Last Updated on 14 Aralık 2017 by Yaşar Çelik
Motosikletiyle üç kıtayı geçen kadın hakları savunucusu İstanbul Gedik Üniversitesi akademisyenlerinden Asil Özbay, “planlanmış değil beklemedik deneyimler hayatınızı değiştiriyor. Kadın Gözüyle Yollar adlı bir kitap yazıyorum. Kitabımda kendi kendini büyütmeye çalışan bir kadını anlatıyorum” dedi.
“Plansız yolculuk yapmak kişisel gelişim açısından çok önemli. Kriz yönetip, kriz çözüyorsun. Hiç ummadığın bir hikaye senin hayatını değiştirebiliyor. Sonuçta ben bir turist değil, gezginim. Bir turist gibi en iyinin, en güzelin peşinde hiç olmadım. Keşfetme arzum itici bir güç olarak sürekli beni bir bilinmeye itti” diyen akademisyen Asil Özbay ile bir araya geldik.
Motosikletle binlerce kilometre yol yapan Asil Özbay’a “Neden motosiklet?” diye sorduk. İşte Özbay’a sorularımız ve onun cevapları:
“Motosiklet sonuçta çıkılan yolculukta bir araç. Gezginler, yeni şeyler keşfetmek isteyenler araçlara çok takmaz aslında. Çünkü amaç burada aracın kendi değildir. Benim için ekonomik olsun diye motosikleti seçtim. Siz dünyayı ve kendinizi keşfetme yolculuğunuza sadece sırt çantanızla bile çıkabilirsiniz. Keşfetmek güzeldir. Bunun için bir araça değil özgür bir zihne ihtiyacınız var.”
Turla çıkılan bir seyahatten farkı ne?
“Hiç ummadığın bir hikaye senin hayatını değiştirebiliyor”
“Yola planlı çıkmak kesinlikle çok farklı, bir kere önceden kurgulanmış oluyorsun ve sen kafada kurguladığın bir seyahate çıktıysan onun sana getirisi zaten olmuştur. Ama hiç beklenmedik bir şey deneyimliyorsan, hiç ummadığın bir hikaye senin hayatını değiştirebiliyor. O yüzden plansız yolculuk yapmak kişisel gelişim açısından çok önemli. Kriz yönetip, kriz çözüyorsun. Kendinizi farklı farklı konumlandırıyorsunuz.”
Sizi yolda olmak mı özgürleştirdi?
“Özgürlüğe bağımlılık”
“Toplumda genel yargılar var mesela: Özgürlük eşittir yolda olmak, özgürlük eşittir dünyayı dolaşmak gibi. Bunun herkes için değişebileceğinden bahsediyorum aslında. Birisi için geç kalkmaktır, diğeri için şiir yazmaktır, enstrüman çalmaktır, üretmektir aslında özgürlük. Dışarıdan görüldüğü gibi çok renkli değil aslında dünyayı dolaşmak. Sorun yaşıyorsun, sorumluluk istiyor, planlama yapıyorsun, erken kalkman gerekiyor. Eğer sürekli devam ediyorsan mesai gibi bir şey. Güney Amerika rotasını çizerken kendimi frenleyemediğimi gördüm ve bunun aslında özgürlüğe bağımlılık olduğunu anladım.”
Neden daha güvenli rotalar seçmiyorsunuz?
“Kendime uzak olan şeyler beni çekiyor. Bir öğreti gibi, bir meditasyon gibi iyi geliyor bana.”
“Avrupa’yı gördüm ve farklı bir yer görmek istedim. Zor olarak değil ama bilinmeyene doğru gitmek, bilmediğin yeni kültürleri tanımak. Kendime uzak olan şeyler beni çekiyor. Bir öğreti gibi, bir meditasyon gibi iyi geliyor bana.”
Neden hep tek?
“Kendi hikayemin baş kahramanı olmak istedim”
“Tercih değildi ama öyle denk geldi. Tekken daha çok üretebiliyorsun. Her sorumluluğu kendin alıyorsun. Bu hoşuma gidiyor. Belki de kendi hikayemin baş kahramanı olmak istedim.”
Bu seyahatleri nasıl finanse ediyorsunuz?
“Genelde kendi bütçem ile finanse ediyorum. Yeni yeni birkaç ufak sponsor buldum. Sponsorların olması benim gibi gezginlerin çok işine yarıyor. Bu seyahatler birçok insana bunun yapılabilir olduğunu gösterdi. Gezgin olarak keşfettiğim yerleri daha geniş kitlelere ulaştırmak için araç, gereç gerekiyor. Biliyorsunuz teknoloji günümüzde hiç de ucuz değil. Kendi sınırlarımı aşmak, kendimi keşfetmek, başka bir kültürde kendimi görmek isteyen herkes bence gezgin olmalı. Ben bunu tamamen bireysel yaptım ama ucunun bir yerlere dokunması da hoşuma gidiyor ve bu beni daha çok motive ediyor. Yaptığım şeyin bir şekilde birilerinin hayatını değiştirdiğine tanık oluyorum, yüzlerce mesaj geliyor. Motosikletle alakalı olmazsa bile bir kadın “ilham aldık” diye yazınca bu hoşuma gidiyor.”
Yolda olma fikri nereden geldi aklınıza?
“Kadınlara özgürlük yakışır”
“Bir süre cezaevindeki kadın mahkûmlarla çalıştım. İlk olarak onlarla sohbetler ederken aklıma geldi: “Kadınlara özgürlük yakışır” mottosu. İçimdeki keşif duygusu ile tutsak kadınların sesi olmak istedim sanırım. Tabii ki tutsak olmak için duvarın içini veya dışı fark etmiyor. Tutsaklık zihinde, ön yargılarda başlıyor. Ben çıktığım yolculuklarda insanlar ve kendimle ilgili bir sürü şey öğrendim. Öncelikle kendime tahammül etmeyi öğrendim. Sibirya’da yerleşim yeri olmadığından dolayı 11 saat tek başıma motosiklet sürdüğüm oldu. Daha tahammüllü ve daha esnek oldum. İletişimim daha iyi oldu.”
Kadınlara motorla seyahat etmeyi önerir misiniz?
“Kendi kendini büyütmeye çalışan bir kadının kitabı”
“Tabii ki öneriyorum. “Kadın gözüyle yollar” adlı bir kitap yazıyorum. Bitmek üzere. Yolda yaşadıklarım, yolda öğrendiklerim, deneyimlerimi paylaşmak hoşuma gidiyor. Motorcu veya seyyah kafası ile yazılan bir kitap olmayacak bu. Daha çok sorgulayan bir kafanın ürünü olan bir kitap olacak. Kendi kendini büyütmeye çalışan bir kadının yani tüm kadınların kitabı olacak.”
Yolculuğu boyunca gittiği yerlerde pek çok farklı kültürü yansıtan kareler ve videolar çeken Özbay, bunları dikizaynamdadunya/ facebook hesabı üzerinden takipçileri ile paylaşıyor.