Last Updated on 15 Ağustos 2018 by Yaşar Çelik
Turizm sektöründe oldukça tartışma yaratan ve tarafları ikiye bölen ‘Herşey Dahil’ (HD) sistemi için en son TESK’ten ‘kaldırılmalı’ önerisi gelmişti. Konuya farklı bir bakış açısı getiren Baracudatour ve Tur Andiamo YK Başkanı Cem Polatoğlu’nun “”Her şey Dahil Sistemi Yasaklansın” diyorlar ya. Çıldırıyorum. HD müşterilerini biz almazsak, o tatilciler başka ülkelere giderler…” yaklaşımı ise dikkat çekti.
‘Her şey dahil sistemi yasaklanmasın ama revize edilsin’ diyen Cem Polatoğlu, tek itirazının; her şey dahil sisteminin Antalya gibi şehir merkezlerinde hatta 3-4 yıldız otellerde uygulanması olduğunu vurguladı.
İşte sektör içerisinde çok konuşulan ‘Her şey Dahil’ sistemini farklı bir açıdan değerlendiren Baracudatour ve Tur Andiamo YK Başkanı Cem Polatoğlu’nun ‘Tatil Köylerimizin Anatomisi’ başlıklı yazısı:
“Onca sene yurt dışından turist getirdim ancak iş gezileri haricinde Antalyamızın güzide tatil köylerinde tatil yapmak kısmet olmadı. Bir arkadaşım var. Yurt dışında yaşar. Senenin en az iki ayını Antalya’da tatil köylerinde her şey dahil geçirir. Israrına dayanamayıp 5 gün için Antalya’da tatil yaptım ve birkaç tatil köyünü gözlemleme şansı buldum.
Şöyle ki;
– Tatil köylerinin sabit animatörleri genelde doğunun yağız delikanlıları. Hemen hepsi takma isimleri ile hitap edilmelerini istiyorlar. Mario, Roberto vs.
– Başta Rusça olmak üzere her dilden işlerini görecek kadar yabancı dil biliyorlar. Takdire şayan.
– Bazen showun dozunu kaçırıyor ve etkinliğe çağırdıkları kişilere ağır el şakaları yapabiliyorlar.
– Oteller gece etkinlikleri için, genelde outsourcing yani dışarıdan gelen profesyonel ekipler ile çalışıyorlar. Ayrıca bu sayede maaş, sigorta, kaza, hastalık, konaklama, yeme-içme, izin vs gibi problemleri yok.
– Birlikte tatil yaptığım arkadaşımı, tatil köyleri animasyon kadrolarına almalılar. Çünkü arkadaşım işe gider gibi her gün duşunu alıp, traşını oluyor, fönlenip, jölesini, parfümünü sürüyor, kıyafeti sadece bir terlik, gözlük, mayo ve T-shirt olsa da en şık olanları ile havuza, plaja, yemeğe iniyor. Ama çoğu vaktini “ofis” diye adlandırdığımız poolbar yani havuz barında geçiriyor. Burada tanıştığı, her şey dahil sistemi ile gelip otel dışına çıkmayan turist hanımlara en centilmen hali ile jetski, tekne gezisi veya nargile ısmarlayarak gönüllerini alıyor. Sonra… Sonra alan memnun satan memnun.
– Her tatil köyü kendine hedef bir ülke seçiyor ve o müşterileri ile uyumlu ülkeler ile çalışıyor. Örneğin, Rus, Ukrayna, Polonya, Özbek, Kazak aynı otelde problemsiz kalabiliyorlar. Alman ise Hollanda, Belçika, Fransa, Kuzey Avrupalılar ile. Zıt kutuplar da var; Örneğin, Almanlar Ruslarla, Ruslar İranlılarla, İranlılar Araplarla aynı otelde kalmak istemiyorlar. Zaten her birinin yeme, içme ve eğlence kültürleri birbirinden farklı.
– Arada bir bazı aklı evveller çıkıyor “Her şey Dahil Sistemi Yasaklansın” diyorlar ya. Çıldırıyorum. Sizce bu HD sisteminde 2-3 senedir Türkiye’ye gelmeyen turistler neredeydi? Tüm Akdeniz’de, Uzak Doğu’da hatta Karayipler’de. Artık dünyada hemen her ülkede her şey dahil sistemi mevcut. Hatta kayak turlarında bile. 1950 yılından beri de ClubMed’ler tüm dünyadaki tatil köylerinde ve kayak merkezlerinde bu sistemle çalışmaktadır. Kısaca, şayet HD müşterilerini biz almazsak, o tatilciler başka ülkelere giderler…
– Her şey dahil sistemi yasaklanmasın ama revize edilsin. Bugün Türkiye’de, otellerimizde 50 çeşit HD var. Dünyada bunu 7’ye ayırmışlar. Her birinin konsepti, servisi ve müşterinin koluna taktıkları bilezikleri farklı. En alt katagori HD; Sadece yemeklerdeki yerli içecekler dahil, alkol hariç bir HD. En üst katagori “platin” ise günde 1 kez olmak üzere jet ski dahil tüm su sporları, masaj, plajda bungalow, restoran ve tüm yabancı içkileri içeriyor. İsteyen otel hepsini, isteyen bir kaçını veya sadece birini kullanıyor. Tabi katagorisini satıştan önce müşterisine belirterek.
Benim tek itirazım; her şey dahil sisteminin Antalya gibi şehir merkezlerinde hatta 3-4 yıldız otellerde bile uygulanmasınadır.
Sevgiyle kalın, bol tatilleriniz olsun!”