Site icon Turizm Günlüğü

Kültürel Alanların Güvenliği Çalıştayı İTÜ’de yapıldı

Kültürel Alanların Güvenliği Çalıştayı

İçişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve İstanbul Tekin Üniversitesi tarafından “Kültürel Alanların Güvenliği Çalıştayı” düzenlendi.

T.C. İçişleri Bakanlığı İç Güvenlik Stratejileri Dairesi Başkanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültürel Varlıklar ve Müzeler Genel Müdürlüğü ve İstanbul Teknik Üniversitesi, Ülkemizin kültürel alanların güvenliği konusunda çalıştayda bir araya geldi.

İstanbul Teknik Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen Kültürel Alanların Güvenliği Çalıştayı’nda Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sorumluluğundaki müze ve ören yerlerinde yaşanan güvenlik riskleriyle ilgili ne tür çalışmalar yapılabileceği düzenlenen oturumlarda ele alınıyor.

Çalıştay, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ev sahipliğinde Ayazağa Yerleşkesi Rektörlük Binasında düzenlendi. Çalıştaya, İçişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerinin yanı sıra İç Güvenlik Stratejileri Dairesi Başkanlığı, Kültürel Varlıklar ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Kaçakçılık İstihbarat Harekat ve Bilgi Toplama Dairesi Başkanlığından temsilciler, akademisyenler ve çok sayıda yetkili katıldı. Çalıştayda, ülkemizin tarihi ve kültürel eserlerini korumak ve gelecek nesillere aktarmak için yapılabilecek teknoloji temelli çalışmalar, İç Güvenlik Stratejileri Dairesi Başkanlığı Çalışma Grubu Başkanı Yaşar Çakmak’ın moderatörlüğündeki oturumlarda konuşuldu.

Alanya Müzesi ve Alanya Kalesi, Ayasofya Müzesi, Bitlis Ahlat Müzesi ve Ahlat (Mezarlığı) ören yeri, Denizli Müzesi ve Pamukkale ören yeri, Diyarbakır Müzesi, Surları ve Hevsel Bahçeleri, Şanlıurfa Müzesi ve Göbeklitepe ören yeri, Efes Müzesi ve ören yeri, Kars Müzesi ve Ani ören yeri, Konya Mevlana Müzesi, Nemrut ören yeri, Side ören yeri ve Sümela ören yerlerinden gelen yöneticilerin katkılarıyla değerlendirildi.

İTÜ sosyal sorumluluk projelerinde hep olacak

Çalıştay programının açılışında konuşan İTÜ Rektör Yardımcısı İTÜ Sosyal İnovasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lütfihak Alpkan, “İçişleri Bakanlığımızın ve Kültür Bakanlığımızın yetkililerine ve özellikle ören yerlerimizi ve müzelerimizin yöneticilerine programa katılımlarından dolayı teşekkür ediyorum. İTÜ Sosyal İnovasyon Merkezi Yönetimi olarak teknokentteki uzmanlarımız, yöneticilerimiz, mezunlar derneğimiz tüm İTÜ mensupları ile kamudan ve özel sektörden gelen bütün uzman ve katılımcılar gün boyunca sorunlar ve çözüm önerileri üzerine söz alacaklar. Buradan alacağımız geri dönüşlerle inovatif çözümler üretmemiz mümkün olacaktır. Karşılılık olarak farklı uzmanlıklardan katılan kişilerin beyin fırtınasının önemli olduğunu çözüme yönelik çıktılar elde edileceğini düşünüyorum. İçişleri Bakanlığı, Kültür Bakanlığı ve İTÜ’lü akademisyenler organize bir şekilde güvenlik amaçlı neler yapılabilir üzerine çalışacaklar. Bu daha bir başlangıç, bundan sonraki süreçte saha çalışmalarıyla daha da hızlanacaktır.” dedi.

“Türkiye Dünya’nın özetidir”

İçişleri Bakanlığı İç Güvenlik Stratejileri Dairesi Başkanı Dr. Can Ozan Tuncer ise “Yaklaşık bir yıldır kültürel alanların güvenliği konusundaki çalışmaları Kültür Bakanlığımızla beraber teknik bir hassasiyetle ve büyük bir özveriyle sürdürüyoruz. Bugün bir senelik çalışma ürünü olan bu nitelikli ekiple burada toplandık. İTÜ’nün imkân ve kabiliyetlerini biliyoruz. İçişleri Bakanlığının son dönemde bilimsel ve bilgi temelli yapmış olduğu iş ve işlemler bugün kültürel alanların güvenliğini yeni bir konseptle, yeni bir yaklaşımla akademi destekli çalışmamızı sağlamıştır. Bu da İçişleri Bakanlığının akademiye verdiği önemin bir göstergesidir. Bu konuda sizlerle beraber olmaktan memnuniyet duyuyoruz. Neden bu çalışmaya ihtiyaç duyduğumuzu şöyle açıklamak istiyorum; ülkemiz petrol zengini fosil yatakları olan bir ülke değil. Türkiye sahip olduğu doğal ve kültürel varlıkların yanı sıra insan kaynağının niteliğiyle de dünyanın bir özetidir. Dünyanın neresinde ne ararsanız Türkiye’de bulmanız mümkün. Türkiye, kültürel alanların zenginliği ve tarihi mirasın çeşitliliği bakımından eşi bulunmaz bir ülke. Medeniyetlerin mirası denilebilecek izlerin hepsi bizde. Bunları sadece güvenlik güçleri ile korumanın güç olduğunu hepimiz biliyoruz. Özellikle çağın gereği olan teknoloji temelli çalışmalar yaparak ülkemizin tarihi eserlerini koruma hedefindeyiz. Ülkemizin tarihi ve kültürel envanterini korumak ve gelecek nesillere bunları hem bilgi temelli hem de güvenli bir şekilde iletmekte kendimizi mükellef görüyoruz. ”dedi.

Kültürel mirasların güvenliğinde İTÜ’den teknolojik çözümler

Gün boyu süren ve 4 farklı oturumda gerçekleşen Çalıştayda, müze müdürleri sorumlu oldukları müzelerle ilgili mevcut ve yakın dönemdeki güvenlik değerlendirmelerini paylaştı. Güvenlik ve risklere yönelik çözümler üzerine tartışmaların da yapıldığı Çalıştayda kültürel mirasların farklı konulardaki takibi, kamera teknolojileri, güvenlik teknolojileri, çevresel izleme teknolojileri, geldiği noktalarla ilgili bilgi paylaşımlarında bulunuldu. Yeni teknolojilerin kültürel alanların güvenliğinin sağlanmasında kullanılmasında atılabilecek adımlar tartışıldı.

Exit mobile version