Last Updated on 26 Aralık 2019 by Turizm Günlüğü
Ülkelerin, şehirlerin kendine has kültür, renk ve yaşam anlayışı bu kez mutfaklara ilham oluyor. Sicilya, Marsilya ve Stockholm ile 3 farklı şehir, 3 farklı mutfak stiline doğru yolculuğa çıkıyoruz.
Marsilya
Provans esintisini mutfaklara taşıyan Marsilya’yı düşündüğünüzde hiç kuşkusuz gözünüzün önüne ilkin uçsuz bucaksız lavanta tarlaları geliyor. Beyaz yüzeyler, feminen çizgiler, ham dokulu tekstillerle birleşen stil mutfağa zamansız bir zarafet katıyor.
Doğasından gelen natürellik Marsilya’ya özgü provans stili mutfaklara tarifsiz bir davetkarlık katıyor.
Pastel tonların hakimiyetindeki provans stil, dingin ve estetik mekanlar yaratıyor. Yumuşak okyanus tonları, güneşin beyaza yakın renkleri, lila ve su yeşilleri bu stilde en çok tercih edilen renkler.
Galvaniz, patine yüzeyler, hasır gibi malzemeler Marsilya’nın doğal yaşamına eşlik eden doğal malzemelerden.
Kilimler, açık renkli ahşap zeminler, Akdeniz’e özgü seramik yer kaplamaları iç mekanlara karakteristik özelliklerini veren detaylardan.
El yapımı aksesuarlar, yuvarlak hatlı mobilyalar, bol miktarda çiçek ve iç mekan bitkisi stilin olmazsa olmazlarından.
Keten, pamuklu gibi ham kumaşlar, stilde genelde çizgili ve floral desenlerle bezeli.
Sicilya
Rustik-çiftlik yaşamının en güzel örneklerinden biri olan bölge, samimi ve davetkar mutfaklarıyla öne çıkıyor. Koyu renk ahşaplar, siyah ferforje ve örgü metalleri doğal taş yüzeyler bu stile karakteristiğini veren ögeler.
Sicilya dendiğinde pek çoğumuz kalabalık İtalyan ailelerinin şenlendirdiği sofraları canlandırırız gözümüzün önünde. Bu sebeple büyükçe bir yemek masası mobilya listesinde baş sıraya oturabilir.
Emaye, seramik, işlenmemiş ahşap, bakır, pişmiş toprak, ferforje stilde en çok karşımıza çıkan malzemelerden.
Çiftlik yaşamını çağrıştıran abartıdan uzak bir samimiyet her daim bu mutfaklarda var. Bu sebeple mutfaklarda en çok gördüğümüz detaylardan biri açık raf üniteleri. Bu raflarda ise yöreye özgü zeytinyağları, balzamik sirke ve turşuları görmeniz mümkün.
Stockholm
Geçtiğimiz 10 yılın herhalde en çok bahsedilen stiliydi: İskandinav stili. Bu stilin bir başkenti olsa herhalde bu da Stockholm olurdu. Beyaz renk, huş ile çam ağacı ve modern çizgilerin karakteristiğini oluşturduğu stil, yalın duruşuyla zamansız bir seçenek.
Stilin temsilcisi konumundaki bazı tasarımcıları Alvar Aalto, Hans Wegner, Arne Jacobsen, Eero Arnio ve Ingvar Kamprad olarak sıralayabiliriz.
Danimarka, Norveç, İsveç, Finlandiya gibi ülkeleri içine alan İskandinav stili, bölgedeki güneşe özlem sebebiyle dekorasyonda açık renklerin yer aldığı bir stil. Beyaz ve güneş sarısı çok sık kullanılır. Monokrom İskandinav stilinde ise grinin tonları, kahvelerin beraber kullanıldığını görebilirsiniz.
Kendi içinde farklı kimlikler taşıyan İskandinav stilinin, maskülen, feminen, rustik gibi pek çok farklı tarz ile yorumlanmış halleri de bulunur.
Ana yaşam alanıyla birleşen açık mutfakları duvarları ortadan kaldıran havadar ve aydınlık iç mekanlar; her şeyden önce yeşili iç mekanlara davet eden ekolojik evler İskandinav stilin ayrılmaz birer parçası.