Gezerek yazıyoruz öykülerimizi, yürüyerek felsefe yapanlar gibi… Kollarımızı doğanın renklerini kucaklamaya açtık yürüyoruz. Ayak izlerimizi takip etmek isteyenler olursa diye bizden öncekilerin ayak izlerini takip ederek bir gezi listesi hazırladık. Ayağınıza çakıl taşı değmesin, keyifli yolculuklar.
Yaşama sevincini çoğaltan yerler vardır. Doğasıyla, insanıyla, mimari dokusuyla… Oralara gidince geri dönmek istemez insan. “Çok gezen mi bilir çok okuyan mı?” sorusuna yanıtımız gezerek okuyan olduğundan yolda olmayı değerli bilenlerdeniz. Rotayı yeşilden yana çevirelim isteyenler olur diye de sorup soruşturduk, okuyup araştırdık küçük bir liste yaptık. Doğanın insanı kucaklayan renklerini gözün, gönlün alabildiğine içine doldurup duyumsayışa katıştıralım da anlam dünyamız zenginleşin dileyen okuyucularımız için bizim defterimize düştüğümüz notlar şöyle…
Maçahel Yaylası / Artvin
Maçahel Yaylası Artvin’in Borçka ilçesi sınırları içinde bulunan Doğu Karadeniz’in yeşili bol beldelerinden birisi. Türkiye ve Gürcistan sınırları boyunca uzanan yaylaya ulaşmak pek de kolay olmuyor. Yolları engebeli. Yayla toplam 18 köye ev sahipliği yapıyormuş, 1921’de yapılan Türkiye-Rusya sınır anlaşması ile 12 köy Gürcistan’da 6 köy Türkiye’de kalmış. Gürcü dilinde Maca (el), Hel (bilek) anlamına geliyor. Yaylanın Türkiye sınırları içinde kalmış olan köyleri Camili, Efeler, Kayalar, Uğur, Düzenli ve Maral’dır. Bölgede konaklama için yöre halkınca pansiyon haline getirilmiş ahşap evler bulunuyor. Bölgede arıcılık hakim. Kafkas balı, bölgede yetişen binbir çeşit çiçek özünden damıtılıp sofradaki yerini alıyor. Konaklama süreniz boyunca gece yürüyüşleri düşünüyorsanız bir ayıya selam vermeyi ya da çakal ulumaları eşliğinde yürüyüşü göze alıyorsunuz demektir. Maçahel Yaylası henüz keşfedilmemiş bir cennet bir HES girişimini de püskürttüğünden doğal güzelliğini daha nice seneler doğaseverlerle paylaşmak niyetinde. Yolunuz Karadeniz’e düşerse aklınızda bulunsun istedik.
Amasra / Bartın
Hazır Karadeniz’den açtık sözü öyleyse sürdürelim… Batı Karadeniz’e doğru geldiğinizde Amasra’nın doğal güzelliklerini görmeden dönmeyin. Amasra, Bartın il merkezine 16 km uzaklıkta. Doğal güzellikleri ve tarihi dokusuyla Karadeniz’in sarp dağlarından düz ovasına inme rahatlığında gezilecek bir ilçe. Plajlarında serinleyebilir, müzesini gezip kalesinde bir kahve içimlik soluklanabilirsiniz. Balıkçıların sıra sıra dizildiği çarşısında balık-salata menüsü sipariş etmeden dönmemenizi öneririz. Lezzetli balığı ile biliniyor burası. Temmuz ayında, bir trafik kazasında yaşamını yitiren sanatçı Barış Akarsu anısına bir festival de düzenleniyor. Festival günleri orada olacaksanız konserlerden belgesel gösterimlerine pek çok etkinliğe katılmanız mümkün. Bölgede konaklama konusunda sıkıntı yaşanmıyor. Sırt çantalı gezginler için çadır konaklamasının da mümkün olduğu kamp alanları bulunuyor.
