Last Updated on 5 Ocak 2019 by Yaşar Çelik
Burgazada’da 1. Derece sit alanında bulunan Madam Martha Koyu, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından açık artırmayla özel kişilere devredildi. Adalılar halkın kıyı kullanım hakkının elinden alınması ve paralı hale getirilmesi, doğal ve kültürel yaşamın tahrip edilmesi endişelerini dile getirerek ihalenin iptali için girişimlere başladı.
İstanbul Burgazada’da halkın ücretsiz denize girebildiği ve kamp yapabildiği İstanbul’daki neredeyse tek bölge olan, 1. derece sit alanı Madam Martha Koyu, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılan bir ihaleyle özel kişilere devredildi.
dokuzadabirdeniz.com‘da yer alan habere göre, son dönemde müşterek alanlar olan vakıf arazilerini paraya çevirmeye çalışan Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün son uygulaması Burgazada’da gerçekleşti.
İhalenin iptal edilmesi için girişimler başladı
1. derece doğal sit alanı olan Madam Martha Koyu’nun da içinde yer aldığı toplam 56 dönümlük arazi Martha Koyu’ndan Kalkapazankaya’ya kadar uzanan çok geniş bir bölgeyi kapsıyor. Arazi üzerindeki Madam Martha’nın evi de dahil olmak üzere çeşitli binalar için imar barışından yararlanmak üzere yapılan başvurular sonrasında alınacak turizm ruhsatı, bu bölgenin turistik işletmelere açık hale gelmesine neden olacak.
Bölgeyi tellerle çevirmeyi, alana girişleri ücretli hale getirmeyi, bölgede konser alanı, plaj, restoran ve kafeterya gibi tesisler kurmayı planlayan işletmecinin projeleri için resmi onay süreci halen devam ediyor.
2006 yılında adadaki Hazine’ye ait bir başka araziyle trampa edilerek Silahtarağa Vakfı’na devredilen ve böylece Vakıflar Genel Müdürlüğü kontrolüne geçen Martha Koyu hakkındaki gelişmeler o tarihten bu yana Burgazadalılar tarafından yakından izleniyordu. Bölgenin özel kişilerin işletmesine açılması için yürütülen çeşitli kampanyalara karşı koy ve çevresindeki arazide adalılar tarafından temizlik ve bakım çalışmaları yapılıyordu.
Martha Koyu’nu da içine alan yaklaşık 56 dönümlük arazinin özel kişilere devredilmesi, halkın kıyı kullanım hakkının elinden alınması ve paralı hale getirilmesi, doğal ve kültürel yaşamın tahrip edilmesi endişeleri Burgazada’da ve tüm Adalar’da tepki yaratmaya devam ediyor.