Incentive pazarındaki büyümeye dikkat çeken PCS Tur Genel Müdürü Cemal Benli, sektörde yüzde 300’lere varan rakamlardan söz edildiğini anlatıyor. Benli, Küba’da A plus firmalara hizmetlerini verdiklerini söyleyerek,”Firma bütçeleri tur rotasını belirliyor” diyor.
Sadece seyahat acentelerine uzmanı oldukları destinasyonlarda yerel hizmet vermek amacıyla 2016 yılında kurulan PCS Tur, hiçbir şekilde son tüketiciyle teması olmayıp sadece acentelere DMC (Destination Management Company) hizmeti veren tedarikçi bir firma.
PCS Tur; Balkanlar, Orta Avrupa ve Küba’da partnerlerine Destinasyon Yönetimi, İş Seyahatleri, Incentive ve Kongre Grupları, F.I.T. & Grup Seyahatleri, Otel Konaklama, Otobüslü Turlar, Transferler ve Extra Seyahatler, Grup Bilet İşlemleri, Grup Turları ve Fuar Hizmetleri gibi konularda en kaliteli hizmeti en uygun fiyata sunmayı hedefliyor. Turizm sektöründe minimum 10 yıllık geçmişi olan oldukça deneyimli bir ekiple iyi bir satış pazarlama ağı kuran PCS Tur, hizmet verdiği acente sayısını arttırıyor. PCS Tur Genel Müdürü Cemal Benli, hizmet verdikleri acente sayısındaki artışa bağlı olarak merkez ofisleriyle birlikte operasyonlarını da büyüttüklerini söyledi.
Yurt dışında kendi ofislerini açma hedefleri olduğunu ifade eden Benli, “Şu anda Sırbistan Belgrad’da kendi ofisimiz var. Bu sene içerisinde Saraybosna, Karadağ ve Makedonya’da da kendi ofislerimizi açacağız. Londra’da da bir ofis açma planımız vardı ama en son ABD ile yaşanan vize krizi sonrası bunu biraz erteleyelim istedik” dedi.
Sadece Türkiye pazarı için değil, global anlamda tüm dünya pazarı için acentelere yurt dışında tur servisi yani DMC (Destination Management Company) hizmeti verdiklerini ifade eden PCS Tur Genel Müdürü Cemal Benli, şöyle konuştu:
“Bölgedeki otelden, transferine, restaurantına, toplantı organizasyonuna ve seminerine kadar sadece acentelere en kaliteli hizmeti en iyi fiyata sunma arzusundayız. PCS Tur’un aslında yaptığı iş yüzde 100 budur. Şirketimizde görev yapan ben dahil herkes turizm sektöründe minimum 10 yıllık tecrübeye sahip. Bu sektörde güven ve tecrübe gerçekten çok önemli. Hakim olduğumuz pazar olan Türkiye pazarında geçen sene gerçekten çok ciddi sayıda partnere hizmet sunduk. 2018 yılında bu talep daha da arttı. Geçen senenin ocak ayı ile bu yılın ocak ayı arasında ciddi talep artışı var.
“INCENTIVE PAZARI HIZLI BÜYÜYOR”
Şu anda leisure ve incentive (teşvik gezileri) yapan ve Türk turizmine yön veren köklü partnerlerle çalışıyoruz. İyi partneri olduğumuz incentive acentelerinin zaman zaman kurumsal firmalara yaptığı sunumlar oluyor. Bu sunumlar için partner acentemizin ihtiyacı olduğunda operasyon yapılacak destinasyon için partnerlerimize görüşmelerinde destek oluyoruz. Bu durum partnerlerimiz ile olan iyi ilişkilerden de kaynaklanıyor aslında.
Gerçekten çok büyük bir incentive talep artışı var. Türkiye’de irili ufaklı birçok kurumsal firma ve çalışanı var. Bu firmaların bir senede çok sayıda seyahatleri bulunuyor. Tabii öbür taraftan da sektörde çok sayıda incentive hizmeti veren acenteler açılıyor. ‘İki kurumsal firmam var, bunlar bana yeter’ diyerek incentive firması açan da var ama sektör büyüyor ve talep artıyor. Bizim gibi yeni acenteler piyasaya girdikçe aslında var olan pasta hem büyüyor hem de bölünüyor. Konuştuğumuzda geçen yıla göre yüzde 300 gibi çok ciddi anlamda büyüdüğünü ifade edenler var, demek ki böyle bir potansiyel var. Bizim için de geçen senenin ocak ayı ile bu senenin ocak ayı arasında ciddi bir artış var. Piyasayı hepimiz takip ediyoruz. Euro’nun artması, Afrin operasyonu vs. tabi ki olumsuz anlamda kısmen de olsa etkileyebiliyor ama gerçekten talepte ciddi artış gösteriyor.
