Farklı konularda çalışmalar yürüten 12 araştırmacı ve akademisyen, İzmir’in Gediz Deltasının sorunları ve koruma öncelikleri konusunda çağrıda bulundu.
Gediz Deltası’nda yaşayan canlıların durumlarını, deltaya ve deltada yaşayan canlılara yönelik tehditleri ve çözüm önerilerini tartışmak için Aralık 2018’de bir araya gelen ve kuşlar, bitkiler, sürüngenler, çift yaşamlılar, memeliler, su canlıları ve sulak alanlar konusunda çalışan 12 uzman 8 Şubat 2019’da toplantının sonuç bildirisini duyurdu.
BİRÇOK TEHDİTLE KARŞI KARŞIYA
8 Şubat’ta yayınlanan sonuç bildirgesine göre UNESCO’nun dört Dünya Doğa Mirası kriterinin tamamını sağlayan Gediz Deltası, birçok tehditle karşı kaşıya bulunuyor. Uzmanlar, Gediz Deltası’nın varlığını sürdürebilmesi ve gelecek nesillere hiçbir zarar görmeden aktarılması için alanın koruma derecelerinin güçlendirilmesi ve UNESCO Doğa Mirası ilan edilmesi başta olmak üzere, pek çok konuda ivedi adımlar atılmasını öngörüyor.
Yayınlanan sonuç bildirgesinde delta ve yakın çevresinde yaşayan türlerin korunması için kurumlar arası koordinasyon ve ortaklığın önemi, deltada yaşayan türlerin ihtiyaçlarının tespit edilmesi, şehir ve sulak alan arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi, deltanın bozulmuş bölümlerinin restorasyonunun planlanması gibi pek çok konu başlığı bulunuyor.
Gediz Deltası İstişare Kurulu toplantısı sonuç bildirisi ve detaylar şöyle:
Farklı kurumlarda çalışan on iki akademisyen ve araştırmacı bir araya gelerek İzmir’in Gediz Deltası konusunda bir bilimsel istişare toplantısı gerçekleştirdi. Kuşlar, bitkiler, sürüngenler, çift yaşamlılar, memeliler, su canlıları ve sulak alanlar konusunda uzmanların bir araya geldiği toplantı İzmir Sanat Binası’nda 11 Aralık 2018’de gerçekleşti. Toplantıda şehir sulak alan ilişkisi, Gediz Deltası’nda yaşayan canlıların durumları, deltaya yönelik tehditler ve çözüm önerileri tartışıldı. Bir araya gelen uzmanlar aşağıdaki konulara dikkate çekti:
Gediz Deltası:
• İzmir gibi nüfusu dört milyonu aşan bir metropolle iç içe geçmiş yeryüzündeki nadir sulak alandan biridir.
• UNESCO’nun dört Dünya Doğa Mirası kriterinin tümünü sağlamaktadır.
• Flamingoların dünya nüfusunun yaklaşık yüzde onu burada yaşamaktadır.
• Nesli tehlike altında olan pek çok kuş türü, Akdeniz foku, Caretta caretta deniz kaplumbağasının birlikte yaşadığı tek alandır.
• Tüm Ege Denizi’ndeki en önemli balık yavrulama ve beslenme alanlarından biridir ve Türkiye’deki tuz üretiminin yaklaşık üçte biri burada gerçekleşmektedir.
• Delta, ulusal ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve İzmir şehrinin doğayla bütünleşik bir yaşam sürmesi için önemli bir potansiyel arz etmektedir.
Gediz Deltası’nın varlığını sürdürebilmesi ve gelecek nesillere aktarılması için aşağıdaki konuların ivedi olarak ele alınması gerekmektedir:
• Farklı araştırma ve koruma kurumları arasında koordinasyonun ve veri akışının sağlanması.
• Deltada varlığı bilinen türlerin dağılımları ve popülasyon durumlarının daha iyi anlaşılması ve biyolojik çeşitliliği dair verilerin tüm araştırmacı ve korumacıların erişimi olan bir veri tabanında saklanması.
• Delta ve yakın çevresindeki (İzmir Körfezi başta olmak üzere) canlı türlerinin izlenmesi için standart izleme protokollerinin oluşturulması.
• Deltadaki farklı ekosistemlerin ihtiyaçlarının bilimsel yöntemler ile belirlenmesi ve deltanın bu ihtiyaçları karşılayacak şekilde yönetilmesi.
• Deltadaki insan faaliyetlerinin başta balıkçılık olmak üzere ekosistem döngüleriyle yeniden uyum içinde tanımlanması.
• Deltanın bozulmuş bölümleri için restorasyon planlarının yapılması ve uygulanması.
• Delta ve şehir arasındaki ilişkinin güçlendirilmesi, daha çok İzmirli’nin alanı tanıması, değerini fark etmesi.
• Alanın koruma derecelerinin güçlendirilmesi ve tehditlere yönelik ivedi önlem alınması.
• Yasa dışı avcılık sorunuyla etkin mücadele edilmesi ve av koruma önlemlerinin artırılması.
• Deltadaki sazlıklara ulaşan S-47 kanaletinin bakımının yapılarak, motopomp sisteminin çalışır durumu getirilmesi; Süzbeyli pompa sisteminin çalıştırılması, Maltepe pompa istasyonu su iletim hattının yer altına alınması.
• Gediz Deltası’nın UNESCO Dünya Doğa Mirası ilan edilmesi için gerekli girişimlerin başlatılması.
Toplantı katılımcıları:
Doç. Dr. Kerim Çiçek
Dr. Ömer Döndüren
Dr. Güven Eken
Öğr. Gör. Dr. Volkan Eroğlu
Su Ürünleri Yüksek Mühendisi Itri Levent Erkol
Yüksek Biyolog Ahmet Kaya
Yard. Doç. Dr. Erol Kesici
Doç. Dr. Ferhat Matur
Prof. Dr. Mehmet Sıkı
Doç. Dr. Ortaç Onmuş
Prof. Dr. Oğuz Türkozan
Prof. Dr. Zafer Tosunoğlu
METROPOLÜN İÇİNDE ÖNEMLİ BİR DOĞA ALANI
Gediz Deltası barındırdığı biyolojik çeşitlilik ve İzmir gibi bir metropolle iç içe geçmiş olması sebebiyle dünyadaki eşsiz doğal yaşam alanlarından biri. Türkiye’deki 14 Ramsar Alanı’ndan biri olan Gediz Deltası, aynı zamanda doğal ve arkeolojik sit olarak koruma altında. Deltada üreyen tepeli pelikan, flamingo, küçük kerkenez ve karagagalı sumru gibi kuşlar, alanın dünya ölçeğinde önemli bir Önemli Doğa Alanı (ÖDA) ve Önemli Kuş Alanı (ÖKA) olarak kabul edilmesini sağlıyor. Delta, dünyadaki en büyük flamingo kolonilerinden birine ev sahipliği yapıyor. Kuşların yanı sıra, farklı sürüngen, memeli, çift yaşamlı ve bitki türleri de Gediz Deltası’nda yaşıyor. Bu türler arasında nesli dünya ölçeğinde tehlike altında olan Akdeniz foku ve Caretta caretta deniz kaplumbağası da yer alıyor. Öte yandan Gediz Deltası tüm Ege Denizi’ndeki en önemli balık yavrulama ve beslenme alanlarından biri.