Last Updated on 28 Mart 2018 by Yaşar Çelik
Yeni dönemler, yeni seçimler, yeni isimler, yeni planlar… İçinde yeni olan her şey heyecan verici. Hele ki değişimi uzun süredir bekliyorsanız.
TÜRSAB uzun zamandır derin bir uykuya yatmış, vizyonunu kaybetmiş, 18 yıldır süregelen bir başkanlıkla monoton bir yapıya bürünmüştü. 18 yılın üstüne basalım ve diyelim ki değişimin ilk parçası bu kadar uzun dönemler başkanlık yapmanın önüne geçilmesi olsun. 18 yılda dünyada ülkemizde neler değişti? Belli bir kalıpta vizyon ve değerlere sahip, yeniliğe açık olmayan kişiler aynı görevde bu kadar uzun süre kalınca çerçevenin tamamını göremiyor, eleştirilere kulak tıkıyor ve eski düzeni istikrarla koruyor.
Mesela internetin girmediği ev kalmadı, internetin aktif kullanım yaşı 9-10’lara indi, teknolojinin herkesçe kullanıldığı ortamda, seyahat acentelerinin internet ortamında satış ile ilgili dönüşüm yaşaması gerekirken, birkaç bilindik marka dışında teknolojiye ayak uyduran acente yok denecek sayıda.
Tek tıkla bilet alabilmenin, internetten rezervasyon yapabilmenin karşısında, internette ilerleyememiş seyahat acentelerine gazete sayfalarından bulmak, değerli zamanımızdan verip bir seyahat acentesine gitmek ya da telefon açıp tek tek bilet saat ve fiyatlarını sormak aynı olabilir mi? Evet değişim gerekli, TÜRSAB yapısı kadar acentelerin de dönüşüme girmesi gerek, kolay ulaşılabilir olmaları, teknolojik yeniliklerden geri kalmamaları, fiyat politikalarını bireysel satışlarda da cazip hale getirilmeleri gerek, yani acentelere gelir getiren tüketiciler, oteller ve havayollarının çıkarları düşünülmeli.
Her gün yeni acente açılıyor dense de, acentelerin rekabet koşulları zorlaştı dense de, tüketiciler neden acenteleri kullanmıyor bu da sorgulanmalı. Booking.com vergi ödemiyor gerekçesiyle kapatıldı, orta yol bulunmaya uğraşılacakken, ani kararın zararlarına uzun uzun değinilmişti. Booking.com en çok kullanılan rezervasyon ağı olabilir, ancak muadili onlarca rezervasyon kanalı var, acentelerin internetle mücadele içindeyken kar kaybetme korkuları tüketicileri pek de ilgilendiren bir konu değil. Bugün uçak bileti alırken internetten daha ucuza alınabiliyorsa, hiçbir tüketici “ama ben acente kullanayım onlar vergi ödüyor, kira ödüyor” diye düşünmez. Aynı bileti avantajlı yol ile almayı tercih ederler. Acenteler tüketici gözüyle değerlendirilmeli, yoksa yalnızca işini kendi yapmaya zamanı olmayan ve bu konforun bedelini ödemeyi de sorgulamayan kişiler tarafından kullanılacak.
Geçtiğimiz günlerde 18 yıllık bir devri kapatan TÜRSAB’ın yeni Başkanı Firuz Bağlıkaya, kendileriyle birlikte değişim döneminin başladığını ve hedeflerinin mevcut sorunları çözümlemek olduğunu söylerken, bizlerin de kendisinin aksiyonlarını beklediğimiz üzerinde durulan konular şöyle;
Yeni Acente Açmanın Zorlaştırılması;
“Her sabah uyandığımızda iki acente kuruluyor“diyen Bağlıkaya, var olan acentelerin çıkarlarını korumak adına belge alımının denetim altında tutulması gerektiğini vurguladı.
