Last Updated on 2 Mart 2018 by Turizm Günlüğü
Wyndham Grand İstanbul Kalamış Marina Hotel Satış ve Pazarlama Direktörü Deniz Dikkaya, en çok turist gelen Ortadoğu pazarının dışında Rus, Avrupalı ve Uzakdoğulu turistlerin de geri dönmesiyle doluluk oranlarının arttığını belirtti. Dikkaya, 2018’in hem İstanbul hem de Türk otelciliği için de güzel bir yıl olacağını söyledi.
İstanbul’un Anadolu Yakasının ödüllü beş yıldızlı oteli Wyndham Grand Istanbul Kalamış Marina Hotel, Anadolu yakasının öne çıkan otellerinden biri olarak 2013 yılından bu yana hizmet veriyor. Bağdat Caddesi’ne 5 dakikalık yürüme mesafesindeki otel alışveriş, iş ve kültürel amaçlı ziyaretlerde misafirlerine üstün konfor sunuyor. Kalamış`ta bulunan otelde, marinanın ve sahilde yürüyüş yapmanın tadını çıkartmak mümkün. Fenerbahçe Stadyumu’na yürüme mesafesinde olan otel, Sabiha Gökçen Havalimanı’na 30 km, Atatürk Havalimanı’na ise Avrasya Tüneli ile 28 km, yaklaşık 35 dakikalık mesafede. Wyndham Grand İstanbul Kalamış Marina Hotel Satış ve Pazarlama Direktörü Deniz Dikkaya, doğru lokasyon ve konumlandırmayla beş yılda ulaştıkları başarı hikâyesini turizmgunlugu.com’a anlattı.
“KALAMIŞ MARİNA’NIN O EŞSİZ MANZARASINI BOZMAYACAK BİR MİMARİYLE YOLA ÇIKILDI”
“2013 yılında açılmış olan Wyndham Grand İstanbul Kalamış Marina Hotel, Anadolu Yakasına ciddi değer katan çok prestijli bir otel. Kalamış Marina’ya karşı konumuyla da Marmara Denizi’nin nefes kesen manzarasını sunuyor. ‘Bir tatlı huzur almaya geldik Kalamış’tan’ diye bir eser var biliyorsunuz… Wyndham Grand İstanbul Kalamış Marina Hotel, tam da öyle bir yer. Otelimizin mimari yapısı da öyle… Zaten yatırımcılarımız da bu nedenle oteli konumlarken Kalamış’taki huzuru bozmamaya büyük özen gösterdiler. Buraya 400-500 odalı gökdelen gibi bir otel dikip daha fazla gelir elde etme şansı varken buradaki mimari yapıya, huzura, doğaya, Kalamış Marina’nın o eşsiz manzarasına zarar vermeyecek ve buradaki komşuları da bu konuda rahatsız etmeyecek bir mimariyle yola çıktılar. Otelimiz dışarıdan bakıldığında büyük bir butik villayı andırıyor olsa da otelimiz aslında içerisinde 210 odası, farklı büyüklükte 20’ye yakın toplantı salonu, 6 farklı restoranı, Anadolu Yakasının en büyük SPA’larından biri ve üç katlı kapalı otoparkı ile çok büyük bir tesis. Bu nedenle böylesine güzel bir projeyi buraya konumlandırdıkları için yatırımcılarımıza hem teşekkür etmek hem de kendilerini takdir etmek lâzım.
