Turizmciler Derneği (TURDER) Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Elmalı, dövizdeki artışı fırsata çevirip acentaları kur farkından dolayı mağdur etmek isteyen art niyetli bazı otel sahipleri için TÜROFED ve TÜROB’a ‘devreye girerek gerekli tedbirleri alın’ çağrısı yaptı.
Seyahat acentaları, oteller, turizm taşımacıları ve hava yolu şirketleri de dahil olmak üzere Türkiye’nin her yerinden ve yurt dışından iki yüzün üzerinde üyesi olan TURDER, Ankara merkezli olup üç yıldır faaliyetlerine devam ediyor. TURDER Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Elmalı, “Yoğun bir şekilde acentacıların katlım sağladığı bir derneğiz. Üye sayısı olarak değil belki ama etkinlik olarak sektörde yoğun bir şekilde karşılığı olan bir sivil toplum kuruluşuyuz. Üç yıldır TURDER’in başkanlığını yürütüyorum ve aynı zamanda da Ankara Ticaret Odası (ATO) Turizm Komitesi Meclis Üyesi ve TÜRSAB Genel Başkan Danışmanıyım. TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya ile yakın bir işbirliği içinde çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi.
“TÜRK ACENTALARI ZOR DURUMDA BIRAKACAK DAVRANIŞLARDAN KAÇINILMALI”
Türkiye olarak karşı karşıya kaldığımız ‘Ekonomi Savaşı’nın en önemli oyuncularından birisi olan turizm sektörünün neferleri olarak mücadeleye devam edeceklerini ancak bu mücadeleyi verirken bazı otel sahiplerinin bu durumu fırsata çevirip TÜRSAB acentalarını kur farkından dolayı mağdur etmeye çalıştığını söyleyen Elmalı, “Hepimizin aynı gemide olduğunu hatırlatmak isterim. Bir hafta öncesinde 350 TL olan bir odanın bugün 490 TL olarak sözleşme yapılmaya zorlanılması hiç etik bir davranış değildir. En kısa sürede TÜROFED ve TÜROB’un bu konuda devreye girerek gerekli tedbirleri almasını ve yıllardır partner olarak çalıştıkları, başları sıkıştığı zaman yanlarında olan Türk Acentalarını zor durumda bırakacak davranıştan kaçınmalarını bekliyoruz” diye konuştu.
“KONGRE ORGANİZASYONUN YAPILDIĞI KIŞ DÖNEMİYLE İLGİLİ BİR PROBLEM VAR”
Geçtiğimiz Cuma gününden bu güne kur fırsatçılığı yapan otel sahiplerine ilişkin hem üyelerinden hem de sektörde kendilerinden destek bekleyen diğer meslektaşlarından 100’ün üzerinde şikayet telefonu aldıklarını belirten Elmalı, şunları söyledi:
“Özellikle Akdeniz ve İstanbul bölgesindeki bazı otellerden müthiş bir fiyat zorlaması var. Biz bunu içinde olduğumuz sezon için değil, kış periyodu için söylüyoruz. Yoğunlukla iç pazarda kongre organizasyonunun yapıldığı dönemle ilgili bir problem var. Sezonda satabildikleri en yüksek fiyatlardan satsınlar, o noktada hiçbir problem yok. Keşke 400 değil 1000-200 Euro’ya satsalar. Ancak kış periyodunda yabancı tursitler artık azalmaya başlıyor ve iç pazarda otelcilerle başbaşa kalıyoruz. Yoğun bir şekilde kongre ve eğitim organizasyonları yapan acentalarımiz var. Bu konuda nerdeyse 1-1.5 aydır teklif alıp buna göre teklif veren, ihaleye giren ya da bununla alakalı ciddi anlamda fiyat çalışması yapan meslektaşlarımız şu anda öyle bir noktadalar ki düne kadar 5.5 TL ile hesaplayıp ihaleye girdikleri oteller şimdi 7 TL için bastırıp, ‘Biz 7 liradan verebiliriz’ diyorlar. Tekrar söylüyorum, biz aynı gemideyiz ve aynı yolda ilerliyoruz. Otelci dostlarımız yarın birgün boş kaldıklarında yine Türk acentalara dönecekler. Bu konuda eğer karşılıklı bir mutabakat ve iyi niyet olmaz ise birçok acentacı meslektaşımız sıkıntı yaşayacak.