Tıpkı İstanbul’daki otel sayısının kontrolsüz artması gibi seyahat acentelerinin da artması hem tüketicinin karar sürecini zorlaştırıyor, hem de pastadaki pay artık görülemeyecek incelikte dilimler halinde bölünüyor.
TÜRSAB verilerine göre 2016 yılı itibariyle Türkiye’deki seyahat acentelerinin sayısı 9.162, bu acentelerin kaçı faaliyette, kayıtlı olmayan kaç acente var, öncelikle bunlar araştırılacaktır. Seyahat acentelerinin TÜRSAB’a üyeliklerinin tercihleri doğrultusunda değil, bir mecburiyetle gerçekleştiğini göz önünde bulundurursak üyelik sistemi de değişecek mi? sorusu akla geliyor. Bu da işin bir başka boyutu. Her gün bir acente kurulmasının önüne geçmek için hemen yasal süreci başlatacaklarını ve kaçak acentelerle ilgili etkin bir pozisyon alacakları da vaatleri arasında gösterilebilir.
Hükümet Desteğinin Sağlanması;
Firuz Bey, hükümetin yardım etmediği sektör kalmadığını ve TÜRSAB hariç her sektöre önemli yardımlar yapıldığını, geçmiş dönemlerde talep edilmediğinden hükümet desteğinden faydalanılmadığını ifade ediyor. Hükümet ile ilgili konuşmalarda siyasi konuları ele alarak muhalif tutumlar takınmak ya da tam tersi hükümeti destekleyici açıklamalar yapmak yerine yeni başkan Firuz Bey’in siyasete uzak duran politik bir tutumda olması objektif bir yönetim anlayışı benimseyeceğini gösteriyor.
Hükümet ile işbirliği içerisinde olarak kendilerine yol gösterecek bir yapıda olmak istediklerini de vurguluyorlar. Hükümetin desteğini almak kadar, hükümetin turizmi etkileyen bazı kararlarına da gerektiği yerde karşı çıkması ve turizme zarar verecek kararların önüne geçmesi de gerekiyor.
Belgelerin Devrinin Kolaylaştırılması;
Yani seyahat acentesi artık bu mesleği yapmıyorsa, vazgeçtiyse, istemiyorsa belgesini bir başkasına devredebilecek. Şu anda devir yasağı var, belgelerin şirketle birlikte satılması gerekiyor.
Havayollarının web sitelerinde servis ücreti uygulamaması;
Bugün çoğu havayolu şirketinin web sayfasından, seyahat acentesinden daha uyguna bilet almak mümkün, bu durumun önüne geçmek için internet ortamındaki promosyonların acentelerin tercih edilmesinde caydırıcılığı olmaması gerekiyor. Hava yollarının kendi web siteleri üzerinden acentelerden daha ucuza bilet satmaları ve seyahat acentelerinin uyguladığı servis ücretini, havayollarının uygulamamasından dolayı çıkan fiyat farkının önüne geçeceklerini ifade ediyor.
Tanıtımlarda TÜRSAB’ı etkin hale getirmek;
Fuarlarda stant açmak ve o stantları aktif kullanamıyor olmak ne yazık ki turizmin genel bir sorunu. Kendi alanlarında bu durumu ele alan yeni başkan, FUARLARDA EN BÜYÜK STANT TÜRSAB’IN OLACAK diyerek yeni döneme başladı. Bağlıkaya, Türkiye’ye gelen turist sayısını arttırmak için de projelerinin olduğunu belirtti. Bağlıkaya, “TÜRSAB fuarlarda 8-10 metrekare bir stantla bütün seyahat acentelerini temsil etmeye çalışıyor. Biz, fuar alanındaki en büyük standı TÜRSAB standı yapacağız ve tüm meslektaşlarımıza bu standı kullanma imkanı vereceğiz. Fuar boyunca meslektaşlarımızla o fuara katılan diğer acenteleri bir araya getireceğiz” dedi.