“ANADOLU YAKASININ EN YÜKSEK ŞİRKET KONAKLAMASINA SAHİP OTELİYİZ”
Otelimizin mimari yapısının ve bulunduğumuz lokasyonun da hakkını vererek işletmecilik ve satış pazarlama yapmaya çalışıyoruz. Burası renkli bir tesis! Anadolu Yakasının en yeni, en trend yeme-içme mekânı olarak kendimizi konumluyoruz. Otelimizde 6 farklı dünya mutfağının eşsiz lezzetlerini misafirlerimize sunuyoruz. Teras katımızdaki Ouzo Roof Restaurant’ta Ege ve Yunan mutfağının en önemli ürünlerini servis ediyor. Hemen karşısındaki Jigger Roof Bar’ımızı da yeni bir düzenlemeyle Meksika Bar’a dönüştürüyoruz. Misafirlerimiz Meksika mutfağının en güzel lezzetlerini artık burada tadacak, en güzel Meksika içeceklerini de burada içecekler. Otelimizde kebabından etine çin mutfağından deniz ürünlerine kadar her şeyi bulabildiğiniz farklı mutfaklar var. Canlı müzikli gecelerimiz de yine aynı şekilde devam ediyor. Böyle renkli bir otel olunca tabii misafir pazarı da o kadar genişliyor. Belki şirket konaklamaları için uzak bir lokasyon gibi gözüksek de son 2-3 aydır Anadolu Yakasının en yüksek şirket konaklamasına sahip oteli ünvanını da ele geçirdik. Özellikle Şubat ayında ciddi bir rekor elde ettik. Şirketlerimiz yeter ki bir kez gelip bizi görsünler… Gördükten sonra zaten bu manzaraya ve huzura aşık oluyorlar. Otelimizin de servisi ve hizmet kalitesiyle birlikte aradaki mesafeyi çok fazla göz önünde bulundurmuyorlar.
“OTELİMİZİ YEME-İÇME VE CANLI MÜZİK MEKÂNINA DÖNÜŞTÜRDÜK”
Bulunduğumuz bölge itibariyle bir resort havamız da var. Bu anlamda tatil amaçlı gelen yerli ve yabancı misafirleri de otelimizde ağırlıyoruz. Bu bizim için çok büyük bir avantaj. Yeme-içme mekânının haricinde ‘Kalamış Live’ projesiyle otelimizi bir canlı müzik mekânı haline de dönüştürdük. Her cuma ve cumartesi otelimizin farklı mekânlarında canlı müzikler oluyor. Yunan ezgileri istiyorsanız Yorgo Kertis, Caz Müzik dinlemek isterseniz Taylar Erler… Gazino Geceleri başlattık ki bunu olabildiğince devam ettirmek istiyoruz. Ancak askerimizin sınır ötesi operasyon yaptığı bir dönemde biz de ‘hadi eğlenelim’ modunda gözükmemeye çok özen gösteriyoruz. Bu nedenle de Gazino Geceleri dediğimiz konsept bazı es’ler verse de yine dönem dönem devam edecek. Otel olarak son dönemlerde hem yeme-içme hem de canlı müzik dinleme mekânı olarak da Anadolu Yakasında öne çıkmaya çalışıyoruz. Misafir kitlemiz; şirket müşterilerinden tutun gruplara, tatil amaçlı gelenlerden spor amaçlı gelenlere kadar çok geniş. Tabii Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı’na yürüme mesafesinde olduğumuz için her iki haftada bir gelen bütün misafir takımları biz konuk ediyoruz. İnşallah Fenerbahçe’miz Avrupa kupalarında da oynar da yurtdışından takımları da misafir ederiz.
“M.I.C.E.’IN OTELİMİZ İÇİN DE ÇOK BÜYÜK ÖNEMİ VAR”
Ben özellikle M.I.C.E.’a çok önem veren bir turizm profesyoneliyim. M.I.C.E.’ın hem ülkemiz hem de dünya turizmi için ne kadar önemli olduğunun da farkındayız. En son yapılan Ace of M.I.C.E Fuarı’na dört Wyndham Grand otelimizle birlikte çok güzel bir stantla katıldık. Beklentimiz ‘en İyi Stant’ ödünü de oradan almak. Bu arada fuarda gerçekten çok başarılı birebir görüşmeler yaptık. M.I.C.E.’ın otelimiz için de çok büyük önemi var. Çünkü otelimizde çok büyük iki tane toplantı salonumuz var. Büyük toplantılar, seminerler, lansmanlar ve kongreler gerçekleştirebileceğimiz 750 metrekarelik büyük bir salonumuz var. Çok amaçlı bir salondur. Şirketlerin özellikle bu M.I.C.E. organizasyonlarıyla gelen işlerine çok önem veriyoruz ve bunları da otelimizde gerçekleştirmek için her türlü fiziki imkâna sahibiz. Sadece bununla ilgilenen ayrı da bir M.I.C.E. satış departmanımız da var. Burada görev yapan üç arkadaşımız her geçen gün M.I.C.E. ile ilgili işlerimizi daha da büyütüyorlar.
