Last Updated on 25 Temmuz 2019 by Turizm Günlüğü
TÜRSAB Başkanlığı için adaylığını açıklayan Davut Günaydın, birlik ve beraberlik mesajıyla yola çıkarken, TÜRSAB ve Ankara arasında ciddi bir iletişim eksikliği olduğunu savundu. Seçilirse TÜRSAB’ın sorunları çözülene kadar Ankara’da kamp kurma sözü verdi.
Türkiye turizminin en büyük meslek birliği Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği’nde (TÜRSAB) seçim heyecanı başladı.
ANADOLU’DAN DA ACENTALAR KATILIM GÖSTERDİ
Aralık ayının başında yapılacak TÜRSAB Genel Kurulu’nda gerçekleşecek seçim için adaylığını açıklamak üzere ilk toplantıyı düzenleyen Tigris Group sahibi Davut Günaydın oldu. Baltalimanı’ndaki Portaxe’de bir lansman yapan Günaydın’a destek için Anadolu’dan da acenteler gelirken geniş bir katılım olması dikkat çekti.
“TEK YÜREK”
Tek Yürek sloganıyla yol çıkan Davut Günaydın, sözlerine Mevlana’nın bir deyişiyle başladı: “Küsmek ve darılmak için bahaneler aramak yerine, sevmek ve sevilmek için çareler arayın.”
BİZİM PUSULAMIZ SİZSİNİZ
“Bugün ben ve arkadaşlarım tüm sorunları çözüme kavuşturmak üzere adayım. İnşallah çıktığımız yolda bizi yalnız bırakmazsınız. Bizim pusulamız sizsiniz, inşallah bize doğru yolu siz göstereceksiniz” diye devam eden Günaydın; şunları dile getirdi:
“Bu yoğun mesai gününde bizi kırmayıp geldiğiniz için sizlere çok teşekkür etmek istiyorum. Aslında burada sizin gibi bir topluluğa, meslektaşlarımın ve büyüklerimin olduğu bir ortamda konuşma yapmak gerçekten çok zor. O yüzden peşinen şunu söylüyorum: Heyecanımı mazur görün ve sürçü lisan edersem de affedin.
TÜRK TURİZMİNE FAYDALI OLMAK İSTİYORUM
Ben uzun yıllardan beri bu sektörün içerisindeyim rehberlikten, acenteciliğe kadar her işi yaptım. Acenteciliği zevkle ve şerefle yapmaktan da mutluluk duyuyorum, geceli gündüzlü çalışıyor ve Türk turizmine faydalı olmak istiyorum
GÜCÜMÜZÜ SİZDEN ALIYORUZ
Bugün ben ve arkadaşlarım tüm sorunları kısa zamanda çözüme kavuşturmak üzere çatı örgütümüz olan TÜRSAB için buradayız. İnşallah çıktığımız bu yolda bizi yalnız bırakmazsınız, çünkü gücümüzü sizden alıyoruz.
NEDEN ADAYIM?
Neden adayım? Öncelikle şunu söylemek istiyorum bu süreçte bizden hiçbir kötü söz veya itham duymayacaksınız. Çünkü camiamız artık birlik ve beraberlik istiyor. Biz iki şeyden korkuyoruz; bir Allah’tan, bir de mahçup olmaktan. İnşallah size mahçup olmayız. İnşallah sorunlarımızı, meslektaşlarımızın beklentilerini en kısa sürede çözüme ulaştırırız. Çünkü biz bunun için yola çıktık.
Bir manifestomuz var, yolun başında olduğumuz için elbette birçok revizyona uğrayacaktır. Şimdi burada manifesto niteliğinde bir takım bilgiler vermek istiyorum sizlere.
İLK MADDEMİZ…
İlk maddemiz TÜRSAB’ın saygınlığını, itibarını geri kazanmak olacak. Başta Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ve ilgili kurumlarla birlikte TÜRSAB’ın itibarını en üst seviyeye getirmek öncelikli görevimiz olacak. Kaybedilmeye başlanan itibarımızın geri kazanılması için el ele vererek çok ciddi çalışmalar yapmak zorundayız. Birlik olmalıyız. İşte bu yüzden “Tek Yürek” diyoruz.
