TÜRSAB 23. Olağan Genel Kurulu öncesi adaylığını açıklayan Çetin Gürcün’ün, “Birliği bölerek gücünü zayıflatmaya çalışıyorlar” eleştirisine Firuz Bağlıkaya ve Hasan Erdem’den çok sert yanıt geldi. Emin Çakmak ise Gürcün’ün eleştirisine kısmen katıldığını söyledi.
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’nin (TÜRSAB) hafta sonu yapılacak olan 23. Olağan Genel Kurulu öncesi adaylığını açıklayan ve halen TÜRSAB Genel Sekreterliği görevini yürüten Çetin Gürcün, TÜRSAB’ı bölerek gücünü zayıflatmaya çalışmakla suçladığı diğer başkan adayları için “Burayı iki buçuk tur operatörüne teslim etmeyeceğiz” açıklamasında bulunmuştu. Gürcün’ün bu sözlerine Firuz Bağlıkaya ve Hasan Erdem oldukça sert yanıt verirken Emin Çakmak ise “Ayrı bir platform veya dernek kurularak birliğin gücünün zayıflatılması doğru değil” diyerek bu eleştiriye kısmen katıldığını ancak “Burayı iki buçuk tur operatörüne teslim etmeyeceğiz” açıklamasını kesinlikle doğru bulmadığını söyledi.
“TÜRSAB’I BÖLMEYE ÇALIŞTIĞIM İDDİASI ÇOK KOMİK VE BİR O KADAR DA YERSİZ”
Çetin Gürcün’ün, Malta’da kurduğu şirket üzerinden kendilerinin uzun zamandır mücadelesini verdikleri Booking.com benzeri bir yapılanmayı oluşturarak TÜRSAB’ı bölmeye çalışmakla suçladığı Firuz Bağlıkaya, turizmgunlugu.com’a yaptığı özel açıklamada şunları söyledi: “Malta’dan kurduğum şirket üzerinden TÜRSAB’ı bölmeye çalıştığım iddiası son derece komik ve bir o kadar da yersizdir. Benim Malta’da, Hollanda’da, İsveç’te, Norveç’te, Danimarka ve Finlandiya’da şirketlerim var. Buralardan tur operasyonu yapıyorum. Dolayısıyla Malta’da kurulmuş bir şirket olarak Avrupa’da online rezervasyon portalı olarak hizmet verecek bir portal hazırlıyoruz… Daha bitmedi. Malta’da kurulmasının sebebi, Türkiye dışında hizmet verecek olması. Onun için Malta’da kuruluyor. Burada kurduğunuz zaman KDV sıkıntıları oluyor. Dolayısıyla Malta’da zaten bir şirketimiz var, bir şirket daha kurduk o da Avrupa’da benim faal olduğum İsveç, Norveç, Danimarka ve Finlandiya gibi ülkelerde online rezervasyon portalı kuruyoruz. Hiçbir hava yolu şirketiyle, hiçbir otelle özel bir sözleşmemiz yok. Sadece bütün online portallardan fiyat çekerek satışa sunan bir portal bu. Bunun TÜRSAB’la filan ne alakası var? Bu Booking.com benzeri bir site değil. Siteyi hiç incelememişler ki bunun farkında bile değiller. Zaten açılmadı bir, Türkiye’de değil iki… Teknik olarak çalışmayan bir sitenin Booking.com benzeri bir site olup olmadığını nereden biliyorlar? Site daha çalışmıyor ki…”
“ONLAR İÇİN HAYATİ, ÜYELER İÇİN KURTULUŞ KONGRESİ”
Çetin Gürcün’ün, bu genel kurulun TÜRSAB’ın bütünlüğünü koruma ve hayatiyetini devam ettirme açısından çok önemli olduğu iddiasına da cevap veren Bağlıkaya, “Onların hayatiyetleri ve ticaretlerinin devam etmesi için bu kongrede muhakkak kazanmaları gerekiyor. Çünkü başlamış oldukları ticari faaliyetler ve bir sürü grift ilişkiler var. O onun işini yapıyor, öbürü öbürünün… TÜRSAB’a onlar fatura kesiyor, bir sürü alacak verecek var, hatır çekleri var… Ben onlar açısından söylediklerini haklı buluyorum. Onlar açısından baktığınızda bunun onlar için hayati bir kongre olduğu doğrudur. Genel anlamda bakıldığında ise seyahat acentalarının kurtuluş kongresidir bu. Bunlar oraya çöreklenmişler, kendi antin kuntin işleriyle TÜRSAB’ı yönetmeye çalışıyorlar, ticari faaliyetlerle uğraşıyorlar, hiçbir şekilde üyelerin hak ve menfaatleriyle ilgili bir şey yapmıyorlar. Yaptıkları tek şey var o da rakiplerine iftira atmak, yalan söylemek, üyeyi kandırıp kafasını karıştırmak. İcra gönderdikleri üyelere, ‘Firuz Bey şikayet etti, onun için gönderdik’ diyorlar. Bir ayak üstünde kırk tane yalan söyleyen böyle bir yönetim olmaz. Bu anlamda onlar için hayati bir kongre olduğu doğrudur.