“BEŞ YILDA ALDIĞIMIZ ÖDÜLLER HİZMET KALİTEMİZİN İSPATIDIR”
Belki beşinci yılını daha yeni doldurmuş bir oteliz ama açıldığı günden beri de ‘En İyi Hizmet Ödülleri’ni de toplayan bir oteliz. 2013 ve 2017 yıllarında World Travel’dan ‘Yılın En İyi Şehir Ödülü’nü aldık. Bunlar gerçekten hak ederek alınan, parayla ölçülemeyecek ödüller. Biz hizmetimizle, servisimizle, kalitemizle ve misafirlerimizin memnuniyetiyle öne çıkarak bu ödüllerimizi alıyoruz. TripAdvisor, Booking.com, Expedia, Hotels.com gibi rezervasyon ve yorum sitelerindeki puanlarımız da çok yüksek. Biz aslında puanlarımız yüksek olsun diye bir hizmet sunmuyoruz. Hizmet kalitemiz; misafirimizi kapıdan uğurlarken ‘Bir daha geleceksem yine Wyndham Grand Istanbul Kalamış Marina Hotel’e gelmek isterim’ düşüncesiyle ayrılmasını sağlatarak oluşturuluyor. Bunu gerçekleştirebildiğimiz zaman zaten otomatikman puanlarımız artıyor ve yorumlar da hep olumlu yönde oluyor.
“DOLULUKLAR DA YÜKSELMEYE BAŞLADI”
2015 yılı sonundan 2016 yılının tamamına yakınını ve 2017 yılının da ilk birkaç ayında turizm sektöründe yaşanan sıkıntıdan tüm İstanbul otelleri gibi bizim otelimizde etkilenmiş. Ama 11 ay önce ben göreve başladığımda artık eskiyi tamamen unutarak yolumuza devam etme stratejisiyle işe giriştik. Çünkü biz turizmcilerin de unutmaması gereken şöyle bir durum var: Yürüyen, devam eden bir hayat var ve dünya turizmi de, hayatımız da hiçbir es vermeden devam ediyor. Dünyanın içinde bulunduğu bu terör ve savaş ortamında bırakın çalışmayı yaşamak bile zor olsa da sonuçta bir ekonomi gerçeği ve buna bağlı olarak ayakta durmak zorunda olan sektörler var. Bu mantıkla baktığınızda biz yine işimizi en iyi şekilde yapmak için çalışmak zorundayız. Tüm turizmciler olarak ülkemizi, lokasyonlarımızı, otellerimizi, işlerimizi tanıtacak tüm fuarlara, workshoplara katılıp kendimizi anlatmak ve duyurmak zorundayız. Bunu ne kadar yaparsak bize bunun katkısı da çok olur. Evet o buhranlı dönemleri biraz geride bıraktık, özellikle İstanbul otelciliğinde ciddi bir hareket var. Doluluklar da yükselmeye başladı. Çünkü İstanbul, yerli ve yabancı hiç kimsenin vazgeçebileceği bir lokasyon değil. ‘Bizi özleyecekler’ diyorduk, evet özlediler ve geri geliyorlar. Ruslar başladı, Almanlar, İtalyanlar, İngilizler başlıyor… Ortadoğulular zaten hep vardı. Bu anlamda 2018’in ciddi oranda güzel bir yıl olacağını düşünüyorum. Ama tabii ki biz başka ülkelerin konumlarında değiliz. Tüm komşularımızla farklı düzlemlerde hiç beklemediğimiz olaylar gerçekleşebiliyor. Ama arkamıza bakmadan, yaşayacağımız bazı kötü durumlar olsa bile bunlara takılıp kalmadan çalışmaya devam edeceğiz.
