Last Updated on 8 Mart 2022 by Yaşar Çelik
Yakın zamanda altın madeni tehlikesi geçiren Türkiye’nin sakin şehri (Cittaslow) Gökçeada, şimdi de ‘kumtaşı ocağı’ açılması ile ilgili ÇED başvurusu ilanıyla karşı karşıya! Gökçeada maden ocağı.
Gökçeada’nın doğal sit alanı olan turistik Kaleköy mevkisine yapılması düşünülen taş ocağının bölge turizmine ve ekosistemine zarar verecek. Gökçeada maden ocağı.
Geçtiğimiz aylarda altın madeni tehlikesi ile karşı karşıya kalan Türkiye’nin organik adası Gökçeada, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından ÇED başvurusunun iptal edilmesiyle rahat bir nefes almıştı. Ancak şimdi de doğal sit alanı Kaleköy mevkisine yapılması düşünülen kumtaşı ocağı ile yeniden endişeli günler yaşıyor.
Tarım yapılan büyük ovanın hemen yanında bulunan sit alanı 47.37 hektar (473 bin 700 metrekare) alanın 7.4 hektarlık (74 bin 657 metrekare) kısmında gerçekleştirilmesi planlanan taş ocağı için TEMÇED Mühendislik firması başvuruda bulundu.
YILDA 40 BİN TON KUMTAŞI ÜRETİLECEK
1 Mart 2018 tarihli başvuruda ocağın yılda 8 ay, ayda 25 gün, günde 8 saat çalışma koşullarında işletileceği ve proje alanında kırma eleme tesisi kurulmayacağı belirtilirken sahada yıllık 40 bin ton/yıl üretim planlandı.
KİRLİLİKTE SADECE TOZ OLUŞUMU BEKLENİYOR
ÇED başvuru raporunun devamında ise şunlar kaydedildi:
“Faaliyet alanı kapsamında tarım alanı bulunmaktadır. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nden gerekli izinler alındıktan sonra faaliyete başlanılacaktır. Faaliyet alanı kapsamında mera alanı bulunmaktadır. İşletme faaliyetlerinde gerçekleştirilecek olan faaliyetler malzemenin çıkartılması, kamyonlara yüklenmesi, nakliyesi kapsamaktadır. Hava kirliliği olarak sadece toz oluşumu beklenmektedir.”
Konu ile ilgili Turizm Günlüğü’ne konuşan Gökçeada Belediye Başkanı Ünal Çetin şunları söyledi:
“Bu konuyla ilgili duyumlar aldım. Konuyu daha sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan öğrendim. Gökçeada’da yüz yıllardır Rum vatandaşlarımızın bu adanın doğal taşıyla yapılan evleriyle birlikte. Tarihi ve kültürel dokunun devamlılığı noktasında bizde bu taşın kullanılmasından yanayız. Kaleköy adamızın hem turizm merkezi hem de doğal sit alanı. Bu nedenle ocağın yapılacağı alan lokasyon olarak uygun bir yer değil. Konuyla ilgili düşüncelerimizi Çevre ve Şehirciliğe aktardık. Turizm anlamında da örneğin gelen misafirleri ilk olarak ocak karşılamış olacak. Öte yandan ses, görüntü ve çevre kirliliği de cabası.”
