Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un eşi, Bizim Çocuklarımız Dayanışma Derneği Kurucu Üyesi ve Başkan Yardımcısı Pervin Ersoy’un “Türkiye’nin tanıtım projesi” diyerek geçen ay lansmanını yaptığı ‘Her Şehri Ünlüsüyle Geziyoruz’ adlı projeye bir tepki de İzmir Mavi Turizm Sahibi Murat Karabulut’tan geldi.
İzmir Mavi Turizm Sahibi Murat Karabulut “Bu iş öyle değil…” başlıklı yazısında bu tarz tanıtım çalışmalarının eksikliğinden ziyade turizm sektörünün daha önemli, yapısal sorunlarına dikkat çekti.
Murat Karabulut, “Her Şehri Ünlüsüyle Geziyoruz” kapsamında Şanlıurfa’ya gerçekleştirilen geziye ilişkin
“Mesela bu çalışmanın sonraki kertesinde olmazsa olmazı besleyeceği bölgedeki konaklama tesislerinin durumu nedir?”
“Peki, hangi restoranda “Dünyada biranın ilk bulunduğu yer olan Göbeklitepe”nin burnunun dibinde bira verebileceğiz?”
sorularını yönelterek turizm sektörünün yapısal, majör sorunlarına odaklanılması gerektiğini ifade etti.
İzmir Mavi Turizm Sahibi Murat Karabulut, Urfa – Göbeklitepe’ye düzenleyeceği turlar için “profesyonel kokartlı rehber” bulamadığını belirterek; acentaların yaşadığı “kokartlı rehber” sorununu bir kez daha gündeme getirdi.
İŞTE İZMİR MAVİ TURİZM SAHİBİ MURAT KARABULUT’UN KALEME ALDIĞI O YAZI:
—O—
Bu iş öyle değil…
Neymiş amaçlanan güzel işler?
Gittikleri yerleri abad mı edecekler?
Okulda turizmi etkileyen faktörler içinde “Snobizm”i öğretmişlerdi.
Snobizm, bir ülkenin turizm gelirlerini arttıran ya da ticareti canlandıran en önemli faktörlerden biri olarak görülür.
Olay şuradan beslenir; özellikle orta gelir grubundaki insanların kendilerini, alt gelir gruplarındaki insanlardan ayırmak için yahut da sırf üst gelir grubu mensubu insanlara özendikleri için onlar gibi hareket etmeleri, onlar gibi yiyip içmeleri ve yaşamalarıdır.
Bunun örneği olarak da zamanında bize “BODRUM” örneği sunulmuş; çok sonraları ise önümüzde duran “ALAÇATI” örneği görülmüştür.
İktisatta temel kanundur: “Malın fiyatı artarsa; talebi düşer”
Ancak bazı durumlarda malın fiyatının artması, ürünün talebini de arttırır.
İşte Snobizm tam da bunu yaratan motivasyonlardan biri.
İlk bakışta bölgeye etkisi açısından bakınca güzel görünen bu motivasyon temele indiğinde sıkıntılarını da ortaya çıkarmaktadır.
Kendim duymadım ama Sayın Bakan Mehmet Ersoy, Alaçatılı turizmcilere “Ben de yıllardır tatile Alaçatı’ya geliyorum ama artık bu fiyat politikası can sıkmaya başladı ve başka bir şey bulmalısınız” demiş.
Artık biz İzmirliler Alaçatı’ya adım atmıyoruz.
Orası başka bir HARCI ALEM oldu. Bir şeyler oluyor bitiyor; kendi içinde paralar yeniyor o kadar.
Bakan Bey bile bu konuda sıkıntıyı görüyor (gerçi görmek kadar çözüm de üretmek gerek ya)
Şimdi konuda geçen; URFA özelinde ama başka kentlerle de devamı gelecek olan bu “Lay Lay Lom” gezilerine gelince; meselenin düşündüren kısmı bunu yapan bir zümrenin olması değil.
Bu zümreden birinin Sayın Bakanın eşi olması.
Çünkü bu tür bir motivasyon faaliyetinin kar-zarar hesabının da Bakan tarafından kendilerine söylenmesi veya ona göre tedbirler olacağının bildirilmesi gerekir.
Mesela bu çalışmanın sonraki kertesinde olmazsa olmazı besleyeceği bölgedeki konaklama tesislerinin durumu nedir?
Sayısı çok çok az. Yüksek sezon olan şu günlerde yer bulamıyoruz.
Olanlar ise Türkiye’deki çok yakın gelecekte önümüze çıkacak olan bir başka sorunla karşı karşıya…
RENOVASYON GEREKLİ!
Peki; hangi oteli dolduracağız?
Çağırdık, çığırdık, duyurduk…
Turist topladık velev ki;
Peki, hangi restoranda “Dünyada biranın ilk bulunduğu yer olan Göbeklitepe”nin burnunun dibinde bira verebileceğiz?
Var mı alkollü restoran?
Aman dur! Buraya da girme dediğinizi duyar gibiyim…
E doğru yöre halkının sosyokültürel hassasiyetini göz ardı edemeyiz.
Peki, siz bu gezileri yaparken o hassasiyetlerin gelecekteki yerini hiç planlıyor musunuz
Daha bu hafta, üniversitemde konuşmacı olduğum panelde; Bakan Bey’in sektörden olmasının çok önemli olduğunu belirtip; olası kabine değişikliğine kendisin de ısrarcı olmalı dedim.
Ama eleştiriyi de sakınmamamız gerek.
Bölgede ciddi rehber sıkıntısı var. Bin bir sıkıntı ile bulduğumuz otellerdeki yer ile tur yapmaya çalışıyoruz ama bu kez de rehber sorunu çıkıyor ortaya, tur yapılamaz durumda.
Bu ay sonu ve Mayıs başı iki grubum var bölgeye ve maalesef “profesyonel kokartlı rehberim” yok gezdirmek için!
İyisi, yetkini, bilgilisini boş ver; HİÇ YOK!
Bakanlık aylardır önünde olan kanunu sürekli oyalama derdinde.
Ha, oradan da, bu konu özelinde ne çıkar?
MUAMMA!
Geziyorsunuz, eğleniyorsunuz iyi güzel ama yapılan doğru tanıtım faaliyetleri ile bu var olan ivme, zaten büyüyerek artacak.
Tüm uluslararası fuarlarda GÖBEKLİTEPE’yi ana destinasyon olarak tanıyor gibi bir durum var ki; bu doğru bir yöntem.
Bu tamam…
Peki buna dönük önlemleri düşünüyor musunuz?
Ya bırakın ötesini arkadaş; bana rehber buluyor musunuz?
Yoksa kaçak denetiminde gelip; hatırımı mı sormak istiyorsunuz?
İYİ GEZİLER TÜRKİYEM!