“MÜTHİŞ DERECEDE MAĞDUR OLMUŞ ACENTACI ARKADAŞLARIMIZ VAR”
Bazı otelci dostlarımızın maalesef bu kısa süre içerisinde maksimum para kazanma arzusu içersinde olduğunu görüyoruz. Tabii otelci dostlarımız arasında Türk acentalara yardımcı olanlar da var. Az önce uluslararası yabancı bir grupla başka bir arkadaşımız için konuştum, sağ olsunlar yardımcı oldular. Biz domatesi euro veya dolar ile almıyoruz. Personelin maaşında ya da SGK primlerinde her hangi bir euro ve dolar artışı yok. Tüm maliyetler şu anda TL iken bu kadar kur artışı yapıp Türk acentaları mağdur etmek çok ciddi rahatsızlıklara neden olacaktır. Biz de bu konuda en azından ara karar noktasında ortak bir nokta bulunsun istiyoruz. Oteller bu işten kârlı çıksın ama acentacılar da burada zarar etmesin. Acentacılar çok kâr etsin derdinde değiliz. Özellikle ihaleye girmiş, bu konuda teklif vermiş olup müthiş derecede mağdur acentacı arkadaşlarımız var. Bana mail attılar. Teklif aldıklarında euro 44.80 TL ki opsiyon da vermişler ve buna güvenerek 5.5 TL’den risk alarak ihaleye girmişler. Şu anda euro 7 lira, arada 1.5 lira gibi bir fark var. Toplam ciro ortalama 400 bin euro. 1.5 lira fark ettiğinde ortalama 600 bin lira bir zararı var. Bunlar zaten 600 bin lira kazanılabilecek potansiyelde işler değil. Böyle bir durum olunca biz de bunu dile getirmek durumunda kaldık. Az önce TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya ile de bu durumu konuştuk. Onlar da bununla ilgili bir çalışma yapıyorlar. Fakat bu işin asıl muhatapları otelciler. Otelcilerden özellikle iç pazar noktasında ciddi bir destek bekliyoruz.
“TÜROFED VE TÜROB BAŞKANLARI İLE BİR GÖRÜŞME YAPACAĞIZ”
Art niyetli olanalara bir şey demiyoruz ama özellikle daha önceden fiyat teklifi almış, buna göre ihaleye girmiş ve bunu da ispat edebilecek acentalara iyi niyetli bir şekilde yardımcı olabileceklerini düşünüyoruz. Bu organizasyonların hepsi alkolsüz. Bu noktada kur fırsatçılığı yapılmasın istiyoruz. Dış pazara istedikleri fiyatı versinler ki zaten amacımız da bu, dışarıdan döviz gelsin. Özellikle döviz kurunun artmasıyla beraber Türkiye turizmde daha da cazip hale geldi. Bu noktada turizmin Türkiye ekonomisine inanılmaz bir katkısı olacağını düşünüyorum. Ama bir noktada da ciddi anlamda bir iç pazarımız, misafir profilimiz var. Düşük sezonlarda da insanları mağdur edecek şekilde fiyatlar yansıtmayalım. TÜROFED ve TÜROB başkanları ile bu konuda bir görüşme yapacağız. Şu anda genel sekreterimiz onlarla iletişime geçiyor. Ona göre de inşallah onlardan nasıl bir çözüm düşündüklerine dair bir cevap alacağız. Hatta bir yandan whatsapptan da kendilerine yazıyorlar. TÜROFED Başkanı Rusya’daymış. Döner dönmez görüşebileceğimizi ve bu konuya bir çözüm bulmamız gerektiğini ifade etmiş.
“GEREKİRSE ART NİYETLİ OTELLERİ BASININ ÖNÜNDE İFŞA EDERİZ”
Amacımız asla bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek! Ancak tüm çabalarımıza rağmen sonuç alamıyorsak gerekirse, bu art niyet bu şekilde devam ederse basın önünde de bunları ifşa ederiz. Nasıl şu anda gidip milyon dolarla almak bu ülkeye ihanetse, bir firmanın batması için uğraşmak ve döviz kurunu da yüksekten göstermek de bence bir ihanettir. Bu acenta sahiplerinin hepsinin yanında bir sürü personel çalışıyor. Bir tane bir işte böyle büyük bir zarar gördüğünde bunun sonucu muhakkak ki olumsuz olacaktır. Biz bir yandan ülkemize karşı başlatılan ‘Ekonomik Savaş’ı kazanalım diyoruz ama bunu yaparken de insanları işinden etmeyelim. Bizim üyelerimiz arasında otelciler de var. Az önce Türkiye’de çok büyük sermayeli bir yerli otel grubunun sahibiyle görüştük ki o da bizim üyemiz, onlarda öyle bir uygulama yok. Biz eğer teklif vermişsek, o da bu teklifin karşılığında bu işi o dönemde almışsa, o dönemki kura yakın en makul neyi yapabiliyorsak yapalım, onlar da mağdur olmasın biz de sıkıntı yaşamayalım. Ama tutupta şu anki reel kurdan alıp insanları mağdur etmek olmaz. Tamam, ben bugünkü kur üzerinden teklif almışsam hiçbir sorun yok ama ben bir ay önce teklif almış ve buna güvenerek ihaleye girip işi almışım. Burada ciddi bir art niyet işin içine giriyor. Tekrar söylüyorum; tamam otelciler de para kazansın ama acentalar da mağdur olmasın. Bizim otelci üyelerimizin hepsi bu konuda kesinlikle iyi niyetli çalışıyor. Hepsiyle birebir görüştüm. Hiçbiri şu ana kadar gelen talepleri geri çevirmedi. Özellikle İstanbul gölgesindeki otellerde şu anda çok ciddi sıkıntı var. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy ile daha görüşmedim. Sayın Bakan muhakkak bu konuyla ilgili bir çalışma yapacaktır. Biz önce alt STK gruplarıyla iletişime geçip sorunu çözelim istiyoruz. Eğer ki çözüm bulamazsak tabii ki Bakan Bey’e de bununla ilgili hızlı bir şekilde rapor vereceğiz. Bakan Bey’le bu konuda temaslarımız ve ilişkilerimiz çok kuvvetli”.