Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin, 2014 referans yılına göre halen turizm gelirlerinin arzu edilen düzeye ulaşamadığını, bazı kalıcı hasarlar oluştuğunu ve bazı ek adımların atılması gerektiğini söyledi.
TTDY Başkanı Oya Narin, önümüzdeki seçimsiz 5 yıllık dönemin turizm sektöründeki reformlar için de olağanüstü uygun bir dönem olacağına dikkat çekerek, sektörün ihtiyacı olan yapısal reform ajandasını, Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi ve çalışma modelinin netlik kazanmasının hemen sonrasında hükümet ile paylaşarak, işbirliği içinde yürüteceklerini, gerçekten özenle ve dikkatle değerlendirilmesi halinde, sektörün önünde önemli bir fırsat penceresi açıldığını söyledi. Sektörün daralma yaşadığı dönemlerde sundukları öneri ve tedbirlerin, kamu kurum ve kuruluşları tarafından makul ölçüde karşılık bulduğunu ve sektörün tarihi daralmasının yönetilebildiğini aktardı.
TTYD’nin 15. Genel Kurulu dün gerçekleştirilirken, toplantıda turizm sektörünün geleceğine ait stratejiler de konuşuldu.
Sektörün daralma yaşadığı dönemlerde sundukları öneri ve tedbirlerin, kamu kurum ve kuruluşları tarafından makul ölçüde karşılık bulduğunu ve sektörün tarihi daralmasının yönetilebildiğini aktaran Oya Narin, “2014 referans yılına göre halen turizm gelirleri arzu edilen düzeye ulaşamadı, bazı kalıcı hasarlar oluştu ve atılması gereken bazı ek adımlar halen bulunmaktadır. Ancak hükümetin işbirliği anlayışı, sektöre gösterdiği yakın alaka ve çözüm ortaklığı için ben bir kez daha sektör adına hükümetimize teşekkürü borç biliyorum” ifadelerini kullandı.
Yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren Narin, TTYD’nin stratejik iletişim kapasitesinin güçlendirilmesi ihtiyacı kapsamında geçtiğimiz bir yıl içinde, öncelikle kamu kurum ve kuruluşları ile TTYD ilişkilerini stratejik temelde güçlendirdiklerinden bahsetti.Narin, bugün itibarıyla kamu kurum ve kuruluşlarıyla etkili bir zeminde akışkan ve süratli bir iletişim modeline ulaştıklarını belirterek, “Malumunuz olduğu üzere, Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi, Türk idari sisteminin hem yönetim hem karar alma süreçlerinde önemli değişiklikler getirmektedir. Bu süreci de en başından yakından takip ederek kurumumuzu yeni dönem yapısıyla uyumlu bir iletişim yapısına hazırlamış olduğumuzu da bilgilerinize sunmak isterim.” açıklamasında bulundu.
“UZUN DÖNEMLİ DÖNÜŞÜMÜN KONUŞULMASI, PROGRAMLANMASI VE HAYATİ GEÇİRİLMESİ ZARURİ”
“Artık sektörün uzun dönemli dönüşümünün konuşulması, programlanması ve hayata geçirilmesi zaruridir” diyen Narin, şu değerlendirmelerde bulundu: “Turizm sektörü, artık cari işlemler açığını kapatan bir mevsimsel bir mekanizma olmaktan çıkmalı, onun ötesinde Türkiye kalkınmasının temel taşıyıcı kolonu olduğunun ve bu potansiyele sahip olduğunun hepimiz farkındayız ve bunun ekonomiye sağlayacağı katkıyı gerçekleştirmeliyiz. Sektörümüz TÜİK verilerine göre yaklaşık 50 sektör ile sağlam ileri ve geri bağlantıya sahip, teknoloji sektörlerinin katma değer oranına yakın bir katma değer yaratmakta. Bunun da ötesinde tüm bu sektörlerde istihdam yaratan güzide bir sektördür. Ödemeler dengesinde 30 milyar lira olarak gördüğünü Turizm Geliri, yaklaşık 850 milyar dolar olan milli gelirimizin yaklaşık 3’te birini, yani 300 milyar dolarlık bir üretim kapasitesi yaratmakta. Keza, aynı çerçevede, turizm sektörü faaliyetleri doğrudan veya dolaylı olarak kayıtlı istihdamın yaklaşık yüzde 20’si için kapasite yaratabilen bir faaliyet alanıdır. ”
“TURİZM YENİ BİR ŞOKU KALDIRAMAZ”
Narin, tüm bu arka plana rağmen, sektörde, 21 yüzyıl parametreleri ile tutarlı bir yapısal dönüşümün sağlanamaması, bir diğer dışsal şokun alışıla gelmiş mikro tedbirler ile atlatılmaya kalkılması halinde hasarın çok daha büyük olacağını söyledi.
TTYD Başkanı Narin, göreve geldikleri günden bu yana sektördeki yapısal dönüşümü “Turizmde Dönüşüm” başlığı altında programlarına aldıklarını anımsatarak, bunu sektör gündemine, Türkiye gündemine taşıdıklarını ve ihtisas kurumlarıyla işbirliği içinde ihtiyaç duyulan dönüşümün çeşitli boyutlarını analiz edip, büyük ölçüde dönüşümün ana hatlarını ortaya çıkardıklarını anlattı.
Yapısal dönüşümün, temel turizm kanunlarının kapsamlı değişiminden, fiziksek dönüşüme, tanıtım stratejisinden destinasyon yönetimine kadar kendi içinde tutarlı, kapsamlı bir reform sürecini gerektirdiğine dikkati çeken Narin, “Sürecin ilk ayağını geçtiğimiz aylarda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı ile birlikte çalışmaya başladık. Diğer adımlarla ile birlikte dönüşümün ilk eskizini Sayın Cumhurbaşkanımız ile paylaşmak üzere hazırlıklarımız sürmekte” diye konuştu.