Last Updated on 28 Mart 2018 by Turizm Günlüğü
Bu yıl 25. yaşını kutlayacak olan Sónar Festivali’nin İstanbul ayağı, 6-7 Nisan 2018 tarihlerinde yeniden Zorlu PSM’de gerçekleşecek.
Müzik, yaratıcılık ve teknolojinin buluşma noktası Sónar Festivali, benzersiz formatı ve içeriği sayesinde avangard ve elektronik dans müziğinin en yeni trendlerini baş döndüren isimlerle sunacak.
Sónar Istanbul’un müzik programında Fatboy Slim, Black Coffee, Booka Shade, Pan-Pot, Joseph Capriati, Erol Alkan, Forest Swords, Damian Lazarus & The Ancient Moons, Gas, Fatima Yamaha, Honey Dijon, Rival consoles, Courtesy, Jon Hopkins, Ferhat Albayrak, Islandman, Keram Akdağ, Levni, Nosaj Thing, Vessels, Vök, Lanark Artefax, Flava D, Zeynep Erbay, Zozo, Murat Uncuoğlu B2B Alican, Ahu, Analog Kültür Experiment yer alıyor.
Tüm bu etkileyici isimlerin yanı sıra Digilogue sunumu ile 7 Nisan Cumartesi 09:00 – 20:00 arasında Meydan Fuaye, Sky Lounge ve Drama Sahne’sine yayılacak. Disiplinler üstü çalışmalarla fark yaratan birçok sanatçı, ücretsiz olarak gerçekleşecek Sónar+D çatısı altındaki paneller, atölyeler, konuşmalar, sergiler, görsel-işitsel şovlarda ve gösterimlerde yerini alacak.
Festivalde bulunmak, bugünün ve geleceğin bir parçası olmak isteyenler için 33 farklı sebep:
– Dünyanın gördüğü en havalı organizasyonlardan biri olan 2012 Londra Olimpiyatları’nı muhteşem bir kapanış performansına imza atan Fatboy Slim’in ömürlük hit’lerini peşi sıra dinlemek. Çeyrek asırdan fazla süredir kulaklarımızda olan bir efsaneyi, en iyi hissettiği yerde, kabinin arkasında, görsel ve işitsel prodüksiyonu ile görmek.
– BET Awards’tan ödülle ayrılan ilk Afrikalı sanatçı olan Black Coffee’nin içine soul ve afro funk eklediği, house çizgili DJ seti eşliğinde dans etmek.
– Dans müzik sahnesinde kitap olarak okutulan 2006 çıkışlı “Movement” albümlerini çantasına atıp Sónar Istanbul’a, bir nevi ders vermeye gelecek olan Booka Shade’nin karşı konulmaz ritimlerine kapılmak.
– Britanya topraklarının iki kıdemli prodüktörü Damian Lazarus ile James Ford (kendisi Arctic Monkeys, Depeche Mode, Florence and The Machine gibi pek çok önemli grubun albümlerine imza atmış)’un güçlerini birleştirdiği Damian Lazarus & the Ancient Moons projesi ile çöllerin, ormanların ve denizlerin aşılacağı unutulmayacak bir dünya turuna çıkmak.
– Bugüne kadar çeşitli çalışmalarıyla Golden Globe, BAFTA, Grammy ve Critics Choice gibi prestijli ödüllere aday gösterilen Carsten Nicolai’nin müzik düzleminde yarattığı Alvo Noto projesiyle ses ve görsel frekanslar gibi bilimsel fenomenleri algısal limitlerin dışına nasıl taşıdığına tanıklık etmek.
– House ve tekno müzik Dj’leri arasında nadir görülen bir pop hassasiyetine sahip Erol Alkan’ın estetik değerler taşıyan kusursuz seti ile tanışmak.
– Claire Bardainne & Adrien Mondrot’un hayal gücü ve gerçek dünyanın sınırlarını ortadan kaldırarak dijital bir kübün içinde, canlı müzik eşliğinde fiziksel hareket modellemesinden ilham alan, Art Basel’den sonra ilk defa Türkiye’de gösterilecek eşsiz Hakanai performansını deneyimlemek.
