İstanbul Fransız Kültür Merkezi, ‘Günümüzle Yüz yüze’ teması etrafında düzenlenecek olan ‘Fikirler Gecesi’ etkinliğine ‘Sol, neo-liberalizm ve popülist strateji’ konulu konferans ve bunu takiben ‘Popülizm: Avrupa tehlikede’ isimli gösterim ile yer alacak.
Bu yıl yine Fransa ve dünyada, eş zamanlı olarak düzenlenecek Fikirler Gecesi, Tokyo’dan Los Angeles’a, kültür merkezleri, kütüphaneler, üniversiteler ve yüksek okullar, müzeler ve sanat merkezleri, sinemalar, hastaneler, dernekler ‘Günümüzle Yüz yüze’ temasıyla, izleyicilerini bir araya getirecek.
İstanbul Fransız Kültür Merkezi, bu etkinliğe “Sol, neo-liberalizm ve popülist strateji” konulu söyleşi ve hemen takibinde “Popülizm: Avrupa tehlikede” isimli gösterim ile 31 Ocak tarihinde, Salt Galata ev sahipliğinde ziyaretçileriyle buluşacak.
Fikirler Gecesi kapsamında “Sol, neo-liberalizm ve popülist strateji”
31 Ocak 2019 – Saat 19:00
Konuşmacılar: Éric Fassin, Zeynep Gambetti, Ayşen Uysal
Podemos veya Boyun Eğmeyen Fransa örneklerinde olduğu gibi sol, neoliberalizme karşı mücadele etmek için popülizme yönelmeli mi? Brexit’in yanı sıra Macaristan’dan İtalya’ya kadar yabancı düşmanı partilerin yükselişiyle ‘popülist bir anı’ yaşamaktayız. Öte yandan Thatcher ve Reagan’dan bu yana popülizm daha ziyade neoliberalizmin aracı olmuştur: Wall Street Trump’ı alkışlamaktadır. Neoliberal Avrupa’ya gelince, bu aynı zamanda ‘Avrupa Kalesi’ anlamına gelir: Macron bir Salvini karşıtı değildir.
Popülizm, neoliberalizme karşı çare olmaktan öte onun bir belirtisidir. Aşırı sağ seçmenler, acılarına kulak vermemiz gereken kurbanlar değildirler. Onların hıncı bir ayaklanmaya dönüşmeyecek. Bu nedenle sol için popülist strateji aldatıcıdır. Neofaşizmin uyarı çanları karşısında pes etmeyi reddedenlere, yani çekimser kalanlara hitap etmek daha iyi bir yoldur. Seçim sosyolojisi burada politik bir teoriye yol açıyor. Demokrasinin kırılgan olduğu bu dönemde, bir halkı inşa etmeden önce, Solu tekrardan inşa etme aciliyeti vardır.
Popülizm: Avrupa Tehlikede
Yönetmen: Antoine Vitkine, France | 2014 | 53’
Popülist hareketler, kriz karşısında artan hoşnutsuzluk nedeniyle 2014 yılı Avrupa seçimlerinden zaferle çıkmayı umuyor. Gerçekten iktidara mı yürüyorlar? Gelişen aşırı uç hareketlerin çalışma mekanizmaları üzerine bir araştırma.
Bu hareketler, beklentilerini ustaca benimsedikleri halkın adına konuştuklarını iddia ediyorlar. Göçü, Avrupa’yı ve elitleri yuhalayarak her sorun karşısında sürekli aynı cevabı veriyorlar… Fransa’da Marine Le Pen, Hollanda’da Geert Wilders, İtalya’da Beppe Grillo … : Bu hareketlerin saygın bir imaj oluşturmayı başarmış liderleri birçok şok formülün ve basitleştirilmiş söylemin yardımıyla giderek artan sayıda yurttaşın desteğini alıyor.
Avrupa ölçeğinde ise, bu hareketlerden bazıları artık Parlamento’da çoğunluğu ele geçirmek için ittifak içerisine giriyor. Mayıs 2014 seçimlerinden zaferle çıkmayı uman Fransa’daki Ulusal Cephe ve Hollanda’daki aşırı sağ liderlerinin ittifak örneğinde olduğu gibi. Bu oluşumların atan başarılarını nasıl açıklamak gerekiyor ? İktidara mı yürüyorlar ?
Antoine Vitkine, Eski Kıta’nın dört bucağında yürüttüğü araştırmada, Avrupa seçimlerini yürüten baş aktörleri ve popülist liderlerin seçmenlerini insan ölçeğinde filme aldı. Hepsi, az rastlanan bir ifade özgürlüğüyle görüşlerini paylaştı. Antoine Vitkine bu oluşumların söylem ve metodlarını analiz ederken bu hareketlerin üzerinde yükseldiği kızgınlıklar, korkular ve tatminsizlikleri araştırdı. Avrupa’da daha önce görülmemiş bir tehdit oluşturan bu yeni aşırı uç hareketin çarkları üzerine vurucu bir belgesel.