“TUR SÜRESİ VE BÜTÇESİ ROTAYI BELİRLİYOR”
Türkiye’de şu anda sektörde çok büyük paya sahip partnerler ile çalışıyoruz. Incentivede maliyet açısından uzak ya da yakın destinasyonların tercih edilmesi firmanın bütçesine göre şekilleniyor. Bu sene biz Küba’da A plus dediğimiz firmaların hizmetlerini verdik. Her şey dahil, tüm içeceklerin sınırsız olduğu, mesela logolu şapkalar ve içinde ‘teşekkür eder’ gibi notların yazılı olduğu puro kutuları vs. gibi hediyelerinde olduğu yani çok ince ayrıntılara kadar hizmetlerini karşıladık. Bazı firmalar üç yıldızlı otel olsun, yemek ve transfer dahil olmasın diyerek daha ekonomik paketleri tercih ediyor. Bunlar tamamen firmaların bütçeleriyle ilgili konular. Üç günlük turlar gibi zamanı kısıtlı olduğu durumlarda bütçe müsait olsa da uzak bir destinasyonu öneremiyorsunuz. Firma bütçeleri tur rotasını belirliyor.
Tüm Balkanlar, Orta Avrupa (Çek Cumhuriyeti-Avusturya- Macaristan) ve Küba için sadece Türk Hava Yolları’ndan (THY) çok ciddi alımlar yaptık. Acenteler de aslında işi anahtar teslim almak istiyor. Çünkü riskler büyük, güven çok önemli, acentelerimiz satış kanallarını daha fazla arttırmak istiyor.
Tur sayıları az çok piyasada konuşuluyor. 40 kişilik turların 20 kişiyle yapıldığını duymaktayız. 20 kişi sattığınız turu iptal de edemezsiniz. Çoğu partnerin gündeminde, ‘Benim yolcum birleşsin de gitsin’ diye bir düşünce yok ama artık risklerle birlikte arz talepte artma olmaz ise yurtdışı piyasası yavaş yavaş buna dönecek. Sonuçta bu iş ciddi bir operasyon maliyeti de gerektiriyor. Bizim de arzumuz ve hedefimiz, kendi ofislerimizle birlikte gerek full paket olarak ve gerekse ‘Ben uçağımı aldım, sen yerel hizmeti ver’ diyen acentelere en kaliteli hizmeti sunmaktır.
“EN BÜYÜK ARZUMUZ UZAKDOĞU PAZARI”
PCS Tur olarak geçen yıl hem Müslüman hem Hristiyan nüfusu olan Malezya pazarına da başladık. Malezya’dan 20’ye yakın gruba Balkanlar’da hizmet verdik. Şimdi o pazarı biraz daha genişletmek istiyoruz. Çin pazarına da başlamak en büyük arzumuz. Çünkü partner otelcilerimizle görüştüğümüzde Çin’den müthiş talep olduğunu söyleyip gün geçtikçe bu talebinde arttığını öğrenmekteyiz. Çin’in nüfusu 1.5 -2 milyar. Çinli turist gerçekten leisure tatil anlamında seyahat talebini arttırırsa dünya yatak kapasitesinin kesinlikle artması gerekiyor.
Orta Avrupa’daki Prag-Viyana-Budapeşte destinasyonumuzda şu anda Çin’li turistler bu bölgeye çok ciddi talep gösteriyor. Çin büyük ve yeni bir pazar, bizim de en büyük arzumuz bu pazarda yer almak. Bu amaçla şimdi ITB ve ATM gibi yurt dışı fuarlarını takip ediyoruz. Bu fuarlardan kendimize yeni bir pazar üretmek arzusundayız. Sadece Türkiye pazarıyla yetinmeyip bunu daha global bir çerçeveye sokmak en büyük hedeflerimiz arasındadır. Malezya ile başladık. O bölge insanın ne istediğini, kahvaltısından sıcak menüsününe kadar ne yiyeceğini vs. hepsini tespit edip gerekli geliştirmeleri yaptık. Yurt dışında açacağımız ofislerle birlikte yeni hedefimiz Asya pazarı. Zaten bu talep başladı, biz de o pastadan pay almak istiyoruz.
“BALKANLARDA GEÇEN YILKİ RAKAMLARI KATLAYACAĞIZ”
Balkanlarda şu anda 11 ülkede, Orta Avrupa’da Çek Cumhuriyeti-Avusturya-Macaristan gibi üç ülkede ve Küba’da hizmet veriyoruz. Balkanlardaki 8 ülkede zaten aynı dilin konuşuluyor olmazı bizim için bir avantaj. Eski Yugoslavya ülkeleri olduğu için insanların yapısı ve mentaliteleri da aynı. O yüzden piyasada hep Balkanlar deniliyor, kimse bu anlamda bir ayrım yapmıyor. Dolayısıyla bizim Balkanlar, Orta Avrupa ve Küba olmak üzere üç pazarımız var diyoruz. Bu üç pazarda hizmet veriyoruz. Geçen sene Balkanlarda yaklaşık 5000 kişiye hizmet verdik. Bunun içerisine yapılan incentiveler de dahil. Bu sene sadece uçaklı turlarımızda aldığımız riskler yaklaşık o kadar ve bunun üzerine daha incentiveler, acentelerin kapalı grupları ve uçağını kendi alan firmaların yerel hizmetleri de eklenecek. Dolayısıyla Balkanlarda geçen seneki rakamların daha fazlasını bu sene yapacağız.”