Flamingolar hala tehlikede! Tartışmalar devam ediyor…

Last Updated on 22 Ocak 2018 by Turizm Günlüğü

Uzun yıllardır İzmir’in Gediz Deltası’nda bulunan flamingoların yaşam alanları hala tehlikede. İzmir Körfezi’ne yapılması planlanan otoban bağlantılı köprü projesi ile ilgili tartışmalar büyüyor.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, proje ile ilgili “Bilim insanları 2030 öngörüsünde körfez geçişini fizibilite bakımından uygun bulmuyorsa biz onu birilerinin gönlü olsun diye ulaşım master planına koyamayız” dedi.

Yapılması planlanan köprü projesine Doğa Derneği, EGEÇEP, TMMOB ve 85 kişi dava açarak çevresel etki değerlendirme raporu “olumlu” kararının iptalini istemişti.

Kamu kuruluşları, akademisyenler ve sivil toplum uzmanlarının 35 yıldır izlediği Gediz Deltası’nda geçtiğimiz sene yaklaşık 20 bin çift flamingo kuluçkaya yatmış, Doğa Derneği deltada üreyen flamingoların önemli bir kısmının köprü yapılması planlanan bölgede beslendiğini ve alanın UNESCO Dünya Doğa Mirası kriterlerinin tamamını sağladığını ortaya koymuştu.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise proje ile ilgili “Bilim insanları 2030 öngörüsünde körfez geçişini fizibilite bakımından uygun bulmuyorsa biz onu birilerinin gönlü olsun diye ulaşım master planına koyamayız. Bilim derse ki koy, koyar ve savunuruz. Ama bilim koyma derse, biz orada aklı ve bilimi savunuruz.” ifadelerini kullanmıştı.

“BU TİP PROJELER BİLİMSEL VERİLERE GÖRE DEĞERLENDİRİLMELİ”

Geçtiğimiz gün konu hakkında açıklama yapan Doğa Derneği Genel Koordinatörü Dicle Tuba Kılıç ise Aziz Kocaoğlu’nun körfez otobanının bilimsel esaslara göre ele alınmasına dair açıklamasının son derece önemli ve doğru olduğuna dikkat çekerek Körfez otobanı gibi mega projelerin muhakkak bilimsel veriler ışığında değerlendirilmesi ve karara bağlanması gerektiğini söyledi.

Gediz Deltası’nın, 158 yıldır bilimsel olarak araştırıldığını ve 1998 yılından bu yana Ramsar Sözleşmesi kapsamında Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alan statüsüne sahip olduğunu hatırlatan Dicle Tuba Kılıç, “Doğal sit alanı olarak korunan İzmir’in Gediz Deltası, UNESCO’nun eşsiz doğal güzelliklere ve estetik öneme sahip olmak; önemli fizyografik özellikler göstermek; kara, tatlı su, kıyı ve deniz ekosistemleri ile canlı topluluklarının gelişiminde önem taşımak ve son olarak tehlike altındaki türleri içeren yaşam alanlarına sahip olmak konulu dört UNESCO kriterini ayrı ayrı sağlıyor. Akademisyenler tarafından bu konuda hazırlanan en güncel rapor, deltanın her bir kriteri hangi gerekçelerle sağladığını tek tek ortaya koyuyor” dedi.

DOĞA MİRASLARI GELECEK NESİLLERE ULAŞTIRILMALI

İzmir’in Gediz Deltası ise hak ettiği bu unvanı almak şöyle dursun İzmir Körfez Otobanı gibi yıkım projeleri ile karşı karşıya geliyor” diyen kılıç sözlerine şöyle devam etti:

“İzmir Büyükşehir Belediyesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve diğer ilgili kurumlardan talebimiz Gediz Deltası’nın ivedi olarak UNESCO listesine alınması ve Körfez Geçiş Otobanı Projesi’nin iptal edilmesi. Gediz Deltası, İzmir’in ve Türkiye’nin değerini tüm dünya ölçeğinde anlatan eşsiz bir doğa mirası. Böylesine değerli bir doğal alan, hiçbir zarar gelmeden yaşatılmalı, İzmir halkına, Türkiye’ye ve gelecek nesillere UNESCO Dünya Doğa Mirası olarak taşınmalı.”