Çanakkale turizmine ivme katacak yeni bir yürüyüş parkuru hayata geçiyor: Troas Yolu. 19 etaba sahip 600 km. uzunluktaki rotadaki her bir etabın ismi; Homeros, Hektor ve Atatürk gibi tarihi izleri olan önemli şahsiyetlerden geliyor.
2018’in Troia Yılı ilan edilmesiyle Çanakkale’de birçok turizm projesi peş peşe hayata geçiyor. İşte bu projelerden biri ve hatta kültür turizmi için en önemlisi Troas Yolu projesi.
Çanakkale’nin 11 ilçesinden, 47 antik kent ve 80’den fazla köyden geçen, iki kıtayı ve iki adayı kapsaması açısından dünyanın ilk ve tek yürüyüş ve kültür rotası olan bu projenin mimarı bir profesyonel turist rehberi olan Osman Topçu, projenin detaylarını online turizm haberleri sitesi turizm günlüğüne anlattı.
Projeyi Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Turizm Fakültesinde 2015 yılında yüksek lisans bitirme projesi olarak çalışan Osman Topçu, akademik altyapı ve özgünlüğe sahip bu projenin desteklenmesi ve onaylanması için Çanakkale Rehberler Odası desteği ile ilgili kurumlara sunduktan sonra kabul görmesinin sevincini yaşıyor. Troas Yolu projesinin, Çanakkale Valiliği başta olmak üzere, 2018 Troia Yılı İcra Komitesi ve ilgili kurumların desteğini görerek, Güney Marmara Kalkınma Ajansı’nın (GMKA) programına alındığını açıklayan Osman Topçu, kültürler arası organik bir bağ kuracak bu projenin hayata geçmesi için çalışmalara başlandığını söyledi.
TARİHİ İZLERİ OLANLARIN YOLUNDA YÜRÜYÜŞ
Troas Yolu projesini, “Yeni bir yol inşa etmeden ve doğayı bozmadan var olan patikaların, yüzlerce yıl öncesinden günümüze kadar gelebilmiş antik yolların 600 kilometreyi bulan bir kültür rotasının uluslararası ölçüler kıstas alınarak işaretlenme çalışması” olarak anlatan Topçu, bu 19 etabın da, Çanakkale’de tarihi izleri olan önemli şahsiyetler üzerine isimlendirileceğini aktarıyor.
Topçu’ya göre yolun bütünsel ismi Troas Yolu olsa da, etap etap bakıldığında her biri ayrı bir destinasyon oluşturma gücüne sahip 19 adet parkura sahip. Öyle ki ziyaretçiler Hektor etabında Prens Hektor’un tümülüsünden geçerek, Atatürk etabında onun ayak bastığı yerlerden geçerek, Homeros etabında onun anlattığı yerlerden geçerek yürüdüğü yol ile kendisi arasında duygusal bir bağ kurabilecek.
Çanakkale turizminde yeni bir çığır açacak, ülkemiz kültür turizmi duraklarına yeni bir rota kazandıracak Troas Yolu projesini, mimarı Osman Topçu şöyle anlatıyor:
KÜLTÜRLER ARASI ORGANİK BAĞ KURACAK BİR ÇALIŞMA
“Çanakkale Troas bölgesinde bilinen 144 tane antik şehrimiz ve 6 bin 500 yıl öncesine kadar giden tarihi ve kültürel değerlerimiz var. Ve bu antik yerleşimler Çanakkale’nin muhteşem doğası ve coğrafyasında iki kıtanın, iki adanın, iki dağın, iki denizin ve bir boğazın etrafına yayılmış durumda. Troas Yolu projesi, bu güzelim Çanakkale coğrafyasına yayılan doğal ve kültürel değerlerin birbirleri arasında organik bir bağ ve bütünlük kurması planlanan kültür yolu çalışmasıdır.