“İSTANBUL TARİHİNİN DÜĞÜN REKORUNU KIRMAK İSTİYORUZ”
Anadolu Yakasında gerçekten çok kaliteli oteller var. Bu anlamda rakiplerimiz de çok iyi. Hepsiyle ilişkilerimiz de çok iyi. Her ürünün alıcısı var ama biz kendimizden sorumluyuz. Biz sahada en iyi ürünü ve hizmeti en uygun fiyatla sunarak satış ve pazarlamamızı bu yönde yapmak zorundayız. Diğer iddialı bir yönümüz olan düğünler konusunda da biz 2018’e rekorla başladık. Tabii bunu yaparken de geçtiğimiz Ekim ayında Kalamış Wedding Fest 2017’yi gerçekleştirdik. Bu festivalde çok ciddi bir tanıtım yaparak 2018 yılına oldukça yüksek sayıda düğün anlaşmaları ile girdik. Sizin aracığınızla buradan da duyurmak istiyorum; 4 Mart Pazar günü Kalamış Wedding Fest 2018’in ikincisini gerçekleştireceğiz. Biz bu festivalde sadece salonlarımızı açıp dekorasyonumuzu satmıyoruz… Çok özel defileler var… Aşk Doktoru Mehmet Coşkundeniz gelip aşk üzerine sohbetler yapacak… Konserler ve eğlence olacak… Ama bunu yaparken de aynı zamanda daha önce otelimizi duymamış, bilmemiş insaların gelip otelimizi tanımaları, otelimizin salonlarını görmeleri, kına yapmak isterlerse hangi salonlarda yapabileceklerini görmeleri, nişan yemeği nasıl yapılır, düğün salonu için süslemeler nasıl olur vs. bunların hepsini bu festival sayesinde tanımalarını sağlayacağız. 2018’de ciddi bir düğün hedefimiz var. İstanbul tarihinde rekor kırmak kırmak istiyoruz, ekip olarak bunun için çalışıyoruz.
“HİZMET-FİYAT ENDEKSİNİ YÜKSELTMEMİZ LÂZIM”
Yüzde 60-65 oranında yabancı misafir ağırlıklı bir oteliz. Bu özelliğimizi hiç kaybetmedik. Belki bir yüzde 10 azalma olmuş olabilir ama yine de belki Avrupa Yakasındaki bir otelde bile göremeyeceğiniz kadar Avrupalı, Amerikalı ve Uzak Doğulu turisti otelimizde görebilirsiniz. Çünkü hem bölge onlara huzurlu, güzel ve farklı bi lokasyon olarak geliyor hem de otelin ve Wyndham Grand markasının kalitesi birleştiğinde onlar için huzurlu bir yer oluyor… Bu anlamda yabancı misafir ağırlığımız gayet iyi. Yeter ki İstanbul’a daha nitelikli turist gelsin ki bizde bundan ciddi anlamda pay alacağımızı düşünüyoruz. Turizmciler olarak bizi turist ayırma gibi bir lüksümüz yok ama daha dün raporlara baktık… İstanbul’un ortalama oda fiyatı 80-90 eorolar civarındayken Paris’in 220 euro, Amsterdam’ın 240 euro, Barselona’nın ise 210 euro civarında. Biz buraya Ortadoğulu turist çok alıyoruz sanıyoruz ya… Sadece Barselona’ya giden Ortadoğulu turist sayısı, bize gelen Ortadoğulu turist sayısının iki katı. Yine Barselona’ya giden Ortadoğlu turistin oraya bıraktığı rakamla bize bıraktığı rakam tutarı arasında da ciddi bir fark var. Biz odalarımızı, yiyeceklerimizi yüksek fiyattan satmadıkça yani hizmet-fiyat endeksini yükseltemediğimiz müddetçe sadece Ortadoğu’dan değil, tüm pazarlardan düşük fiyatlı turist almaya devam edeceğiz. Bu bizim için olumlu bir şey değil.
