Genel anlamda ‘maliyet düşürmek’ denince aklımıza ilk olarak personel ve gerek duyulmayan departman müdürünün (‘gerek duyulmayan’ bunu da neye göre belirliyorlarsa artık!) maaşları gelir. Elbette bu da bir çözüm gibi görünebilinir, ancak işletmenin yoğunluğu göz ardı edilmedikçe ve o departmanın neler kaybedeceğini iyi hesaplamak lazım.
Bu maliyet düşürme manevrası -bu mantık kurumsal veya değil- birçok işletmenin hafızasında yer etmiş bir maliyet kontrol tedbiridir. Birçok yerde bunun yanlış olduğunu anlatmaya çalıştım. Maliyetleri kontrol altına almak gerekiyorsa eğer; önce otel satın alma departmanının sezon ortasında ya da sezon sonuna doğru “ucuzken alalım” diyerek ihtiyacı olmayan 3 aylık veya daha uzun süreliğine depolama yapacağı ürünlere bir göz atmak gerekir.
İşin içine dalmak gerek
Maliyet kontrol mekanizmasını cost control şefine havale etmek, özellikle maliyeti yüksek yerlerde yıkıcı olabilir. Belirli kriterler gözetilerek düzenlenmiş cost control çizelgelerini excel üzerinden formüllemek işini bu gibi durumlarda bir kenara bırakıp işin içine dalmak gerekir.
Sanki kıtlık varmış gibi
Çok basit gördüğümüz bazı şeyleri üst üste topladığımız da asıl maliyetin hiç beklemediğimiz bir yerden geldiğini rahatlıkla görebiliriz. Bunun sebebi az önce dediğim gibi “ucuzken alalım” dediklerimiz ve ” bunu toplu alalım sezon sonuna kadar yetsin, bu ıvır zıvırla uğraşmayalım” diyerek satın aldıklarımızdır. HK’nın temizlik malzemeleri, ofislerin kırtasiye malzemeleri ve aşırı sayılarda bastırılmış matbu evrak broşür vs. Daha sezonun ikinci yarısı olmadan birçok işletmede yapılan ufak bazı değişiklikler, bu matbaa evraklarının değişmesine neden olmaktadır. Özellikle yeni açılış otellerinde “sanki kıtlık varmış gibi” satın almaların yapılması ilerleyen aylarda sizi sıkı bir mali kontrole iter. Aslında maliyet sıkıntısı aylar önce başlamıştır ama o dönem para boldur! Al alabildiğin kadarını nasılsa bir sonraki aylarda bu kadar serbest alım yapılamayacak.
Bir örnek
Açılmış ama işletilememiş, maliyetlerin altında felç olmuş bir işletme ile anlaşmış yönetimi direk patrondan devir almıştım. Çünkü yöneticisi kaçmak zorunda kalmıştı! Tuhaf olansa bu kişileri herkes tanır bilir ama yine de onları işletmenin başına getiren bir başka işveren muhakkak olur. Konumuza dönecek olursak; Soğuk depoda otelin yaklaşık iki sezon kullanabileceği deniz ürünleri vardı. Zamanın Genel Müdürü (hallederiz efenim’ci.- bir önceki yazımda bahsetmiştim) Uzak Doğu’da bir firma ile “ucuz! diyerek” anlaşmış ve otele 5 konteyner deniz ürünü getirtmişti. Bu kesinlikle abartı değil inanın, gerçek. 5 konteyner deniz ürünlerinin 4 konteynerini çöpe atmak zorunda kalmışlar ilk 4 ayda bir kısmını yerli balıkçı pazara tekrar satmış bir kısmı’da bozulmadan çalışanlara ve çevre yerleşimlere dağıtılarak tüketmeye çalışmışlar. Aynı Genel Müdür ayrıca, o otel gibi 3 otel daha açacak mobilya ve dekorasyon malzemeleri; ekstra yatak, koltuk takımları, ofis malzemeleri vs. aldırtmıştı depolarda indir-kaldır, oradan-oraya taşı derken bitik vaziyette duruyorlardı. Eminim bu arkadaşın farklı hesapları vardı! İşi hiç bilmeyen biri dahi bunu yapmazdı…
Orada bir yanlış var!
Elbette maliyet kontrol derken herkes bu örnekteki gibi yapmıyor. Ama maliyet düşürmek ilk bakışta personel ve departman müdürü üzerinden yapılıyorsa orada bir yanlış var demektir. Çünkü bu çözüm başka maliyetleri doğurur. Bunun yerine akılcı bir satın alma yürütülmeli, yedeğin de yedeğini almamalı, sezonun en yoğun döneminde yani paranın bol olduğu zamanda da disiplinli maliyet kontrol sistemini gevşetmemek, aynı şekilde disiplinli, sistemli gitmek gerekir.
Daha basit maliyet kontrolü yapabilmek varken size emek vermiş işletmenin kahrını çekmiş personeli ya da departman müdürünü kolayca harcamamak yerinde olur kanısındayım.
İbrahim İnak.