47 ANTİK KENT, 19 ETAP, 600 KM
Bu yol; yeni bir yol inşa etmeden, doğayı bozmadan var olan patikaların, yüzlerce yıl öncesinden günümüze kadar gelebilmiş antik yolların 47 tane antik kentten 80’den fazla köyden geçerek farklı zorluk ve uzunluk dereceleri olan 19 etaptan oluşan ve toplamda 600 kilometreyi bulan bir kültür rotasının uluslararası ölçüler kıstas alınarak işaretlenme çalışmasıdır.
ETAPLARIN HER BİRİ AYRI BİR DESTİNASYON
Projedeki 19 etap, Çanakkale’de tarihi izleri olan önemli şahsiyetler üzerine isimlendirilmiştir. Bu yüzden yolun bütünsel ismi Troas yolu olsa da, etap etap bakıldığında her biri ayrı bir destinasyon oluşturma gücüne sahip 19 adet parkura sahiptir.
Çanakkale ve ilgili bölge ile ilintili olan bu tarihsel isimlere yer verilmesi bizler için bir ahde vefa borcu olduğu kadar, turizm çeşitlendirmesi ve turizm pazarlaması açısından da önemli. Ziyaretçiler Hektor Etabında Prens Hektor’un tümülüsünden geçerek, Atatürk Etabında O’nun ayak bastığı yerlerden geçerek, Homeros Etabında O’nun anlattığı yerlerden geçerek yürüdüğü yol ile kendisi arasında duygusal bir bağ kurmasını sağlayabilecek 19 farklı etap.
Bu yüzden projeye Çanakkale Kültür Rotaları diye bir tanım ve isim getirilebilir. Ancak etaplar antik güzargahlar üzerinde birbirine entegre olarak tamamlanıp bu yolla bütünsellik kazanarak bir antik kültür rotası haline gelip, dünya turizm pazarındaki yerini, tüm bölgenin antik şehirlerini içinde barındıran TROAS ismi ile alması çok önemli bir husus.
YERELDEN ULUSALA, ULUSALDAN ULUSLARARASI BİR MARKA DEĞERİ OLACAK
Bu yolu keşfe gelenler kendilerini tarihsel bir zaman tüneli içinde bulacaklar. Yakın tarihimizden itibaren 6 bin 500 yıl daha geriye gidebilecekleri bir yolculuk bu. Bu yolculuğu yaparlarken birçok köyden geçecekler. Bu sayede köy pansiyonculuğu, yöresel yemeklerin ve hediyelik eşyaların satışı gelişerek, turizm gelirlerini tabana yayılabilecek.
Bu yolun bütünü ya da ayrı ayrı parkurları seyahat acentelerimiz tarafından konaklama, rehberlik, transfer gibi birçok hizmeti içine alarak paketler halinde satışa sunulacak. Bu sayede Çanakkale’de süresi kısa olan konaklamalar uzayacak, turizm gelirlerimize ciddi girdiler sağlanması yanında istihdamı ve yerel kalkınmayı destekleyen bir yapısı olacak. Bu sebeple yerelden ulusala, ulusaldan uluslararası bir boyuta taşınarak ülkemizin yeni ve güçlü bir destinasyona, bir marka değerine daha sahip olması sağlanacak.
HEDEF: TÜRKİYE’NİN MARKA DEĞERİNİ YÜKSELTECEK KÜLTÜR ROTASI OLMAK
Troas Yolu Çanakkale kültür rotaları çalışmasında, destekçi, paydaş veya yürütücü olacak tüm kurumlarımızın en büyük hedefi; dünyada çok yürünen, çok bilinen, çok tanınan bir kültür rotası oluşturup; Çanakkale, Marmara ve Türkiye’nin marka değerini daha da yükselten ve sürdürebilirliği açısından sağlam bir altyapıya sahip bir ürünü ortaya çıkartmak.
