Beş yıldızlı bir çevre

Last Updated on 30 Ekim 2019 by Yaşar Çelik

Turistik yörelerimizde mevcut tesisler ne kadar çok yıldız sahibi olursa olsunlar, alt yapı ve çevre düzenlemeleri iyileştirilmediği sürece yıldızlar ne yazık ki arzu edilen anlamda parıldamayacaktır.

Oysa alt yapı eksikliklerini tamamlamış ve sürekli iyileştirme gayretinde olan Ülkelerde acaba hangi kriterler esas almıştır?

İşte cevabı…

İş dünyasına hitap eden ciddi bir yabancı aylık derginin araştırmasına göre dünyada standartları en yüksek ülkelerin İsviçre, Avusturya ve Almanya olduğu tespit edilmiş bulunmaktadır. Araştırma birkaç kategoride yapılmış olup, kısaca şöyle özetleyebiliriz.

1.Bölgenin alt yapısı
2.Çevre düzenlemesi
3.Hava yolu ulaşımı
4.Hava alanının bölgeye yakınlığı
5.Lokal ulaşım araçları
6.Dinlenme ve konaklama tesislerinde uygulanan standartlar
7.Bölgedeki alışveriş ve sosyal imkânlar (tiyatro, müze vb.)

Yukarıda yazılı kriterler bakıldığında gerçekten ilk üç sıralamaya giren bu ülkelerin üst düzeyde puan aldığını görmekteyiz. Peki, bir ülkenin prestijini arttıran faktörlerin oluşumda katkı sağlaması gereken iradeler kimlerdir?

YÖNETİMLERİN SORUMLULUKLARI

İlk aşamada, ön plana çıkan kuşkusuz yerel ve onları desteklemesi gereken merkezi yönetimlerdir. Yerel yönetimler, tüm birikimleri ile faaliyet göstererek, mali açıdan güçlü ve merkezi sisteme bağlı prosedürlerin uygulayıcısı ve takipçisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Yukarıda yazılı sıralamadan zaten anlaşılacağı gibi ihtiyaçların sırası ile belirlenerek başla, yap ve bitir formülü çok akılcı bir şekilde uygulanmıştır.

BAŞLA – YAP – BİTİR FORMÜLÜ

Bahsedilen formül, aslında Türk gibi başla – Alman gibi çalış ve İngiliz gibi bitir, sentezine dayanmaktadır. Yani, toplumumuzun tez canlılığı ile başlayıp, Almanların çalışkanlığı ile çalışıp, İngiliz kararlılığı ile bitirmeye dayalı bir yöntemdir. Başlamak zaten işin yarısını bitirmek olduğuna göre diğer kısmında ele alınarak tamamlama zorluk derecesi azamiye indirilmiştir. Toplumlar belirli karakteristik özellikleri ile hatırlandığından, bizim sıkıntımız, birinci aşamadan sonraki etapları tamamlarken gösterdiğimiz zaaflardır.

YILDIZLARIN ALTINDA

Ülkemizdeki uygulamalar genelde yıllardır tam trajikomik bir durum sergiliyor. Bunun en canlı ilçe örnekleri Kuşadası, Didim ve Bodrum’dur. Altyapısı, çevre düzenlemesi, inşaat faaliyetleri, beton yığınları, yolları, kanalizasyonları, haberleşme imkanları, ulaşımları ile tam bir kaos görüntüsü yansıtmaktadır. Çalı çırpının içinden, tozlu yolların üstünden geçmenin bize katkı sağlayacağını beklemek hayal olur.

Bitmeyen bir yapılaşma modelinin yeryüzünde belki de çok ender görüldüğü bir sahnedir ülkemiz. Gelişme adı altında yapılan bu bilgi ve deneyimden yoksun çalışmalar, ülkemizi bitmeyen bir inşaat şantiyesine çevirerek son derece kötü bir görüntü sergilemektedir.

Biten çalışmaların pek fayda sağlamadığı, amacına uygun olmadan sadece çevreye uyumsuzluğu ve birkaç düzgün yapıyı görsel anlamda olumsuz etkilediği hepimizce malumdur. Turistik yörelerimizde mevcut tesisler ne kadar çok yıldız alırlarsa alsınlar, çevre faktörlerinin iyileştirilmediği sürece, yıldızlar sadece geceleri başımızı gökyüzüne kaldırdığımız zaman karşımıza çıkacaktır. Burada yerel yönetimlere önemli görevler düşmektedir. Bugüne kadar yapılmış olan olumsuzlukları düzeltmek adına yeni projeler üretmek ve hayata geçirmek gerekir. Ülkemizdeki bitmek tükenmek bilmeyen bu inşaat sendromundan artık kurtulma zamanı gelmiştir.

Sevgi ile kalın

Can Bekin