Bir kimlik, bir pasaport! Tripoki’den vizesiz seyahat edebileceğiniz 5 şehir önerisi
Turizm Günlüğü
Seyahat tutkunlarının en büyük hayali dünyayı dolaşmak ancak vize uygulaması nedeniyle bu hayaller bazen ertelenebiliyor. İyi haber, Türk vatandaşlarından 30 ila 90 gün arası turistik gezi için vize istemeyen 89 ülke bulunuyor. Bunlara sınır kapısından kolaylıkla vize veren 15 ülke ve online vize uygulaması yapan 9 ülke de eklenince, sayı 113’e çıkıyor. Yeni nesil seyahat platformu Tripoki, vize istemeyen ülkeler içinden son dönemde yükselen trend olan şehirleri sıraladı.
Belgrad, Sırbistan
Antik çağdan itibaren sayısız savaşa sahne olan, defalarca yakılıp yıkılıp yeniden inşa edilen Sırbistan, geçmişiyle tarihe tanıklık etmek isteyenleri davet ederken, son yıllarda popülerliği giderek artan gece hayatıyla da her yaştan tatilcinin uğrak noktası. Sokak müzisyenleri ve sevimli kafeleriyle dikkat çeken şehirde tarih yolculuğunuza Sırbistan Kalesi ile başlayabilir, rotanıza dünyanın en ünlü kiliselerinden Aziz Sava Katedrali’ni, Meclis Binası’nı, Eski Sarayı ve Nikola Tesla Müzesi’ni ekleyebilirsiniz. Tuna ve Sava’nın kesiştiği noktada yer alan şehri, tekne turuyla keşfetmek de oldukça keyifli. Bisiklet ve yürüyüş tercih edenler ise Sava yakasındaki Ada Ciganlija’ya mutlaka uğramalı.
Saraybosna, Bosna-Hersek
Türk tatilcilerin Avrupa’da görmeyi en çok istediği şehirlerden biri hiç kuşkusuz Saraybosna. Roma, Bizans ve Osmanlı’ya ev sahipliği yapmış, yakın tarihte büyük acılar yaşamış olan bu şehir bir yanıyla geçmişin izlerini taşırken bir yanıyla da adeta küllerinden doğarak capcanlı bir hayat sunuyor. Avrupa’nın Kudüs’ü olarak bilinen Saraybosna’da, mimarisiyle hayranlık uyandıran kilise, cami ve sinagogları gezebilirsiniz. Eski Şehir olarak bilinen Bashcharshiya ve el işçiliğinin en eski bölgesi Kazandžiluk (Coppersmith), yürüyerek keşfedilebilecek yerler arasında. Yine Eski Şehir’de yer alan Sebilj’in suyunu içtiğinizde, hayatınızın geri kalanında Saraybosna ile bir bağlantınız olacağına inanılıyor.
Üsküp, Makedonya
Vardar Nehri yatağına kurulan ve tarihi neolitik döneme kadar uzanan Üsküp, güler yüzlü insanları, eğlenceli gece hayatı ve ekonomik oluşuyla ön plana çıkan şehirlerden biri. Makedonya Takı, şehrin tam kalbinde yer alan Büyük İskender Heykeli, Rahibe Teresa Evi, eski çarşı ve hanlar, şehirde yürüyerek keşfedilecek noktalar olarak öne çıkıyor. Üsküp’ün panoramik manzarası için, ulaşımın teleferikle sağlandığı Vodno Dağı’nın zirvesindeki Milenyum Haçı’na çıkmalısınız. Şehir merkezine yaklaşık 17 kilometre uzaklıkta olan Matka Kanyonu ise olağanüstü güzelliğiyle Üsküp’e gitmişken görmeniz gereken yerler arasında.
Odessa, Ukrayna
Tarih, kültür ve eğlence dolu tatilinize deniz – kum – güneş üçlüsünü eklemek istiyorsanız Karadeniz’in en büyük liman şehirlerinden Odessa tam da size göre. Bu şehirdeki keyifli yolculuğunuza, şair ve ressam Taras Grigoroviç Şevçenko’nun adı verilen antik surlarla çevrili sokaklardan başlayabilirsiniz. Tarihi ve mimarisiyle etkileyen Deribasovskaya Sokağı, Opera ve Bale Tiyatrosu ile şehrin en önemli simgelerinden Potemkin Merdivenleri mutlaka görmeniz gereken yerler arasında sıralanıyor. Odessa’da yaşanacak en etkileyici deneyimlerden biri de yeraltı şehirleri turu. Dünyanın en büyük labirentlerinden biri olan Catacombs Turu şehirden yaklaşık dört saat uzaklıkta olsa da, bu yolculuğa kesinlikle değer.
Tiflis, Gürcistan
Kura Irmağı’nın her iki yanında uzanan Tiflis, diğer şehirlerden farklı olarak renkli bir gece hayatı vadetmiyor ama aradığınız tarih ve sakinlik ise bu şehri muhakkak görmelisiniz. Doğal kaplıcaları ve kükürt banyoları ile ünlü şehrin en hareketli noktası, tarihi kiliselerin ve hayranlık uyandıran binaların yer aldığı Rustaveli Caddesi. Shardeni Caddesi ise kafeleri, sanat galerileri ve restoranlarıyla modern hayattan bir kesit sunuyor. Tiflis’te yemek konusuna ayrı bir zaman ayırmak gerekiyor çünkü bu şehir et yemekleri, pideleri, mantısı, ekşili lahanası ile yalnızca tarihe değil, gastronomiye ilgi duyanlara da ev sahipliği yapıyor.