“ACENTALARI KORKUTARAK İKTİDARLARINI SÜRDÜRMEYE ÇALIŞIYORLAR”
Bir dernekle hac-umre işinin, bir platformla da kurumsal işlerin domine edilerek TÜRSAB’ın bölünmeye çalışıldığı da iddiası da külliyen yalandır. Acentaları bir başkası gelirse olmayacak şeylerle korkutarak kendi iktidarlarını sürdürmeye çalışıyorlar. ‘İki buçuk tur operatörü’, ‘Bunlar gelirse büyüklerden başkası iş yapamayacak’, ‘Bunlar gelirse 250 bin TL teminat gelecek’, ‘Bunlar gelirse portallar gelecek’… Yıllardır aynı şeyleri söylüyorlar ama üyelerin karnı tok artık bu tür yalanlara. Çünkü seyahat acentaları hiçbir zaman bugünden daha kötü olmadı. Bunlardan daha kötü de hiç kimse yapamaz zaten. Özel olarak uğraşsanız seyahat acentalarını daha kötü bir duruma getiremeyiz. Dolayısıyla söylediklerinin artık hiçbir kıymeti harbiyesi yok. Onların iddialarıdır. Bizim de aslında onlar eleştirecek olsak bir sürü eleştirimiz var ama zaman eleştirmek değil, birlik ve beraberlik zamanıdır. Biz kendi yapacak olduklarımızı anlatacağız, onlar üyeleri korkutmaya devam etsinler” şeklinde konuştu.
“LİSTE KONUSUNDA HASAN ERDEM İLE HİÇBİR SIKINTIMIZ YOK”
TÜRSAB seçimleri için ittifak yaptıkları Hasan Erdem ile ortak liste konusunda hiçbir sıkıntılarının olmadığını ve kendisiyle sürekli görüştüklerini belirten Firuz Bağlıkaya, “Herkes kendi listesiyle de seçime girebilir. Bu dünyanın sonu değil. Uzlaşırsak ki şu ana kadar hiçbir sıkıntı çıkmadı seçime tek listeyle gireceğiz, uzalaşamazsak iki liste gireriz. Bunlar çok önemli şeyler değil. Önemli olan sektör için, hepimiz için hayırlısı neyse o olsun”.
“EMİN ÇAKMAK İLE İTTİFAK İHTİMALİMİZ ŞU AN İÇİN YOK”
Hasan Erdem’le yaptıkları seçim ittifakın Emin Çakmak’ı da kapsayacak şekilde genişleme ihtimalinin olup olmadığına ilişkin sorumuz üzerine ise Bağlıkaya, “Hayır, şu anda öyle bir ihtimal yok. Çünkü Emin Çakmak Bey’in daha önce Hasan Erdem Bey’le birlikte bizi destekleyen bir açıklaması vardı ama ondan sonraki süreçte kendisi aday oldu. Biz hala o eski konumdayız. Bizim yerimiz belli” dedi. Bağlıkaya, sorumuz üzerine adaylıktan çekilen Hüseyin Kırk ile hiçbir temasının olmadığını da sözlerine ekledi.
