Last Updated on 29 Ocak 2018 by Özlem Kapar Bayburs
TÜROFED Başkanı Osman Ayık, “Sadece Almanya’da değil, Avrupa’daki kaynak pazarların hepsinde Türkiye’ye yönelik çok ciddi bir geri dönüş var. 2015 ve 2016 yıllarında kaybettiğimiz rakamların çok fevkinde bir ön rezervasyonlar başladı” dedi.
Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık, 25-28 Ocak tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen EMITT 2018 Fuarı’ndaki standlarında turizmgunlugu.com’a özel açıklamalar yaptı. EMITT 2018 Fuarı’nın 2017 yılına paralel olarak beklentilerin de üzerinde iyi geçtiğini belirten Ayık, “2017 yılında Türkiye’ye ciddi bir geri dönüş olmuştu. Onun yansımalarını EMITT 2018 Fuarı’nda da gördük. Ancak bizim tahminlerimize göre bu fuarın gerçek hakkı ve değeri 2019 ve 2020’de olacak. Çünkü Türkiye’deki trendin birebir yansıması bu fuarda görüldü. Muhtemelen 2019 ve 2020’de bu fuar, bölgenin hemen hemen tek ve en önemli fuarı olacak” diye konuştu.
“KAYNAK PAZARLARA GÖRE DE TEŞVİK SİSTEMİ ÇEŞİTLENDİRİLMELİ”
Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş’un EMITT 2018 Fuarı’nın açılışında müjdelediği turizm sektörüne yönelik teşviklere ilişkin de değerlendirmede bulunan Ayık şunları ifade etti: “Bunlar bizim uzun zamandır üzerinde konuştuğumuz konulardı. Uçak yakıt desteği, yatırım tahsislerinin 49 yıllığına yenilenmesi ve kruvaziyer tur desteği… Bunların hepsi zaten mutlaka yapılması gereken şeylerdi. Türkiye’de turizmi biz 12 ay yaymak istiyoruz. Türkiye’nin dünya pazarlarına sunabileceği çok şey var. Sadece deniz-güneş-kum değil, bunun yanında bir sürü kültürel ve doğal değerlerimiz de var. Bunların karmasını ve manzumesini iyi bir şekilde hazırlamamız lazım. Dolayısıyla bu tür teşvikler, bundan sonraki dönemde geliştirilecek ürünler için de yeni kapılar aralayacaktır. Onun için de bu tür teşvikler hiçbir zaman kayıp değildir, tam tersine sektörü dinamize edip çeşitliliği arttıran ve sürdürülebilirliği sağlayan unsurlardır. Bu nedenle bir an önce bu teşvikleri çeşitlendirip hızlandırmak lazım. Uçak yakıt ve kruvaziyer tur desteğinin kademli ve mevsimlere göre olması da çok önemli. Bunun avantajlarını da göreceğiz. Aslında bunu pazarlara göre de yapmak, kaynak pazarın özelliğine göre de teşvik sistemini çeşitlendirmek lazım”.
“RUSYA FEDERASYONU VE BDT PAZARINDA DA TÜRKİYE’YE CİDDİ BİR GERİ DÖNÜŞ VAR”
Dünyanın en büyük tur operatörlerinden TUI’nin Alman turistlerin Türkiye’ye yönelik ön rezervasyonlarında yüzde 70’lik bir artış olduğuna ilişkin açıklamasına da değinen TÜROFED Başkanı Osman Ayık, şöyle konuştu: “Bunu sadece Alman pazarıyla da sınırlamamak lazım. Şu anda Türkiye’ye misafir gönderen tüm kaynak pazarlarda ülkemize dönük bütün rezervasyonlarda ciddi bir geri dönüş var. Almanya, Hollanda, Belçika, Avusturya, Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, İskandinav ülkeleri, İngiltere vs. bütün bu pazarların hepsinde Türkiye’ye çok ciddi bir geri dönüş var. Çünkü 2015 ve 2016 yıllarında kaybettiğimiz rakamların çok fevkinde bir ön rezervasyonlar başladı. Bunu Alman Turizm Endüstrisi Birliği (BTW) Başkanı Michael Frenzel de söyledi. Bizim diğer kaynak pazarımız Rusya Federasyonu ve Bağımsız Devlet Topluluğu’nda da benzer bir trend var. Tüm pazarlarda bir geri dönüş var, gelişmeye dönük pazarlara da da biz özel bir çaba ve gayret göstereceğiz. Bu şekilde hem mevcut pazarlarımızı büyütmeye devam edeceğiz hem de gelişmeye açık olan pazarlara da yeni ilaveler yapacağız. Böyle devam ederse şu andaki gidişat çok iyi görünüyor. Talep böyle devam ederse 2018 yılında fiyatlarda da bir toparlanma bekliyorum.”
