Last Updated on 24 Aralık 2017 by Yaşar Çelik
Seçimin ertelenmesinin sonrasında oluşan belirsizlik, Bakanlığın atadığı ve TÜRSAB’ı seçime götürecek üç ismin önceki gün atanmasıyla yerini şimdi tekrar seçim heyecanına bırakmış durumda. Aldığımız kulis dedikodularına göre; Bakanlığın seçim kayyumu olarak atadığı bu üç önemli ismin en büyük özelliği; herkesin üzerinde hem fikir olduğu kişiler olmasıymış!
Turizm sektörünün en büyük oyuncusu Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB), tarihinde görülmemiş bir seçimden geçiyor. Uzun yıllardır Başkanlık koltuğunda oturan Başaran Ulusoy liderliğindeki yönetim, ‘güvenlik’ gerekçesiyle 2-3 Aralık tarihinde yapılması gereken seçimi ertelettikten sonra yaşananlar turizmciler tarafından bir film gibi izleniyor. Herkes ne olacağını merakla beklerken, ortada iddialar dolaşıyor.
Seçimin ertelenmesinin sonrasında oluşan belirsizlik, Bakanlığın atadığı ve TÜRSAB’ı yönetmeliğe göre iki ay içinde seçime götürecek üç ismin önceki gün atanmasıyla yerini şimdi tekrar seçim heyecanına bırakmış durumda.
Turizm Günlüğü olarak biz de, sektörün bu önemli seçimini tarafsızlık ilkesine sadık kalarak izliyoruz. Bağımsız bir yayın olarak her kesimin düşüncelerine de yer veriyoruz. İçinden geçilen bu ‘olağanüstü’ seçim ortamında gazeteci olarak kulağımıza gelenleri kısaca özetlemeye çalışalım:
BAŞARAN ULUSOY NEDEN SEÇİMLERİ ERTELETTİ?
Aslında herşeyin sonu gibi görünen Başaran Ulusoy’un seçimleri erteletmesi bir ‘son’ değil, yeni bir başlangıç olarak yorumlanıyor. Ulusoy’un kaybedeceğini anladığı seçimi erteleme hamlesi ile muhalefeti boşa çıkarması satranç tahtasında çok şık bir hamle gibi dursa da, kamuoyu nezdinde böyle algılanmadığı aşikar. Ulusoy’un, seçim erteleme talebini Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtuluş’a iletip onun onayını aldıktan sonra harekete geçtiği iddia ediliyor. Ulusoy’un Bakan Kurtulmuş’a muhalefetin önde gelen isimleri hakkında ‘özel’ bir dosya sunduğu da öne sürülüyor. Ulusoy’un sunduğu dosyada Savcılık soruşturma kayıtları olduğu söyleniyor.
ATANAN KAYYUM YENİ YÖNETİMİN İPUÇLARINI VERİYOR!
Seçim erteleme talebi Bakanlık ile müzakere edilmeye başlandığında ilk aklımıza gelen aslında OHAL gerekçesiyle hükümet tarafından iki yıl seçimlerin erteleneceğiydi. Fakat bunun yerine başka bir aksiyonla acentelerin karşısına çıkıldı. Beşiktaş İlçe Seçim Kurulu’nun TÜRSAB’ın gerekçelerini dikkate alarak seçimleri ertelemesi ve yeni seçim tarihi için topu Bakanlık tarafından atanacak üç kişilik kayyuma atması, gözlerin Bakanlığa çevrilmesine neden oldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı da, 21 Aralık’ta Visitur’dan TÜRSAB eski Başkanı Talha Çamaş, Bakanlık eski Müsteşarı Nedim Öztürk ve Raja Turizm’den Mustafa Kutluoğlu’nu seçim kayyumu olarak görevlendirdi.
Bu üç kişinin neye göre seçildiğine dair ne mevcut yönetimden ne de muhaleffeten hiçbir yorum gelmemesi dikkatimizi çekti. Aldığımız kulis dedikodularına göre; Bakanlığın seçim kayyumu olarak atadığı bu üç önemli ismin en büyük özelliği; herkesin üzerinde hem fikir olduğu kişiler olmasıymış! Peki Bakanlık, nasıl olur da iktidarı, muhalefeti ve şimdiki yönetimi kapsayan bir seçim kayyumu atamıştır? Bu hamle aslında Turizm Bakanlığı’nın stratejisini ortaya koyuyor. İki ay içerisinde yapılacak seçimlerin sonucunda oluşacak yeni yönetim kurulunun; herkesle iyi geçinebilecek, kapsayıcı ve en önemlisi Bakanlığa yakın isimlerden oluşması bekleniyor. Rivayetler arasında bu kayyumun TÜRSAB’ı iki sene yöneteceği de var…
FİRUZ BAĞLIKAYA NE YAPIYOR?