REKABETİN FİYATLA DEĞİL KALİTEYLE OLMASI İÇİN ÇALIŞACAĞIZ
İkinci maddemiz meslek ilkelerimiz konusu. Önce kendi kapımızın önünü temizlemeliyiz, sonra sektörü çok ciddi bir şekilde disipline etmeliyiz. Disiplin kurallarını herkes için eşit bir şekilde uygulamak zorundayız. Çok kapsamlı bir çalışmaya gerek yoktur; en güzel kapsamlı çalışma daha önceki yönetimlerin ve büyüklerimizin yapmış olduğu çalışmalardır. Bunlar bize örnek olacaktır. Rekabetin fiyatla değil kaliteyle olması için çalışacağız.
ÜÇÜNCÜ KONU BAŞLIĞIMIZ UÇAK BİLETLERİ
Üçüncü konu uçak biletleri. Anadolu’yu dolaşıyoruz meslektaşlarımızın sıkıntılarını dinliyoruz. Düşünün ki üst bayi alt bayisinden daha ucuza satıyor ve haksız rekabet yaratıyor. IATA ile birçok görüşmeler yaptık, bunu sonuçlandırmak için uğraşacağız. İnternet üzerinden bilet fiyatlarının eşitlenmesini istiyoruz.
OTELLERİN TRANSFER YAPMASI KONUSU MASAYA GELDİĞİNDE BİZİM O MASADAN KALKMAMIZ LAZIM
Bir başka konu transfer. Maalesef istediğimiz gibi yapamıyoruz. Birçok belge isteniyor. Otellerin transfer yapması konusu masaya geldiğinde bizim o masadan kalkmamız lazım. Çok ciddi sıkıntılarla karşılaşıyoruz. Sizden aldığımız destekle çözebiliriz. Bu konuyla alakalı olarak ilgili tüm kurumlarla, devletin tüm kurumlarıyla en kısa zamanda temasa geçeceğiz. Çok ciddi bir birlik bilgi birikimimiz var işte bu bilgi birikimlerini otoriteye anlatırsak çözüm bulmak zor olmaz.
Hac ve umre sorunları da ortada. Bunlar için de elimizden geleni yapacağız.
BUGÜN BİR REHBER KADAR KAZANMAYAN ACENTELERİMİZ VAR
Turist rehberliği konusu çok ciddi bir sorun olarak karşımızda duruyor. Yıllardır canımız yanıyor. Ben de yıllarca Japonca rehberlik yaptım. Maalesef rehber sayımız yetersiz. Aldığımız bilgilere göre günlük yevmiye olarak 2 bin TL isteyen rehberler var. Kimsenin hakkında gözümüz yok. Elbette herkes hakkını almalı. Özellikle Çince ve Arapça’da rehber sayısı çok eksik. Ayrıca Türkçe rehberlik de istiyoruz, bunun hayata geçmesi için elimizden geleni yapacağız. Tatil günlerinde bize çok talep geliyor ama rehber yok. Sonra denetimlerde rehber yok diye biz acentelere ceza kesiliyor. Bugün bir rehber kadar kazanmayan acentelerimiz var. Ortak bir nokta bulmalıyız. Bu konuya aynı masada oturup çözüm bulmamız lazım. Nadir dillerde çok eksik var.
MÜZE BİLETLERİ KONUSU İVEDİ ŞEKİLDE ÇÖZÜLMELİ
Müze biletleri konusu da var. Müzelerin en büyük müşterisi turistler, onları getiren kim: Seyahat acentaları. Hiç kimsenin sezon ortasında acentalarımız kotasyonlarını yapmışken fiyat arttırmaya hakkı yoktur. Bir sene öncesinden yapın biz bunu kotasyonlarımıza koyalım. Müze indirim oranı geçmişte yüzde 50’ydi. Şimdi yüzde 20 civarında. İvedi şekilde çözülmeli.