“AYRI DERNEKLER VE PLATFORMLAR KURULUP BİRLİĞİN GÜCÜNÜN ZAYIFLATILMASINI BİZ DE DOĞRU BULMUYORUZ”
TÜRSAB Başkan Adayı Emin Çakmak da, birliğin böl-parçala-yönet mantığıyla parçalanmasına kendilerinin de müsaade etmeyeceklerini belirterek, şunları söyledi: “Çetin Gürcün Bey’in bu noktadaki söylemine ben de katılıyorum. Ayrı dernekler veya platformlar kurup birliğin parçalanması ve gücünün zayıflatılması doğru bir yaklaşım değildir. Birlik üyesiyseniz bu birliğin kurallarına, standartlarına ve kriterlerine uygun hareket etmeniz gerekir. Eğer bu birliği bir aile olarak düşünüyorsanız ve üyesi olduğunuzu kabul ediyorsanız, o zaman bölüp parçalayarak zayıflatmaktan ziyade güçlendirmek hepimizin görevidir. Bu tür yaklaşımlar 4-5 senedir yaşanıyor. Ayrı dernekler ve platformlar kurulup farklı söylemler yapılıyor. Dolayısıyla hem kamuoyunun hem de hükümetin nezdinde prestij kaybına uğruyoruz. TÜRSAB, bir dernek statüsünde değildir. Bir dernekle ya da platformla TÜRSAB’ı mukayese etmek mümkün değildir. TÜRSAB, kanunu olan çok güçlü bir birliktir. Bu birliğin devamlılığı için tüm üyelerimizin ve aday olan arkadaşlarımızın buna saygı duyması, sahip çıkması ve bu birliği yüceltmesi lazım. En son kurulan bir bilet platformu var… Büyük kurumsal bilet acentalarının bir araya geldiği bir paltform. Bu tür platformlar TÜRSAB’ın gücünü zayıflatır.
“FİRUZ BEY’İN MALTA’DAKİ ŞİRKETİ ÜZERİNDEN BİR PORTAL KURMASI KENDİ TİCARETİDİR”
Ancak Firuz Bağlıkaya Bey’in Malta’daki şirketi üzerinden Booking.com benzeri bir yapılanmayla TÜRSAB’ı bölmeye çalıştığı şeklindeki görüşe katılmıyor ve bu değerlendirmeyi etik de bulmuyorum. O Firuz Bey’in ticaretidir. İstediği yerde, istediği ülkede bu tür ticari faaliyetler gösterebilir. Malta’da kurulmuş bir şirket üzerinden böyle bir portalın oluşturuluyor olması da bana göre sıkıntılı değildir. Malta da bir dünya ülkesi ve Birleşmiş Milletler’e kayıtlı bir ülke. Orada da şirketini kurup yönetebilir. Booking.com da Amsterdam’da kurulu bir şirket. Sonuçta isteyen istediği şirketini istediği ülkede kurar ve faaliyetini yönetir. Bunun arka planını biz bilemeyiz. Şu anda biz bir şey söyleyemeyiz. Booking.com benzeri bir portal niçin kuruldu, seçimde başkanlığı kazandığında acenta network ağını kullanarak güçlü bir rezervasyon sitemi mi kuracak? Bu soruların cevabını kendisi biliyor, biz bir şey bilmiyoruz. Bu konuda yorum yapmak da yanlış olur, bunu etik bulmuyorum.