Eğer seçimler 3 Aralık’ta yapılsaydı seçimleri kazanacağı iddia edilen Firuz Bağlıkaya ise ertelenen seçimler sonrası Kültür ve Turizm Bakanı ile birkaç görüşme yapmış ama bu görüşmelere ilişkin kamuoyuna tatmin edici hiçbir açıklama yapmamıştı; ta ki iki gün önceki basın toplantısına kadar. Sabah Gazetesinden Betül Alakent’in bugün yayınladığı haberdeki ifadeler şöyle:
“Turizm Bakanlığı, Bağlıkaya’yı istemediği için seçimlerin ertelenmesini istedi” yönünde iddialar olmuştu. Bu iddiaları yalanlayan Firuz Bağlıkaya, “Benimle ilgili bir sorun olup olmadığını sordum. Asla böyle bir durum olmadığını söylediler. Bakanlığın da bu olayların ortasında kalmaktan dolayı huzursuz olduğunu görüyorum” yorumunu yapıyor.
Turizm Bakanlığı’nın seçime müdahale ettiği iddialarının doğru olmadığını belirten Bağlıkaya, “Tam aksine bu karmaşanın içinde kalmaktan rahatsızlar. Müdahil olmak istemiyorlar. Eğer isteselerdi kayyum atarlardı, kayyum iki yıl TÜRSAB’ın başında kalır ve kimse ses çıkaramazdı” diyor.
Bakanlığın hukuki bir hata yapmadan süreci yönetmeye çalıştığını aktaran Bağlıkaya, “20 yıl başkanlık yapmış biri var. Bakanlık, anladığım kadarıyla kırmadan dökmeden bu sıkıntılı süreci çözmek istiyor” diye konuşuyor.
Şimdi acenteciler arasında en çok sorulan soru şu: “Seçimi kazanacağına kesin gözüyle bakılan bir aday, neden böyle bir açıklama yapar? Demek ki her şey sandıkta bitmiyormuş!” Kültür ve Turizm Bakanlığı, seçime müdahil olduğundan beri dengelerin değiştiği aşikar. Bağlıkaya’nın, Bakanlığın Ulusoy’u “kırmadan” bu işi çözmesini haklı gördüğüne dair açıklaması; önlerinden seçim sandığı alınan acenteler için Bakanlığa karşı bir eleştiri yapmaması dikkat çekiyor.
YENİ BİR ADAY ÇIKAR MI?
TÜRSAB’da kayyum benzeri herkesi, özellikle hükümeti kapsayan bir yönetimin gelmesi için bir ortam yaratıldığı iddialar arasında. Acentelerle uyumlu çalışacak bir yönetim yerine hükümet ile uyumlu çalışacak bir yönetim ve isim arandığı öne sürülüyor. Şu an için kulislerde dolaşan tek isim; TURSAV Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Katkak.
ACENTELER NE İSTİYOR?
Son olarak, TÜRSAB seçmenlerinin ne istediğine dair söylemlere yer vererek bitirelim:
- “Sandık olmazsa olmazımızdır, demokrasilerin temel dayanağıdır.”
- “Artık listelerinizi açıklayın, kimlere oy vereceğimizi bilmek en doğal hakkımızdır. Son geceye bırakılmadan listeler açıklanmalı ve üyelerin karşısına adaylar açıkladıkları listeler ile çıkmalıdırlar.”
- “30 kişilik yönetime aday kadrolarınızı ve projelerinizi üyelere açıklayın”
- “30 kişilik değil, 26 kişilik liste açıklayın. Sizi denetleyecek olan denetim kurulu’na aday göstermeyin. Denetim Kuruluna bağımsız adaylar adaylığını koysun ve üyeler bağımsız bir şekilde denetim yapabileceğine inandığı adayları seçme şansına sahip olsun.”
- “TÜRSAB’da bir yönetim sorunundan çok bir denetim sorunu var.”