Geçen hafta Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un Meclis kürsüsünden TÜRSAB’a yönelik yaptığı açıklamalar sektörün gündemine damga vurdu. Çok konuşuldu. Turizm Günlüğü ekibi olarak; Tourismo Group Başkanı Cemal Kızıltan’a konuya ilişkin iki soru yönelttik. İşte yönelttiğimiz sorular ve Cemal Kızıltan’ın yanıtları…
Firuz Bağlıkaya TÜRSAB’ın seçilmiş son başkanı olabilir mi?
Böyle bir şey olabilir mi? Burası muz cumhuriyeti mi?
Kültür ve Turizm Bakanı’nın, Firuz Bağlıkaya özelinde TÜRSAB’a karşı başlattığı hiç hoş olmayan bir tavır ve yaptırımlar zinciri var ama her ne kadar atanmış da olsa Sayın Bakan net bir oy üstünlüğü ile seçilmiş bir kişiyi kamuoyu ve sektörün gözü önünde, geçerli bir mazeret olmaksızın görevden alamaz!
Zaten bırakınız görevden almayı; kanunu bekletmesi, TÜRSAB’ı görevini yapamaz hale getirme çabaları ve turizmciler özelinde getirilen vergi ve katkı bedelleri ile nedeniyle zaten yeterince tepki toplamış durumda…
Bu tutumunda ısrar ederse, sonuçlarından en çok kendisi zarar görür.
İkinci olarak Türkiye turizm sektörüne damgasını vuran karşılıklı gerilimi nasıl okumalıyız?
Bu gerilimi bizler değil, öncelikle oluşturanlar okumalı ve sektörü bu husumete ortak etmemeli. Ayrıca sebep bizi hiç ilgilendirmiyor. Herkes aklını başına toplamalı ve bu süreci acilen sonlandırmalılar.
Anlamakta zorlanıyorum; Kültür ve Turizm Bakanlığı turizmcilerin işini kolaylaştırmak, sektörün önünü açmak için var, aksini düşünüyorlarsa büyük hezeyan içindeler demektir.
Her ne sebeple olursa olsun, TÜRSAB üzerinden Firuz Bağlıkaya ile oluşturulan gerilim ve polemik ortamı sektöre, Bakan Bey’in şahsına, makamına ve devletin itibarına zarar verir.
Bakan Bey kamuoyunu neye tepki gösterdiği konusunda ikna edemedi.
Artık ısrar etmemeli ve işine gücüne dönmeli.