Otel rezervasyonları ve uçak bileti satışlarının hızla dijital ortama kayması geleneksel acenteciliğin sonu mu olacak? Teknolojiye ve dijitalleşmeye ayak uydurmak için neler yapılmalı? Sektörün önde gelen isimleri yorumladı. İşte Geleneksel seyahat acenteciliği teknolojiye yenik mi düşecek? dosya konumuzun ilk bölümü.
Teknolojinin çok hızlı ilerlemesi, internetin cep telefonlarında bile çok yaygın bir şekilde kullanılması turizm sektöründe de dijital satış ve pazarlamayı ön plana çıkardı. Dünyada 2016 yılında 594 milyar dolara ulaşan online seyahat pazarının 2020’ye kadar yüzde 40 büyüyerek 817 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Tatile çıkmak ya da uçak bileti almak isteyenler artık bilgisayar ya da akıllı telefonları ile bunu yapabiliyor.
Okuma Önerisi: Geleneksel seyahat acenteciliği teknolojiye yenik mi düşecek? (2)
Türkiye’ye Avrupa Birliği ülkelerinden gelen her 100 turistten 67’si uçak biletlerini, 55’i de konaklamalarını online alıyor. Online seyahat pazarının Türkiye turizmindeki toplam payı ise yüzde 15’lere ulaştı. 2017 yılında Türkiye’de online uçak bileti satışları bir önceki yıla oranla yüzde 27 arttı.
Peki teknoloji geleneksel acenteciliğin sonu mu olacak? Acenteler gelişen teknolojiye ve dijitalleşmeye ayak uydurmak için ne yapmalı? İşte sektörün önde gelen isimlerinin bu sorulara verdiği cevaplar!
GELENEKSEL ACENTECELİĞİN BİTECEĞİNE İNANMIYORUM
Sabre Türkiye Genel Müdürü Altuğ Bekdemir
“Otel rezervasyonları ve uçak bileti satışı anlamındaki geleneksel acenteciliğin teknolojiye yenilerek biteceği görüşüne katılmıyorum. Teknoloji yalnız satış anlamında değil, maliyetleri düşürüp verimliliği artırabilen bir alan. Nasıl kullandığınız ve nelere odaklandığınız ile alakalı. Bana göre Türkiye’de acentelerin genel eğilimi satışı artırmak ancak diğer önemli husus hep gözden kaçırılıyor. Maliyetleri düşürmek, verimliliği artırmak ve müşterilerimize değer katmak… Bunlar teknoloji ile yapılabilir ve özellikle Sabre olarak bu konularda çok ilerideyiz. İşte bunları yapamazsanız yalnız satış artırma ile rekabette öne geçemezsiniz.
“BAKIŞ AÇILARINI DEĞİŞTİRMELİLER”
Klasik acentecilik kurumsal seyahatler için önemini koruyacaktır ancak acenteler iş ortakları ile özellikle GDS -Global Dağıtım Sistemleri ile yakından çalışarak yapılan teknolojik geliştirmelerden faydalanmalıdırlar. Ürünleri takip etmeli gerektiğinde yatırım yapıp yaptıkları yatırımın geri dönüşü ve maliyetini değerlendirmeye odaklanmalıdırlar. Bana göre rekabette fiyat düşürmek yerine teknoloji ile değer yaratmak ve maliyetleri düşürerek daha rekabetçi hale gelmek öncelikli olmalı. Klasik acentelerin bakış açılarını değiştirmeleri gerektiğini düşünüyorum. Satışta fiyat düşürerek, tedarikçilerden indirim alarak artık başarı kazanılamaz hale geliyor. Onun yerine küçük, doğru yatırımlar yaparak müşterilere değer yaratmak, maliyeti düşürmek ve verimliliği artırmak çok önemli hale geliyor. Buna ayak uyduramayanlar zorlanacaklar. Düşünce yapısı değiştirilmeli diye düşünüyorum.”
