TÜRSAB Dış Turizm Başkanlığı, 19 senedir görev yaptığım TÜRSAB Toar üyeliği, TÜRSAB Dergi Yayın Kurulu ve TÜRSAB TV Moderatörlüğünden istifa ettiğimi belirtmiştim. O tarihten itibaren konuyla ilgili yoğun telefon ve mail trafiği yaşadım. Gördüğüm lüzum üzerine bazı yanlış anlaşılmalara yol açmamak adına istifamın nedenlerini açıklamak zorunda hissediyorum;
Çocuklar, yaşlılar dahil her 7 kişiden birinin “BAŞKAN” olduğu memleketimizde hayatımda ilk defa bir Başkanlık görevini kabul ettim. 40 seneye yakındır Türkiye ve yurtdışında Rehberlik ve Outgoing Tur Operatörlüğü yapıyorum. İyi-kötü Prontotour, Baracudatour ve Tur Andiamo gibi şirketleri kurup belirli bir seviyeye taşıdım. 200’ün üzerinde özerk ülkeye tur yaptım, kendim de rehber ve gezgin olarak bu ülkeleri gördüm. Bunları böbürlenmek amaçlı değil, bu görevi yapabileceğime inandığım için anlattım.
Muhteşem bir ekiple göreve başladık. 1,5 sene içerisinde 4000’i aşkın outgoing yapan acentanın 600 tanesiyle tek tek görüştük, istişarelerde bulunduk, sorunlarımızı masaya yatırdık. Türkiye’de bir ilk olarak, Başkan Bağlıkaya’nın da katıldığı, en yoğun yurtdışı tur yapan outgoing seyahat acentalarının patron ve en üst düzey yöneticilerini TÜRSAB’ta 2 defa bir araya getirdik. Bu toplantılarda bir tek Sayın Bakanımız yoktu diyebilirim. Öyle ki, toplantılara Amerika’dan canlı yayınla katılan meslektaşımız dahi oldu.
Sonuçta komite üyeleri ve tek tek konuştuğumuz, danıştığımız 600’e yakın meslektaşımızla birlikte 15’e yakın tavsiye kararı aldık. Bunları 2 parti halinde Yönetim Kurulumuzun onayına gönderdik.
Elbette Başkanlıklar kanun yapıcı değillerdir. Fakat, ortak alınan tavsiye kararları Yönetim Kurulundan onay alınıp sirküle edildiği takdirde, kararlara uymayan meslektaşlarımız önce uyarılabilir, tekrarında disiplin cezasına çarptırılabilirler. Ancak yönetim kuruluna sunduğumuz hiç bir karar onanmadı ve acentalarımıza sirküle edilmedi. Ve bu nedenle sorunlar katlanarak gelmeye başladı.
Örneğin, aldığımız kararlardan;
– “Sigortası olmayan yurtdışı rehberlerinin yurtdışı seyahat sigortalarının acentalar tarafından yapılması zorunlu olmalı” dedik. Bu karar sirküle edilmedi ve maalesef daha geçtiğimiz yaz, önce iki rehberimiz yurtdışında ağır kaza geçirdi, günlerce hastanede kaldılar ve bir rehberimiz de kalp krizi neticesinde öldü. Ne yazık ki hiç birinin sigortası yoktu. Aileleri ve/veya acentalar yüksek meblağlar ödemek zorunda kaldılar.
– “Sigorta Poliçeleri, kapora dahil, tur ücretinin alındığı gün itibari ile kişiye özel olarak hazırlanması gerekmektedir” dedik. Sirküle edilmedi. Maalesef “toplu sigorta kesilecek” denilerek sigortaları son güne kadar bekletilen müşterilerin başına turdan önce mücbir sebep de gelse sigortadan faydalanma şansları olmadığını gördük.
– “Yurtdışı rehberlerle acentalarımızın, Hukuk departmanımızın düzenleyeceği matbu, kısa süreli iş sözleşmesi yapılmasını” istedik. Yapılmadı. Halen yüzlerce acentamız, rehberlerle ya mahkemelik, ya kavgalı.
– Ekstra turlara katılmayan müşterilerin, yol güzargahlarında rehbersiz olarak Otoban üzerindeki benzin istasyonlarında bırakılarak mağduriyet yaşamasından mütevellit, çözüm önerisi olarak “yol üzerinde ekstra yapılan bazı turların fiyata dahil edilmesi gerekliliği” Yönetim Kurulumuzca tavsiye edilmesine karar verilmiştir. Bu önerimiz de cevapsız kalmıştır.
– “Yurtdışı Turlarda tüm mecburi ücretler fiyata dahil edilerek ilan edilmeli. Yurtdışında asla mecburi ücret adında tahsilat yapılmamalı” istedik. Onanmadı. Ancak özellikle “Fırsat Siteleri” aracılığı ile “Otobüsle 99 TL” gibi fiyatlar karşılığında yapılan turlarda, sınır geçilir geçilmez; şu kadar rehber, şu kadar şoför için ve de gümrük geçişleri için X euro, şehir vergisi Y euro gibi zorunlu para toplanılmaya başlanması, kararımızın ne kadar haklı olduğunu göstermiştir.
Bunlar gibi, tüketici ve acentalarımızın lehine olduğunu düşündüğümüz 1,5 senelik çalışmalarımızın neticesi olan 15’e yakın önerilerimizin, Yönetim Kurulu tarafından görmezden gelinmesi hem tüketici hem de acentalarımızın mağdur olmasına yol açmıştır.
Dış Turizm İhtisas Başkanı olarak acentalar tarafından yöneltilen “1.5 sene toplantılar, istişareler, yazışmalar, telefon görüşmeleri yaptık. Nedir sonuç?” soru ve haklı eleştirilere daha fazla muhatap olmamak, müşterilerimizi ve acentaları daha fazla mağdur etmemek adına görevimden istifa ettim.
Saygılarımla
Cem Polatoğlu