Tabi ki bu çok titiz ve özenerek yapılması gereken bir süreç. Öncelikle işaretleme çalışmalarının 5 yıla yayılacak bir takvim ile yapılması planlanmaktadır. Bu plan dahilinde öncelikle gerekli olan alan taraması bilimsel metotlar ile tamamlanmalı. Yani biz biliyoruz, yol burası olacak, buradan geçecek demek; bir veya birkaç kişinin insiyatifinde olmamalı. Alan taraması sonrasında rotanın temasına ve ekoturizme en uygun görülecek tarihi yapıları, otantik köyleri, kaplıcaları, doğa harikası mağara, yayla, göl, gölet, dere, şelale, sahil, kumsal, zirve ve panoramik yerleri içine alacak şekilde GPS marifeti ile kayıt altına alınacak. Alan taraması ardından en uygun görülen ve kayıt altına alınan koordinatlar, konusunda uzman kişilerden kurulacak bir ekiple birlikte GR çalışmalarına başlanacak. Yer yer yönlendirme levhaları, yer yer rota üzerindeki belirgin taşların boyanmasıyla uluslararası kıstaslar gözetilerek işaretlemelerin tamamlanması söz konusu olacaktır. Bu anlamdaki tüm çalışmalar; ilgili doğa, spor ve fotoğrafçılık kulüplerinin, üniversitelerin ilgili bölümlerinin, afad ve akut ekiplerinin, ilgili muhtarlık ve belediyelerin, konusunda uzman yürüyüş ve bisikletçilerin ve pek tabi gönüllülerimizin katkıları ile geniş bir fikir ve işbirliği platformunda yürütülmesi planlanacaktır.
DOĞAL MİRASLARI KORUMA BİLİNCİ GELİŞECEK
Planlanan bu çalışmalar beraberinde rotanın geçtiği yerlerdeki beşeri sebeplerin neden olduğu bir takım çöp ve kaçak dökülmüş inşaat hafriyatlarının temizlenmesi, sonrasında ise sürekli temiz tutulması, unutulan ve tahrip edilen antik kentlerin yeniden tanınan ve bundan sonrası için korunan bir yapıya sahip olması adına kültürel ve doğal miraslarımızı koruma bilincine katkılar sunması istenmektedir.
Ayrıca sadece yerli ve yabancı turistlere değil, bölgede yaşayan insanlara da, sağlıklı yaşam adına yürüme ve bisiklet sürme, doğa fotoğrafçılığı ve kuş gözlemciliği yapma, kaya tırmanışı ve kamp yapma gibi birçok aktivite alanının kazandırılması söz konusu olacak.
TÜM İLGİLİ KURUMLARDAN PROJEYE TAM DESTEK
Öncelikle projenin tüm ilgili kurumlarımıza giderek sunum yapma süreci yaşadık. En başından bu yana Çanakkale Rehberler Odası yönetimindeki arkadaşların çok büyük destekleri oldu. Her resmi görüşmemizde 161 profesyonel rehberinin üyesi olduğu ve neredeyse her bir üyesinin projeye destek olma adına hazır olduğunu belirttiği bir meslek kuruluşunun varlığını hissetmek, en önemli motivasyon kaynağımdı.
