Türk Lirasının döviz karşısındaki değer kaybı yüzde 18,5’e ulaşması ilk bakışta turizm sektörünün etkilenmediği algısı yaratsa da Türkiye’nin ‘ucuz ülke’ olarak algılanmasının önüne geçilmesi gerekiyor.
Bilançolara bakıldığında her şeyin toz pembe gözüktüğünü ifade eden Hilton Dalaman Sarıgerme Resort & Spa Genel Müdürü Tunç Batum, “Buna rağmen mutlaka faiz-kur sarmalından çıkılması gerekiyor” dedi.
2018’in başından beri döviz karşısında değer kaybeden Türk Lirasından her sektör nasibini almış olsa da bacasız sanayi olarak nitelendirilen turizm sektörü için ilk bakışta bu değer kaybı olumlu olarak algılanıyor. Bunun sebebi ise hem sektörde gelirin kur artışıyla doğru oranda yükselmesi hem de genel olarak Türkiye’ye gelen turist sayısı incelendiğinde yüzde 60’ının euro, yüzde 40’ının da dolar kullananlar olması yönünde ortaya çıkıyor. Artı olarak maliyetlerin de Türk Lirası cinsinden olduğu göz önüne alındığında, TL’nin değer kaybı turizm sektörünü etkilemiyor gibi bir algı söz konusu oluyor.
Konu hakkında açıklamalarda bulunan Hilton Dalaman Sarıgerme Resort & Spa Genel Müdürü Tunç Batum, bilançolara bakıldığında her şeyin tozpembe olarak gözüktüğünü ifade ederek döviz kurlarındaki artışın enflasyonu körüklediğini ve faizin arttığını belirtti.
Turizm yatırımcısının borcu veya borçlanması daha maliyetli hale geldiğini söyleyen Tunç Batum, “Reel faizlerin ve enflasyonun oranında her yıl işiniz büyümeli ki bu negatif etkiyi sıfırlayabilesiniz. Bunu da kur artışından ummak yatırımcıyı çok yanlış bir sarmalın içine sürükler. Diğer bir konu da ucuz ülke algınızın kuvvetlenmesi. Her krizde veya paranın değer kaybında kişi başı elde ettiğimiz döviz girdisi düşüyor. Turizm iyiye gidiyor evet ancak bu faiz-kur sarmalından mutlaka çıkılmalı” şeklinde konuştu.