Yuvacık / Kocaeli
Öyle çok uzaklara gitmeyeyim, İstanbul’a yakın bir haftasonu geçirimlik bir yer arayanlardansanız yeşillin tonlarından ton beğenebileceğiniz İstanbul’a sadece 90 dakika mesafede bulunan Yuvacık’ı önerebiliriz. Kocaeli’nin Başiskele ilçesine bağlı bu şirin beldede günübirlik gezi de yapabilirsiniz. Yuvacık Barajı çevresinde piknik yapıp ardından doğa yürüyüşüne çıkabilirsiniz. Ermeni nüfusun yoğunlukta olduğu bölgenin demografik yapısı, Osmanlı’nın son döneminde Karadeniz ve Kafkasya’dan aldığı göçlerle değişime uğramıştır. Yuvacık, doğal zenginliği ile bilinen bir bölge dağ çilekleri, karalahana ve fındık bahçeleri arasından geçerek yayla evlerinde soluklanabilir, yöre halkı ile tanış olabilirsiniz. Alabalık çiftliklerinin yoğunluğu ilginizi çekecektir. Menülerde balık dışında seçenekleri de bulmak mümkün, Karadeniz mutfağının lezzetli seçenekleri kiremitte balık sevmeyenler için sıralanmış. Beştepeler Tabiat Parkı, Menekşe Yaylaları, Kazandere Aytepe gezip görülecek güzergâhlar arasında yer alıyor. Konaklamayı düşünenler için ise dağ evleri bulunuyor. Farklı bir deneyim olabilir.
Yeşilyurt Köyü / Çanakkale
Doğal güzelliklerinin siyanür ile altın arama faaliyetleri nedeniyle tehdit altında olduğu Kazdağları’na doğru gidildiğinde eteklerinde yer alan tarihi Yeşilyurt Köyü’ne varılacaktır. Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı Yeşilyurt Köyü, Kuzey Ege’nin en yeşil köylerinden birisi. Dünya çapında oksijenin bolluğu ile bilinen bölge zeytin ve çam ağaçları ile kaplı. Taş evleri ile Arnavut kaldırımlı sokaklarında gezinirken, köy kahvesinde soluklanıp ince belli bardakta çayınızı yudumlayıp, gezi defterinize notlarınızı alabilir, köyün insancıl havasını sözcükler yardımıyla şiire dökebilirsiniz. Daha derinlikli duyumsayış, imgelerle örülü başkaca şiirlerin yazımı için geceyi köyde geçirmek isterseniz de butik otellerden birinde kalabilirsiniz. Hazır Ege’ye inmişken ve şiirsel duyumsayışın büyülü atmosferine dahil olmuşken bölgedeki diğer köyleri de gezmek isterseniz, Adatepe Köyü, Kızılkeçili Köyü ve Tahtakuşlar Köyü’nü de gezilecek yerler listesine ekleyebilirsiniz. Bölgenin lezzetlerini de merak ediyorsanız köylü kadınların el emeklerini sergiledikleri satış yerlerine uğrayabilirsiniz. Unutmadan hatırlatalım, buraya ayak izlerinizi bıraktığınıza göre bundan böyle doğal güzelliklerinin korunmasından da sorumlusunuz.
Bördübet / Muğla
Yeşilin maviyi kollarını açarak karşıladığı Bördübet, Gökova Körfezi’nde yer alan sakin bir koy. Sık çam ormanları ile kaplı koydaki kuş ve hayvan çeşitliliğini fotoğraf makinenizi yanınıza aldıysanız belgeleyebilirsiniz. Doğa fotoğrafçıları bu bölgeye bayılacak. Çadırınızı yanınıza aldıysanız kamp kurabileceğiniz alanlar da mevcut. Şehrin ışıklarının sönükleştirdiği yıldızdan çatısı ile gökkubbeyi, uzanıp sere serpe seyre dalabilirsiniz. Börtü böcek rahatsız eder diyorsanız da bölgedeki otellerden birinde konaklamanız mümkün. Marmaris’in Hisarönü Köyü’ne bağlı Bördübet’in yanı sıra Yediadalar, İngiliz Limanı, Karacasöğüt, Saklıkoy ve Löngöz Gökova’nın görülmeye değer diğer koyları arasında yer alıyor.