“İKİ BUÇUK TUR OPERATÖRÜ DE BİZİM ÜYEMİZ”
‘Burayı iki buçuk tur operatörüne teslim etmeyeceğiz’ açıklamasını da doğru bulmuyorum. İki buçuk tur operatörü de bizim tur operatörümüz, bizim üyemiz sonuçta. Onlar sanki üyemiz değil yabancı diye bir şey olmaz. Üyenin büyüğü küçüğü olmaz. Herkes aynı aidatı ödüyor, aynı sıfata sahip. Bu tur operatörüdür veya acentadır diye her hangi bir sınıflandırma veya klaslandırma yapılmamış. Hepsi aynı belgeye sahip seyahat acentasıdır. Biri büyük montanlı iş yapar, birisi küçük montanlı iş yapar… Dolayısıyla ona teslim etmeyeceğiz buna teslim etmeyeceğiz yaklaşımı yanlıştır. O söylem şudur: Son yapılan yapılan kanun revize çalışmasında Firuz Bey tur operatörleri için ayrı bir sınıflandırma yapmış ve bu sınıflandırmaya da 250 bin TL teminat şartı getirmiştir. Bundan dolayı bu şekilde bir sert eleştiriye maruz kalıyor. Yoksa şu andaki kanunumuzda büyük tur operatörü veya küçük tur operatörü diye her hangi bir ayrım yoktur. Hepsi bizim üyemiz ve meslektaşımızdır”.
“BU İDDİALARIN ACENTALAR NEZDİNDE HİÇBİR KARŞILIĞI YOK”
Çetin Gürcün’ün açıklamalarını tamamen yersiz ve mesnetsiz iddialar olarak değerlendiren TÜRSAB Başkan Adayı Hasan Erdem ise, “Bizim adaylığımız ve yapmış olduğumuz çalışmalar TÜRSAB’ı bölme anlamına gelmez, tam tersine TÜRSAB’da kaliteyi arttırıp üretmeyen mekanizmayı üretken hale getirmek için mücadele ediyoruz. Mevcut yönetim, seçimi kaybedeceği korkusuyla böyle bir propaganda yürütüyor. Ancak bu tür söylemlerin toplumda, bizim hazirunda ve acentelerimiz nezdinde hiçbir karşılığı yoktur. Onlar doğruyu ve yanlışı çok iyi biliyor ve görüyorlar. TÜRSAB başkanlığı için birden fazla adayın ortaya çıkması, projelerini anlatıp çeşitli etkinlikler yapması bölünme anlamına gelmez. Tam tersine kuruma olan ilgiyi ve alakayı arttırır, kurumun itibarını da değerli kılar. 20 yıldan beri TÜRSAB’ı yönetenlerin tam seçim arefesinde bugüne kadar yaptıklarını kamuoyuna anlatması, onlarla iftihar etmesi ve bunu bir seçim malzemesi olarak kullanması gerekir. Nifak tohumları ekerek, insanları ayırarak veya aday olanları küçülterek bir yere varamazlar. Demek ki bunların bugüne kadar yaptıkları elle tutulup gözle görülen hizmetleri olmadığı ve bu konuda söyleyecek bir sözleri de bulunmadığı için ancak aday olanları küçümsemek, kötülemek, değersiz kılmak veya ‘bölücülük yapıyorlar’ gibi söylemlerle kendilerine pay çıkarmaya çalışıyorlar. Biz TÜRSAB’ın değerini ve itibarını arttırmak, daha çok üretmek ve üyelerimize daha çok faydalı olmak için çalışıyoruz” dedi.
“ULUSOY’UN GÜRCÜN’ÜN YERİNE BAŞKAN ADAYI OLMA İHTİMALİ VAR”
Seçime tek listeyle girme konusunda Firuz Bağlıkaya ile mutabakat sağladıklarını ve bu konuda hiçbir şüphe ya da endişelerini olmadığını belirten Hasan Erdem, “Bu ittifakın kongreye güçlü bir şekilde, dirayetli, ehliyet ve liyakat sahibi arkadaşlardan oluşan bir listeyle gireceğinden hiç kimsenin kuşkusu ve endişesi olmasın” dedi. Her ne kadar Çetin Gürcün adaylığını açıklamış olsa da son güne kadar Başaran Ulusoy’un onun yerine aday çıkma ihtimalinin de olduğunu iddia eden Erdem, “Zaten Çetin Gürcün’ün adaylığı, Başaran Ulusoy’un teşviki ve desteğiyle olmuştur. Kazanması halinde Çetin Gürcün kukla başkan olacak, TÜRSAB’da yine Başaran Ulusoy’un borusu ötecek, eski sistem aynen devam edecektir. Ancak acentalarımız böyle bir şeye müsaade etmezler” diye konuştu.