Ekonomisi ihracata dayalı Almanya küresel krizden nasıl etkileniyor? 2018’de yaşanan finansal kriz atlatılmadan sanayi sektöründe bir kriz kapıda mı? Alman ekonomisi üzerinden yapılan analiz dünya ekonomik göstergeleri konusunda neler söylüyor? Berlin School of Economics and Law’da öğretim görevlisi olan Ümit Akçay Gazete Duvar’a yazdı.
Gazete Duvar yazarı Ümit Akçay, 21 Ağustos 2019 tarihli yazısında, 2019’un üçüncü çeyreğinde ekonomik daralma sürerse Alman ekonomisinin teknik resesyona gireceğini söyledi. Kısa vadede kamu harcamalarının arttırılması ile geçiştirilebilecek olan krizin kaderinin küresel ekonomideki dengelerin ne yönde olacağını da ekledi.
Akçay’ın Federal İstatistik Ofisi’nin verilerinden yola çıkarak yaptığı değerlendirmede, Alman ekonomisinin 2019’un ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine yöre yüzde 0.1 daraldığının altını çizdi. Verilerden anlaşıldığı üzere, kamu yatırımları ve sabit sermaye yatırımları büyümeye olumlu etkiler yapmışken inşaat yatırımlarında azalma görülüyor.
DURGUNLUK OTOMOBİL VE MAKİNE SEKTÖRÜNDE
Yazıda ekonomik durgunluğun özellikle otomobil ve makine sektörlerindeki talep zayıflığından kaynaklandığı belirtiliyor. Söz konusu sektörlerde dış talebe olan bağımlılık da bu kalemleri öne çıkarak faktörler arasında yer alıyor.
Alman Merkez Bankası Bundesbank da Ağustos ayında Akçay’ın analizini doğrular nitelikte bir açıklama yaparak, yavaşlamanın sürmesi beklentisi içinde olduğunu ve bunun kaynağının da sanayi sektörü olacağını söylemiş. 2008’de Amerika’da başlayan ve Avrupa’ya yayılan kriz finans kaynaklıydı diyor Ümit Akçay yazısında. Krizin aşılmasının tam olarak gerçekleşememiş olmasına da vurgu yapıyor. Bu yorum akla, henüz toparlanamamış bir finansal sektör krizinin üzerine sanayi sektöründe yaşanacak krizin küresel ekonomiye nasıl bir süreç yaşatabileceğini getiriyor.
FİLLER TEPİŞİP ÇİMENLER EZİLİYOR MU?
Dünya ekonomisindeki bu yavaşlama eğiliminin müsebbi olarak da büyük güçler arasında yaşanan gerilim gösterilmiş. Yazıdan alıntılarsak:
“ABD ile Çin arasındaki ticaret uyuşmazlıklarının giderek artması, Büyük Britanya’nın Avrupa Birliği’nden çıkışının nasıl gerçekleşeceğinin halen belirsiz olması gibi konu başlıkları, küresel ticaretin yavaşlamasına neden oluyor. Bu ise, Almanya gibi ekonomik büyüme için ihraç gelirlerine dayanan ülkeleri daha fazla etkiliyor.”
İhracat temelli büyüme modeli ile dünya ekonomisinde varlık gösteren Alman ekonomisinin dış ticaret fazlası ve cari işlemler fazlasına bağımlılığı dolayısıyla, ihracat ekonominin kalbinde yer alıyor diye belirtmiş, Berlin School of Economics and Law’da (HWR Berlin) ders veren Doç. Dr. Ümit Akçay.
Ümit Akçay Akçay’ın Gazete Duvar’daki yazısına ulaşmak için tıklayınız.