GELİRLERİMİZ İHRACATTAN SAYILMIYOR; BUNUNLA İLGİLİ ÇOK CİDDİ ÇALIŞMALAR YAPACAĞIZ
Bütün sorumluluk bizde, yani tabiri caizse davul boynumuzda tokmak ise başkasının elinde! Böyle bir şey olamaz; konu sadece müze biletleri değil. Bu ülkeye bu kadar gelir getiriyoruz, başka kurumlar istedikleri teşvikleri istedikleri zaman, her türlü tahsisi alabiliyor ama bize yok. Türk turizmi için hizmet eden herkese saygımız var. Maalesef gelirlerimiz ihracattan sayılmıyor. Bununla ilgili çok ciddi çalışmalar yapacağız.
TÜRSAB 12 binin üzerinde üyesi olan dünyanın en büyük turizm örgütlerinden birisi, köklü bir geçmişimiz var. Temel hedefimiz gerçekten hep söylendiği gibi turizmi 12 aya yaymak olmalı. Bunun için devletimizle, bakanlığımızla, ilgili tüm kurumlarla ortak çalışmalıyız.Artık TÜRSAB’a ihtiyacı olanları değil, TÜRSAB’ın ihtiyacı olanları seçin
İSTANBUL VE ANKARA ARASINDA ÇOK CİDDİ BİR İLETİŞİM EKSİKLİĞİ VAR
1618 sayılı kanunla kurulmuş yarı resmi bir kurum olmamıza rağmen Ankara ile TÜRSAB arasında çok ciddi bir iletişim eksikliği olduğuna inanıyorum. Bunun temel sebebi bizce lobi faaliyetlerinin eksik yapılmasıdır. Lobi faaliyetinden kastettiğim ise şudur; lobiye kişiler, ajanslar üzerinden değil, bire bir bakanlıkla yüz yüze görüşerek yapmak gerek.
GEREKİRSE TÜM ÜYELERİMİZLE BAKANLIK ÖNÜNDE KAMP KURACAĞIZ
Biz yönetime gelirsek sorunlarımız çözülene kadar tüm yönetim kurulu toplantılarımızı Ankara’da bakanlıkta yapacağız. Gerekirse tüm üyelerimizle bakanlık önünde kamp kuracağız. Sektörün sorunları 15 yıl öncesine göre daha yoğun olduğu doğrudur. Bu nedenle “TÜRSAB Tek Yürek” olarak bu sorunların çözümüne aday olduğumuzu burada tüm sektöre duyuruyoruz.
SORUNLARI ÇÖZMEDEN VAATLERDE BULANMAK BANA GERÇEKÇİ GELMİYOR
Çözüm odaklı bir yönetim anlayışımız olacak çünkü birikmiş o kadar çok sorunumuz var ki, bu sorunları çözmeden vaatlerde bulunmak bana gerçekçi gelmiyor. Odaklanmamız gereken tek problem sorunlar olmalı. TÜRSAB sadece şikayet merci olmamalı, çözüm merkezi olmalı. İlerleyen günlerde çok daha kapsamlı toplantılar yapacağız. Sektörün problemlerini konuşacağız.
İFTİRA ATMAYALIM, KIRMAYALIM, AÇIK VURMAYALIM
Allah’tan diliyorum ki son Genel Kurul gibi bir daha böyle bir genel kurul yaşamayalım. Bundan sonrakilerde çocuklarımızla, şenlik havasında geçecek genel kurullar diliyorum. İftira atmayalım, kırmayalım, açık vurmayalım. Burada Türkiye’nin birçok yerinden gelen, Antalya’dan, Fethiye’den, Marmaris’ten, Bodrum’dan, Diyarbakır’dan, Gaziantep’ten, Antakya’dan, Ankara’dan, Kapadokya’dan, gelen dostlarımız var. Meslektaşlarıma beni yalnız bırakmadıkları için çok teşekkür ediyorum.”