Bu minvalde sunum yaptığımız her ilgili kurum yetkilisinin bizimle aynı heyecanı paylaştığını gördük. Bu heyecan ile projenin Çanakkale ve Türkiye turizmi adına büyük katkılar sunabilecek potansiyeli olduğuna inanan, başta Çanakkale Valisi Sayın Orhan Tavlı ve turizmden sorumlu Vali Yardımcısı Turan Yılmaz olmak üzere, 2018 Troia Yılı İcra Komitesinin değerli üyeleri, Çanakkale İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Dokuz, Çanakkale Savaşları Tarihi Alan Başkanlığı başkanı İsmail Kaşdemir, Milli Parklar 2. Bölge Müdürü Mustafa Bulut, Doğa Koruma ve Troya Milli Park Müdürü Mevlüt Özüuyanık, Marmara Ormancılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Mehmet Özdemir, Çanakkale Bölge Orman Müdürü Refik Ulusoy, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı Abdullah Kelkit, Çanakkale TÜRSAB Byk Başkanı Turgay Kılıç, Çanakkale Turizm Tanıtma Derneği Başkanı Sefer Göztepe ve bireysel görüşmelerimizde bizlere ilgisini, öneri ve desteklerini esirgemeyen değerli bürokratlarımız, turizm sektörü temsilci ve çalışanları, akademisyenler ve ilgili sivil toplum kuruluşu üyelerinin takdir ve destekleri çok kıymetli bir yer tutuyor.
“GMKA İLE TEKNİK SÜREÇ İÇERİSİNDEYİZ”
Bu kurumlarımızın destek olma, iş birliği içinde olma, olumlu görüş ve öneriler sunmaları sayesinde olgunlaşan bir süreç sonunda ise Troas Yolu Çanakkale Kültür Rotaları projesinin doğru planlanarak başlanması ve en doğru yöntemler ile devam etmesi adına Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA) Genel Sekreteri Abdullah Güç ve projenin koordinatörlüğü üstlenen kıdemli proje uzmanı ve eğitmeni Ali Öztüfekçi’nin gayretleri ile devam eden teknik bir süreç içindeyiz. Kurum ve kuruluşlarımızın projeye gösterdiği bu ilgi ve teveccühün aynı şekilde devam edeceğine inanıyorum.
TROİA YILI İLAN EDİLMESİ BÜYÜK KATKI SAĞLADI
2018 Troia Yılı suya düşen bir damla misali giderek büyüyen bu dalga etkisi yarattı. Ülkemizin zor bir süreçten geçtiği bir dönemde 2018 in Çanakkale yerelinden çıkarak bakanlık hatta Cumhurbaşkanlığı seviyesi dahil, devletin zirvesinde kendinden takdirle söz ettirmesi her şehre nasip olacak bir şey değil. Bu şekilde güçlenerek büyüyen bu dalga Çanakkale turizminin altyapısı için sunulan birçok projeyi önüne kattı, bu projelere ”ilgi duyulması, değerlendirmeye alınması, gündem edilmesi” adına çok büyük katkılar sağladı. Bu yıl 2018 Troia Yılı ilan edilmemiş olsaydı, daha birçok proje ve çalışma için bu aşamalara gelmek çok zor, belki de imkansız olacaktı. Tüm ilgili kurumlarımızın 2018 Troia Yılına verdiği önem ve motivasyona çok şey borçluyuz.
FİLM GİBİ BİR PROJE
Açıkçası ben bu projeyi bir film çekmeye benzetiyorum. Kendimi ise sadece bu filmin bir senaristi olarak tanımlayabilirim. Nasıl ki bir film yapımcıları, yönetmenleri, aktörleri, oyuncuları, set ekipleri, sponsorları, tanıtımları ile var oluyor ise, Troas Yolu Çanakkale Kültür Rotaları da böylesi bir çalışma ile turizm sektöründeki Oscarlara aday olacak güçte ve yapıda olduğuna inanıyorum.
Tarihsel şahsiyetlere adanmış 19 etabı olan, Çanakkale’nin 11 ilçesinden, 47 antik kent ve 80 den fazla köyünden geçen, iki kıtayı ve iki adayı kapsaması açısından dünyanın ilk ve tek yürüyüş ve kültür rotası olacak projenin senaryosunu oluşturmamda en başından bugüne değerli görüş ve öneri ile bana katkılar sunan değerli rehber arkadaşlarım Hasan Çelimli, Adem Biçer ve İlhan Varlık’a ve benden desteklerini hiç esirgemeyen sevgili aileme vesilenizle teşekkürlerimi iletiyorum.”