– Yakin zamanda Dolce Gabbana defilesinde cantalari drone’lar ile uçurtan Rhizomatiks laboratuvarının kurucusu, insan vücuduna, dataya, programlamaya, bilgisayarlara ve diğer fenomenlere dair olasılıkları oldukça dikkatli gözlemleyerek analoga karşı dijital ve gerçeğe karşı sanal olanın arasında köprüler kurarak sınırları yıkmaya çalışan Japon sanatçı Daito Manabe ile Satoshi Horii iş birliğindeki “Phaenomena” projesi PSM’nin Dev LED ekraninda algı duvarlarını yıkacağını görmek.
– Elektronik müzik sahnesinin parlayan yıldızı Fatima Yamaha’nın usta işi synth’lerini içeren rafine house müzik eşliğinde dans pistine çıkmak.
– Tekno müzik sahnesindeki global elçimiz Ferhat Albayrak’ın İstanbul’un kaosu ve çeşitliliğinden beslendiği DJ seti ile nefessiz dansın sınırlarını keşfetmek.
– Wiley, Ghetts, Maxsta gibi Britanya topraklarının el üstünde tutulan MC’lerin arkasında çalan Flava D’nin House, UK Garage, R&B ve Grime türleriyle süslü enerjik performansına tanıklık etmek.
– Elektronik müziğin ses kaşiflerinden biri olan Forest Swords’un geleceğe mercek tutan performansı ile adı konulmamış kara parçalarını keşfetmek.
– Köln merkezli efsanevi electronica ve techno plak şirketi Kompakt’ın kurucuları arasında yer alan Wolfgang Voigt’ın GAS projesi ile dans pistinde minimal teknonun tarihçesini öğrenmek. Sónar Istanbul’dan birkaç gün önce yayımlayacağı yeni albümünü ilk dinleyenlerden biri olmak.
– Sadece elektronik müzik sahnesinin değil moda dünyasının da ikonlarından biri olan Honey Dijon’un, karşı konulamaz DJ seti ile hipnotize olmak.
– Yerel sahnenin en çok dikkat çeken isimlerinden biri olan Islandman’in açık kodlu müziği eşliğinde kozmik bir yolculuğa çıkmak.
– 2013 çıkışlı son albümü “Immunity” ile Mercury ödülüne aday gösterilen Jon Hopkins’in mükemmeliyetçi ve titiz sıfatlarını layıkıyla taşıyan benzersiz performansıyla elektronik müziğin dünü, bugünü ve geleceğiyle tanışmak.
– Dünyanın en prestijli gece kulüplerinde ve festivallerinde boy gösteren Joseph Capriati’nin bağımlılık yaratan DJ seti ile İtalyan usulü tekno müziğin tadına bakmak.
– Magna Pia ile dans pistinin asi melodilerini ve alışılmışın dışındaki sonik duygu geçişlerini sakin 90’lar teknosuyla buluşturmak, çağdaş tekno müziğe bir adım daha yakın olmak.
– Geçtiğimiz yıl Sónar Istanbul’un el üstünde tutulan performanslarından birine imza atan Nosaj Thing’in dumanı üstünde tüten “Parallels” albümü taçlandırarak synth odaklı enstrümantal hip hop müziğiyle baş başa kalmak.
– Modern tekno denilince akla gelen ilk ikili olan Pan-Pot’un nesilden nesle aktarılacak 4/4 ritimli kararlı vuruşları ses tasarımıyla yumuşatan ve minimalistik çerçevede bas vurguları, dengesiz ve loş melodilere dönüştüren tarzlarıyla tanışmak.
– Şarkıcı, enstrümantalist ve prodüktör kimlikli Roosevelt’in mutluluğun bir başka tanımı olan şarkıları eşliğinde unutulmayacak heyecanlar yaşamak.