“RUSYA PAZARINDAN 5-5.5 MİLYON MİSAFİR GELİR”
2018 yılında Rusya pazarından 7 milyon turist beklendiği ancak bu rakamın 5 milyon olarak gerçekleşmesi halinde sektörde bazı firmaların ciddi anlamda sıkıntı yaşayabileceğine dönük değerlendirmelere katılmadığını belirten TÜROFED Başkanı Osman Ayık, “Ben böyle bir tehlike görmüyorum. Tur operatörleri, 2018 yılında Rusya’dan 7 milyon turist geleceğini öngören bir planlama yaptıklarını açıkladı. Ama biz Rusya’dan 7 milyon turist gelmeyeceğini biliyoruz. Bu bütün dünyada böyledir. Tur operatörleri planlamalarını yüksek yaparlar ama onun gerçekleşmesi yüzde 80 olur. Siz de otelinizle ilgili planlama yaparken; yüzde yüz otelinizi doldurursanız şu kadar geliriniz olacağını hesaplarsanız ama günün sonunda doluluk oranınızın yüzde 80’lerde olacağını bilir ve ona göre bütçelemenizi yaparsınız. Bu da böyle bir şey. Bizim tahminlerimize göre de Rusya pazarından bu sene 7 milyon turist gelmez. 5-5.5 milyon arası bir turist gelecek. Bu da fevkalede iyi bir rakamdır. Hiçbir acenta da Rusya’dan kesin olarak 7 milyon turist gelecek diye de hesap yapmaz” dedi.
“TÜKETİCİ İSTEDİĞİ SÜRECE HER ŞEY DAHİLİ SUNMAK ZORUNDAYIZ”
Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş’un, ‘Artık vazgeçilmeli’ dediği her şey dahil sistemin devam edip etmeyeceğini müşterinin belirleyeceğini belirten Ayık şu yorumu yaptı: “Bunun için uygun zaman değil görüşü de doğru değil. Bu akşamdan sabaha olacak bir şey değil, uzun soluklu bir projedir. Siz genel altyapınızı, her şeyinizi ona göre değiştireceksiniz ki her şey dahil sitemini değiştirebilesiniz. Ama onun yanında şehirleriniz, kasabalarınız başka türlü yapılanacak ve altyapısını öyle geliştirecek ki her şey dahilin yanında bir şey olsun. Yoksa her şey dahilden çıkmak bence doğru değil. Orada seyahat eden çok büyük bir kitle var. Bugün Almanya’dan yurtdışına tatil amaçlı çıkanların yüzde 70’den fazlası her şey dahil konseptinde tatile gidiyor. Haa siz onu modifiye edebilir, içeriğinde bir takım düzenlemeler yapabilirsiniz. Tüketici istediği müddetçe de bu ürünü sunmak zorundayız ama başkalarını geliştirelim. Biz 60-70 milyon misafir ağırlayabilecek kapasitedeyiz. Şu anda biz 2023 için 50 milyonu hedefliyoruz. Bunun üstüne daha koyacağımız çok sayılar var. Bu koyacağımız yeni sayıları biz başka maksatlarla gelen misafirlerden oluşturursak, o zaman her şey dahilin genel içindeki payı azalmış olur. Önemli olan sayıyı büyütmektir.”
“İSTANBUL’UN PAZAR ÇEŞİTLEMESİ YAPMASI LAZIM”
İstanbul’da Ortadoğulu misafirlerin otelleri yıprattığına yönelik şikayetlere ilişkin de konuşan Ayık, “Onun için misafir kompozisyonun değiştirmeliler. Tek pazara veya belli bir hedef kitleye odaklandığınızda böyle sıkıntılar. Pazar çeşitlemesini yapmak lazım. İstanbul’un şu anki görünen en büyük sıkıntısı, pazar çeşitlemesi. Mevcutta var olan Avrupa ve diğer kaynak pazarlarda biraz sıkıntı var. Bununla ilgili projeler geliştirmeye dönük bizim de bir takım çalışmalarımız var. Sadece Ortadoğu pazarına bağlı değil, diğer pazarları da İstanbul’un tekrardan kazanması lazım. Bu yönde bizim de çalışmalarımız var. İnşallah o konuda daha hızlı yol alacağız” dedi.