Deneyimli turizmci Deniz Tüfekçi, bir gayrimenkul projesinin ötesinde içerisinde barındırdığı konseptlerle ülke turizmine önemli katkı sağlaması beklenen Galataport Projesi için “Her şey dahil sistemi ile çalışan otellerin nasıl o kente bir doğrudan katkısı yoksa, Galataport projesi de turisti bu yapının içine sıkıştırıp tecrit edecek unsurlarla donatılmıştır” dedi.
İşte Deniz Tüfekçi’nin ‘Galataport Ucubesi’ başlıklı yazısı:
Galataport ucubesi,
En son söyleyeceğimi en baştan söyleyeyim; Galataport Projesi, İstanbul’a gelen turistin bir kısmını hadım edecek bir projedir.
Kruvaziyerler ile İstanbul’a gelen turist için yapılan binalar kentin deniz ile bağlantısını kesiyor. Görüntü felaket. Kente kruvaziyer ile gelen turist önce mükemmel bir seyir içindeyken, inerken apartmanlar arasından kente giriyor.
İçinde alış veriş merkezleri var. Kapalı çarşıyı oraya taşıyacaklar, yani kentte alış veriş etmek isteyen turist önüne konan bu seçeneğin dışında vakit nedeniyle başka bir seçenek kalmayacak.
İçinde iki adet otel de var. Gemide yatıp kalkan kişiler için bir sorun yok. Gemiye İstanbul’dan binip ya da İstanbul’dan ayrılacak kişiler için düşünülmüş olsa da, denize neredeyse sıfır bir noktada otelde konaklamak diğer turistler için de cazip olacak. İstanbul’da yeterinden çok otel yatağı olduğu düşünülürse ve kış döneminde ortada Kruvaziyer olmayınca onlar da diğerler gibi boş kalacak.
Şehrİ turist için cebe sığdırmaya çalışan bir projedir.
Her şey dahil sistemi ile çalışan otellerin nasıl o kente bir doğrudan katkısı yoksa, Galataport projesi de turisti bu yapının içine sıkıştırıp tecrit edecek unsurlarla donatılmıştır.
Geçmiş olsun Kapalıçarşı!
Ağzınızı açıp tek laf etmediniz. Şimdi gidin Galataport’tan dükkan kiralamak için yarışın bakalım. Bundan böyle alım gücü göreceli olarak yüksek turisti sadece hayal edersiniz.
Limana ihtiyaç yok mu?
Olmaz mı! Ama bu liman vapurlar dışında şehri gezmeye gelenlere de bir mecburi liman olma durumunda. Deniz kapısına kurmuşlar kapanı, dışarı adım atmanın tek yolu, İki cami, iki müze gezmek, toplam 6-7 saati…
Tramvay yolunu Galataport’un içine ayrı bir hatta sokabilirsen en azından vakti olanları Sultanahmet’e, Beyazıt’a, Eminönü’ne, Beyoğlu’na ulaştırma şansına sahip olabilirsin. Bu hem yüzlerce otobüsün transfer için oralara yığılmasını engellersiniz hem de bireysel hareket etmek isteyenlere o ulaşım olanağını sağlayabilirsin.
Sözcülerİ yolcu başına 30 dolar gibi bir teşviğin önümüzdeki yıllarda da sürdürülmesini istemekten de geri kalmıyorlar. Kimin için istiyorlar bu teşviği? Ballandıra ballandıra anlattıkları ‘’zengin turist’’i taşıyan, getiren KruvaziyeR işletmecileri için. Biraz daha ucuza satalım, o zengin turistin cebine bu fakir ülkenin kaynaklarından biraz para aktaralım diye.
Otobüsle gelirsen teşvik yok. Ama uçakla gelirsen, gemi ile gezmeye gelirsen var. Otobüsle ülkeye giriş yapan yakın komşu ülkelerin turistleri neden teşvik edilmiyor.
Hakkanİyet nerede? Neden kimse buna ses çıkartmıyor?
Bu kararı alanlara soruyorum. Sahiden teşvik kime, kimin için, ve seyahat acentalarını bir yana bırakın, ülkeye sahiden ne yararı var?
Galataport Projesi, MAPIC 2018 ile ilk kez uluslararası arenada!