turizm Günlüğü
Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Turizm Fakültesi tarafından düzenlenen “Kalkınma için Sürdürülebilir Turizm: Tam Zamanı!” konulu konferansta Alanya’nın turizm gerçekleri masaya yatırıldı.
Konferansta açılış konuşmasını yapan ALKÜ Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kemal Kantarcı, “Sürdürülebilir turizm, sürdürülebilir kalkınma modellerinin sektörel bir uygulamasıdır. Öncelikle sürdürülebilirlik modellerine geçmeliyiz ki sürdürülebilir turizmi de gerçekleştirebilelim” açıklamasında bulundu.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi, Meteoroloji ve Afet Yönetimi Uzmanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık, Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) Başkanı Burhan Sili’nin konuşmacı olarak katıldığı konferansa Alanya Kaymakamı Mustafa Harputlu, ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Pınarbaşı, ALKÜ Genel Sekreteri Yrd. Doç Dr. Yavuz Uysal, ALKÜ Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kemal Kantarcı, ALKÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bülent Adil Taşbaş, ALTİD ve ALTAV (Alanya Turizm Tanıtma Vakfı) Yönetim Kurulu Üyeleri, akademisyenler ile öğrenciler katıldı.
“SIK SIK KARŞILAŞILAN KRİZLER CİDDİ SİNYALLERDİR”
Konferansta, ALKÜ Turizm Fakültesi’nin bir ilkle bu konuya önayak olmasından duyduğu mutluluğu dile getiren Kemal Kantarcı, “Bugün Alanya’da ve Üniversitemizde tarihi bir toplantıya tanıklık ediyoruz. Turizm Fakültemiz, ALTİD ve TUROFED ile işbirliği yaparak “Kalkınma İçin Sürdürülebilir Turizm: TAM ZAMANI!” adlı toplantıyı gerçekleştiriyor. Peki, Neden Sürdürülebilir Turizm ve Neden Tam Zamanı? Değerli konuklarımız bunun nedenlerini çok etkili bir şekilde anlatacaklardır. Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de sürdürülebilir kalkınma modellerini tam olarak uygulanamadığı için artık kritik bir dönüm noktasına girdik. Sık sık karşılaştığımız krizler ciddi sinyallerdir. Sürdürülebilir turizm, sürdürülebilir kalkınma modellerinin sektörel bir uygulamasıdır. Öncelikle sürdürülebilirlik modellerine geçmeliyiz ki sürdürülebilir turizmi de gerçekleştirebilelim” dedi.
“ULUSAL HEDEFLER İÇİN SORUMLULUKLARIMIZI YERİNE GETİRİYORUZ”
BM Dünya Turizm Örgütü’nün, bu nedenle 2017 yılını “Kalkınma için Sürdürülebilir Turizm Yılı” ilan ettiğini dile getiren Kantarcı, “BM Dünya Turizm Örgütü bu büyük ve hayati kampanyayı destekleme çağrısı yapmıştır. Bunun akabinde 1-3 Kasım 2017 tarihinde yapılan ve Sayın Cumhurbaşkanımızın da katılımıyla gerçekleştirilen 3. Turizm Şurasında alınan en önemli kararlardan birisi “Sürdürülebilir Turizm ve Destinasyon Odaklı Uygulamalar” olarak belirlenmiştir. Bizler de bu çalışma ile küresel ve ulusal hedeflere ulaşma konusunda sorumluluğumuzu yerine getirmekteyiz” şeklinde konuştu.
“ALTERNATİF PLANLARIMIZ OLMALI”
Konferansa ev sahipliği yapan ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Pınarbaşı, sürdürülebilirlik konusunun son yıllarda dünyada en çok konuşulan konulardan bir tanesi olduğunu söyleyerek “Ülke için düşündüğümüzde sürdürülebilir kalkınma gibi birçok türevlerini sayabiliriz. Bir ülke bir yılda yüzde beş diğer yılda yüzde bir büyürse bu iyi bir şey değildir. İyi şeylerin sürekli ve artan bir değerle ilerlemesi çok önemli. Biz bu durumu Turizm göz bebeği olan Alanya’mızda yaşadık. 3-5 sene öncesine kadar Turizm çok iyi gidiyorken, yaşadığımız bir uçak krizi ve daha sonra Avrupa ülkeleriyle yaşadığımız politik krizler sonucu geçen iki yıl turizm kötüye gitti. Bu durum bizim turizmde sürdürülebilirliği sağlayamadığımızı gösteriyor. Bunun da nedenlerinin başında alternatif planlarımızın olmayışı. Bizlerin her zaman B ve C planlarımızın olması gerekiyor. Bunları yapabilirsek sürdürülebilirliği sağlayabiliriz” diye konuştu.