“ORTADOĞULU TURİST SAYISINDA YÜZDE 50’LİK BİR ARTIŞ YOK”
Ortadoğulu misafirler oteller için sıkıntı diyorlar, aslında sorun aynı, para harcayan nitelikli turistin olmaması. Ben hiçbir misafirime Ortadoğulu ya da Uzakdoğulu diye bakmıyorum. Biz de satabildiğimiz oda fiyatlarımızı tekrar 150 Eurolara çekebilirsek, yani İstanbul’un o 2012-2015 dönemine dönebilirsek bu şikayetler de yavaş yavaş ortadan kalkacaktır. Ortadoğulu turist te öyle yüzde 50 artış filan olmadı, en fazla yüzde 20 artış olmuştur… Diğer pazarlar azaldığı için sanki Ortadoğu pazarı çokmuş gibi gözüküyor. Ama aslında yine olması gerektiğinden az. Ortadoğu’nun da artması lazım Uzakdoğu’nun da, Avrupalı’nın da, Amerikalı’nın da… İstanbul için 20 milyon turist sayısını hedeflerken şu anda 9-10 milyonları ancak bulabilen bir konumdayız. Tabii turist sayısını arttırırken de fiyatımızı da yükseltmemiz, daha nitelikli ve daha çok para harcayan turist getirmemiz lazım.
“YATIRIMCILAR, İSTANBUL’DA YENİ OTEL YATIRIMI YAPMAKTAN UZAK DURMALI”
Finansın merkezi artık Anadolu Yakası… Büyük şirketlerin genel müdürlükleri ve büyük merkez ofisleri ya da head ofisleri artık Anadolu Yakasında… Bu konumu itibariyle Anadolu Yakası şirket konaklamaları için çok özel bir yer. Bir turistin ziyaret edebileceği tarihi mekanları olmasa da turistik alışveriş mekanları burada çok fazla sayıda var. Ve özellikle de şehrin o gürültüsünden uzaklaşacakları ama kaliteli yeme-içme mekanları da Anadolu Yakasında daha fazla. Bu anlamda Anadolu Yakası daha çok öne çıkmaya başladı. Bu özelliğiyle de şu anda Anadolu Yakasındaki otellerin doluluk oranı, Avrupa Yakasındakilere göre daha yüksek. Ama ben buradan yine de yatırımcılara bir tavsiyede de bulunmak istiyorum… İstanbul beş yıldızlı otel yatırımı konusunda bir doyum noktasına geldi. Bunu bütün yatırımcılar göz önünde bulundursun. Turizmci olmayan, turizm sektörünü sadece dışarıdan misafir konaklama olarak bilen yatırımcılar lütfen kullandıkları danışmanlara daha fazla dikkat etsin. Sektörün içindeki danışmanların sektör referanslarını çok iyi incelesinler. Yoksa size milyon dolarlık bazı vaadler verilerek, hiçbir garanti olmadan önünüze hayali bütçeler ve fizibiliteler konularak yaptığınız yatırımlar ile milyon dolarlarınızı heba edebilirsiniz. Gerçekten en az bir kaç yıl daha sadece Anadolu Yakası değil, tüm İstanbul için otel arzına kesinlikle ara verilmesi gerekiyor. Eğer illa da bir proje yapılması isteniyorsa yatırımcılarımız gerçekten bu işte referansları iyi olan, daha önce açtıkları birkaç işletmeyi açtıktan en az birkaç yıl sonrasında da belirli doluluk oranlarına getirebilmiş kalitede danışmanlarla çalışsınlar. Lütfen bu konuda kendilerini yanlış yönlendirebilecek “amatör” danışmanlara kanmasınlar. Çünkü rakamlar çok büyük rakamlar… Sonradan bölgedeki yatak ve oda sayısını gereksiz arttırarak oda fiyatlarını düşüren tesisler ortaya çıkıyor. Bu nedenle en az birkaç yıl daha yatırımcılarımızın beklemesi ama illa da sektöre yatırım yapmak istiyorlarsa yeni inşaatlar yerine mevcut işletilmeyen tesisleri alıp yenileyerek sektöre kazandırmalarını şiddetle tavsiye ediyorum. Yeni yatırımlar için bence uzak durulması gereken zamanlar yaşıyoruz”.