– Caz, hip-hop, funk, dupstep ve hatta IDM etiketli şarkıları aynı sette buluşturmayı başaran Shigeto’nun Sónar Istanbul’a özel hazırlayacağı dans müziği menüsünün tadına bakmak.
– Indie electronic bayrağını layıkıyla taşıyan İngiliz topluluk Vessels’in bol övgülü son albümü “The Great Distraction”ı canlı dinleyebilmek.
– Dream pop müziğe gönül veren ve ilhamını Air, Portishead ve Massive Attack’tan alan İzlanda merkezli Vök’ün eşi benzeri olmayan performansı ile samimi olmak.
– Spekülatif mimar Liam Young’ın bir drone perspektifinden gezegeni dolaştığı ‘In the Robot Skies’ filminin prodüktör Forest Swords’un müzikleri eşliğinde genişletilmiş sinema performansına dönüştürdüğü “I Spy with my Machine Eye” projesiyle geleceğe yol almak.
– ARS Electronica, OFFF, TedX ve Vivid gibi uluslararası birçok festival ve etkinliklerinde yer alan Nohlab’ın dijital gerçeklik ile fiziksel gerçeklik arasında köprüler kuran görsel işitsel performansını tanıklık etmek.
– Evelina Domnitch & Dmitry Gelfand’in yaratıcısı olduğu Force Field ile sesin, suyun tarif edilmez fizikselliğinin, göksel ve atomaltı varlıkların rotasyonel dinamiklerinin üç boyutluluğuna simultane bir biçimde dokunmak.
– Spekülatif mimar Liam Young’un akıllı şehir sistemi ile şoförsüz taksi yolculuğuna çıkarak yakın geleceğin akıllı kurgu şehri City Everywhere’i keşfe çıktığı gelecekten seslenen konuşmasını dinlemek. (ücretsiz etkinlik)
– Japon medya sanatçısı, etkileşim tasarımcısı, programcı Daito Manabe’nin ağzından Jodrell Bank Center ile Manchester Üniversitesi’nin Astrofizik araştırma merkezi ve dünyanın en büyük parçacık fiziği laboratuvarı olan CERN ile iş birliklere imza atan kurucusu olduğu Rhizomatiks markasını dinlemek.
– Güvenlik politikaları, casusluk aktiviteleri ve silah teknolojileri konusunda yazdığı araştırma raporları tüm dünya tarafından tanınan bir isim olan Jay Tuck’ın “Humanity’s Most Serious Challenge” sunumuyla aydınlanmak. (ücretsiz etkinlik)
– Diziği, kimyayı ve bilgisayar uzmanlığını esrarengiz buldukları felsefik öğretilerle duyumsal tutulmaların bıraktığı alanda birleştiren Dmitry Gelfand & Evelina Domnitch ikilisi ile Today’s Art Festival’in kurucusu olan Olof van Winden’un yöneteceği “Arts & Science” başlıklı panele katılmak. (ücretsiz etkinlik)
– Google Research’te “Sanatçılar + Makine Zekası” programını yöneten Kenric McDowell, City University of New York’ta ders veren ve aynı zamanda Cultural Analytics Lab’ın kurucusu ve güncel direktörü olan bilgisayar bilimi profesörü Lev Manovich ve Londra’daki Serpentine Galleries’in Baş Teknoloji Uzmanı Ben Vickers’ın yöneteceği “AI Aesthetics” paneli ile geleceği daha iyi anlamak. (ücretsiz etkinlik)
– Video kültürünü tanıtmayı ve geliştirmeyi amaçlan AvNode ve bağımsız digital sanat sahnesi ve tasarım platformu Decol’un ev sahipliğinde gerçekleşecek Video & LED Mapping atölyesine katılmak. (ücretsiz etkinlik)
– Dijital üretim teknolojileri üzerine deneyim tabanlı çözümler geliştiren bir teknoloji girişimi olan Tridi’nin eğitmenliğindeki 3D modelleme ve yazıcı teknolojilerini, deneyim üzerine kurgulanan “3D Experience “ atölyesine katılmak. (ücretsiz etkinlik)