2014, TURİZM SEKTÖRÜ İÇİN EN ÖNEMLİ YILDI
TÜROFED Başkanı Osman Ayık ise son iki yılda yaşanan sorunların aslında turizmin ülke ekonomisi için ne kadar önemli olduğunun önemli bir kanıtı olduğunu söyledi. Sürdürülebilirliğin turizm sektörü için olmazsa olmaz olduğunu ifade eden Ayık, “2014’ü biz sektör anlamında geçirdiğimiz en iyi yıl olarak kabul ediyoruz” dedi.
Konuşmasında Türkiye’deki turizm sektörünün 1960’lı yıllardan bu yana geçirdiği evrelere de değinen Ayık, “Türkiye’de 80’lere kadar turizm alanında ciddi hazırlık evresi hakim olurken, 1980’den sonrasında ciddi bir yatırım devresi hakim olmuştur” diye konuştu.
Türkiye’ye çevre bilincinin turizm sektörü ile beraber geliştiğini belirten Ayık, “Örneğin bu sektör ülkemizde hakim olmadan önce atık arıtma tesislerini bilmiyorduk. Bu sektör ile beraber bizler çevre duyarlılığı ve bilincini kazandık” dedi.
“İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ SADECE KUTUPTAKİ AYININ PROBLEMİ DEĞİL”
Ardından salonda bulunanlara “İklim Değişikliği ve Turizm” konusunda bir sunum gerçekleştiren Meteoroloji ve Afet Yönetimi Uzmanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu; Sera gazı emisyonları, hava sıcaklığı, yağış ve kar, deniz su seviyesi, aşırı hava olayları, hava kirliliği ve ozon, salgın hastalıklar konu başlıklarının bölge turizmine etkilerini detaylarıyla açıkladı.
Dünyada yaşanan iklim değişikliğinin sadece kutuplarda yaşayan ayının problemi olmadığının altını çizen Kadıoğlu, bu problemin bu kadar sığ bir çerçevede görülmesinin dünyanın geleceği adına iyi sonuçlar getirmeyeceğini vurguladı. İklim değişikliğinin insanoğlunun dünyaya verdiği zararların bir sonucu olduğunu ifade eden Kadıoğlu, “İklim değişikliği insanın dünyaya verdiği zararların bir eseridir. İnsanın virüs kapması gibi, dünya da insan kaptı” diyerek esprili bir anlatım ile insanın yaptığı hatalar ile dünyaya verdiği zararlara değindi.
“YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI İLE ÇEVRECİ TURİSTLERİ ÇEKEBİLİRİZ”
İklim değişikliklerini Alanya’nın turizmi açısından da değerlendiren Kadıoğlu, “Alanya’da hava kirliliği ölçüm istasyonu yok ne yazık ki. Bunun Alanya’daki sağlık turizmi açısından önemli bir engel olduğunu düşünüyorum. Bu demek oluyor ki Alanya henüz havada bulunan ozon miktarını ve hava kirliliğini bilmeyerek düşmanını tanımıyor demektir” dedi. Alanya’daki yapılaşma sorununa da dikkati çeken Kadıoğlu, sahile paralel olmayan bir yapılaşmanın şehri havasız bırakacağını bu durumun da hava sirkülasyonundan mahrum kalan bir Alanya ortaya çıkaracağını ifade etti.
Çevre felaketlerinin ve küresel ısınmanın bu şekilde devam etmesi durumunda deniz seviyelerinin yükseleceğini, kuraklığın artıp yağışların azalacağını ve turizm sezonunun ilkbahar ve sonbahar aylarına kayacağını ifade eden Kadıoğlu; yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelimin artarak devam etmesini, turistik tesislerin yeşil ve çevreye duyarlı kurumlar olarak öne çıkarak daha fazla çevreye duyarlı turistleri tesislerine çekebileceğini belirtti.
YENİ NESİLLER DE AYNI AMAÇLA ÇALIŞACAK
Son olarak söz alan ALTİD Başkanı ve TÜROFED Yönetim Kurulu Üyesi Burhan Sili ise yaptığı konuşmada; “Başta TÜROFED ve bağlı olduğu dernekler ile birlikte Türkiye turizmiyle ilgili vizyonu ve sorunları çözüm önerileriyle birlikte her platformda gündeme getiriyoruz. Turizmin Türkiye ekonomisi için ne denli önemli olduğunun altını çiziyoruz. Bizler görev başında olduğumuz sürece çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Ve siz yeni nesiller de aynı amaç uğruna bu çalışmaları sürdüreceksiniz” diye konuştu.
