Last Updated on 15 Ağustos 2019 by Turizm Günlüğü
Gözal Turizm Kurucu Ortağı Semire Şineğu ile turizm alanındaki çalışmaları, Nusaybin’in turizmdeki geleceği ve çalışma hayatında karşılaştığı zorluklar hakkında konuştuk. İşte bir kadın turizmcinin gözünden Nusaybin turizmi ve geleceği…
Röportaj: Yaşar Çelik / Yayına Hazırlayan: Cem Bişkin
Gözal Turizm’in kurucu ortağı Semire Şineğu, düzenlediği turlarla Nusaybin ve Mardin halkını farklı coğrafyalar, kültürler ve Türkiye’nin dört bir yanından farklı insanlarla tanıştıran; bunun yanı sıra bölge turizminden pay alabilmek için atağa geçen Nusaybin’e katkı sağlayan bir kadın girişimci…
Beş yıl önce Nusaybin’deki eksikliği görerek turizm sektöründe çalışmaya karar kılan Semire Şineğu; bu tercihinde kendisinin gezme ve keşfetmeye yönelik sevgisinin önemli bir rol oynadığını belirtiyor.
UÇAK BİLETİ SATIŞIYLA BAŞLAYAN SERÜVEN
Acentanın kuruluşundan sonraki ilk aşamada ağırlıklı olarak uçak bileti satışı gerçekleştirdiğini söyleyen Şineğu; “Nusaybin’de çok fazla yurt dışı uçak bileti satışı gerçekleştirdik çünkü buradaki halkın önemli bir kısmı yurt dışına göç etmiş. Nusaybin’de her evin, ortalama yurt dışında yaşayan üç akrabası veya tanıdığı bulunuyor. Bu insanlar sürekli buraya gelip gidiyorlar, bu nedenle uçak bileti satışıyla başladım” dedi.
YEREL TURLARDAN KARADENİZ TURLARINA
Uçak bileti satışlarının yoluna girmesiyle farklı alanlarda da çalışma kararı aldığını ifade eden Semire Şineğu; ilk olarak Nusaybin’den Mardin’e günübirlik turlar düzenlemeye başladığını söyledi.
Semire Şineğu, bundan sonraki aşamayı şöyle anlatıyor:
“İlk olarak Mardin ve çevresine yönelik günübirlik turlar düzenleyerek operasyonlara başladım. Bu tur programı oldukça ilgi gördü. Daha sonra Mardin Merkez’deki ortağımla görüştüm; Mardin ve çevresine yönelik tur programını 2 güne ardından 3 güne çıkardık. Sonra GAP turlarına başladık. Antep, Urfa, Mardin ve Diyarbakır’ı kapsayan tur programlarına da başladık. Bunların yanı sıra geçen sene de Karadeniz turlarına başladık. Karadeniz turlarına inanılmaz bir talep oldu; 53 kişiyle tur düzenledik. Şu anda Karadeniz ve GAP turları satıyorum.”
NUSAYBİN TURİZMİNE DESTEK
Nusaybin’de turizmin gelişmesi için de adım attıklarını belirten Gözal Turizm Kurucu Ortağı Semire Şineğu; İstanbul’dan bölgeye tur düzenleyen acentalara da transfer, rehber ve konaklamaya kadar farklı alanlarda bölgedeki firmalarla iletişime geçerek destek vermeye başladıklarını söyledi.
ALMANLARA MARDİN – DİYARBAKIR TURU
Özellikle Göbeklitepe’nin popüler hale gelmesiyle ziyaretçilerin Mardin ve çevresini de tercih etmeye başladıklarına dikkat çeken Şineğu; geçen sene TÜRSAB Diyarbakır BTK Başkanı Mehmet Akyıl ile yürüttükleri ortak çalışma ile Almanya’dan bir heyet getirdiklerini bunun sonrasında da bu yıl Almanya’dan turistlerin gelmeye başladığını ve Mardin – Diyarbakır turu düzenlediklerini belirtti.
EN ÖNEMLİ EKSİĞİMİZ EĞİTİMLİ PERSONEL
Semire Şineğu, yaşadıkları en büyük sıkıntının ise eğitimli personel ve yönetici bulmak olduğunu söyledi.
“AYNI SINIRLARIN, AYNI COĞRAFYANIN İÇERİSİNDEYİZ”
Nusaybin’i ziyaret edenlerden aldıkları tepkilere de değinen Şineğu; konuya ilişkin şunları söyledi:
“Güneydoğu Anadolu, sanki başka sınırlar içerisindeymiş gibi bir algılama oluyor hep… Ziyaretçilerin bazıları “Biz, sizin böyle yaşadığınızı bilmiyorduk”, “Sizin böyle olduğunuzu bilmiyorduk” “Bu kadarını beklemiyorduk” tarzında açıklamalarda bulunuyor. Aynı coğrafyanın içerisindeyiz; aynı ülkenin içerisindeyiz. Artık bu tarz cümleleri duymak istemiyoruz. Düzenlediğimiz turlarla, ağırladığımız ziyaretçilerle insanların bu ön yargılarını da yıkıyoruz”
“BEŞ YILDA ALGILARI KIRDIM”
Son olarak Semire Şineğu’ya bir kadın yönetici olarak çalışma hayatında karşılaştığı zorluklar ve yaşadığı sıkıntıları soruyoruz.
İlk başlarda çok katı tepkiler aldığını belirten Şineğu; “Kadınsın; nasıl dışarı çıkarsın; nasıl dışarıda kalabilirsin?” tarzında tepkiler aldım. İlk başta çok tepki gördüm. Ama ailem, özellikle de ağabeyim bu konuda bana çok destek oldu. Ağabeyim; “Biz, ona güveniyoruz; kim ne derse desin” dedi. Gittiğim yerlerde “Erkek birisi yok mu?” diye soruyorlardı. Ama ben, beş yılda bu algıları da kırdım” .