“YALNIZCA SATIŞ ARTTIRARAK DA AYAKTA KALINAMAZ”
Teknolojiye yenilmek üzücü bir şey çünkü teknoloji herkesin ulaşabileceği bir şey diye düşünüyorum. Seyahat sektöründe acenteler için çalışan, teknoloji üreten ve geliştiren GDS gibi iş ortakları var. Bu güzel bir şey çünkü GDS’ler acenteler olduğu sürece hayatta kalabilecekler. O yüzden GDS’ler sürekli seyahat sektörü gelişimlerini yakından takip edip ihtiyaçlara göre teknolojik ürün geliştirmektedirler. Örneğin Sabre her yıl ortalama 1 milyar dolar yatırım yapıyor. Dolayısıyla acenteler gerektiğinde yatırım yapıp maliyetleri düşürüp, verimliliklerini artırdıklarında rekabette öne geçebileceklerdir. Yalnız satış artırmakla ayakta kalmak kolay olmayacaktır”.
“ONLİNE SEYAHAT ACENTASINA DÖNÜŞMELİLER”
HotelRunner Kurucu Ortağı ve CEO’su Arden Agopyan
Acenteler yeni teknolojileri benimsemeyip, teknolojinin getirdiği olanakları kullanmazlarsa zamanla oyundaki yerlerini kaybedeceklerdir. Klasik acenteler kendi rezervasyonunu kendi yapan, her şeyi internet üzerinden bulan, satın alan, deneyimlerini paylaşan kesimin büyümesi sebebiyle zamanla gerek basılı mecralardaki ilanlarını bitirmek, gerek fiziksel ofislerini ve satış noktalarını kapatmak suretiyle yok olmaya başladılar. Online Seyahat Acentesi konumuna gelip dijital olarak dönüşebilen işletmeler ise satış paylarını büyütmeye hatta yabancı oyunculardan pazar payı almaya başladılar. Klasik seyahat acenteleri öncelikle sor-sat iş modelinden çıkarak tesislerle dijital olarak gerçek zamanlı iletişim kurmak, fiyat ve müsaitlik akışını gerçekleştirmek için gerekli altyapılara sahip olmalılar. Bu da köklü bir dijital dönüşüm demek. Rezervasyon yapma ve yaptırma alt yapıları tamamen internet tabanlı olmalı ve misafirlerle kolay, rahat bir rezervasyon deneyimi sağlamalılar. Telefon ve internet üzerinden verecekleri çoklu dilli destek ile müşterilerini mutlu ederek tekrar rezervasyonları artırmaya çalışmalılar. Tabii dijital pazarlamaya yapılacak yatırımı da unutmamak gerekir. Rekabetçi bir ortamın bulunduğu online arama motoru reklamları ve arama motoru sıralama optimizasyonunda doğru ve yenilikçi hamlelerle akıllı bütçeler harcayarak rekabette yerlerini almalılar. Aynı zamanda bu dönüşümü yönetecek personel ve iş gücü de kritik. Acentaların kontratlama, fiyat yönetim dahil olmak üzere tüm ekiplerini teknolojik yenilikler hakkında eğitmeleri, bu konularda yetkin personelleri istihdam etmeleri, klasik iş yapış modellerine takılı kalmadan yenilikçi modelleri benimsemeleri gerekir.
“TEKNOLOJİK GELİŞİM KALDIRAÇ OLARAK KULLANILMALI”
Neredekal.com Genel Müdürü Özkan Hacıoğlu
“Teknolojinin yaşantımızda değiştirmediği neredeyse hiçbir alan kalmadı. Değişmek kelimesinin açılımı bu noktada çok önemli. “İyileşerek gelişmek” anlamında değişimi değerlendirirsek bugün klasik fiziksel acenteciliğin da teknolojiyle çok farklı yerlere geldiğini, daha da ileri gideceğini şimdiden görüyoruz. Burada odaklanılması gereken nokta “teknolojiye yenilmek” değil “teknolojiyle yenilenmek” olduğunu düşünüyorum. Teknolojiyle yenilenmek gerekiyor. Eskiden el broşürleri vardı, sokaktan geçen insanların ellerine tutuşturulurdu. İnsanların günde 3 saat sosyal medyada içerik tükettiklerini düşünürseniz, el broşürü dağıtmak yerine sosyal medyada duyuru yapmanın artık daha akıllıca olduğunu çıkarabilirsiniz. Yani önemli olan teknolojinin gelişimini bir direnç olarak değil, kaldıraç olarak kullanabilmeyi başarabilmek.”