Last Updated on 30 Aralık 2019 by Turizm Günlüğü
Oliva MICE Kurucu Ortağı ve Uluslararası MICE Endüstrisi Derneği (I-MICE) Başkanı Hüseyin Kurt, 2019 yılını MICE sektörü açısından değerlendirdi. Bunun yanı sıra Hüseyin Kurt, MICE sektörünün 2020 yılında ve sonrasında yeniden yükselişe geçebilmesi için atılması gereken adımları ele aldı.
HÜSEYİN KURT’UN 2019 DEĞERLENDİRMESİ
Her sene yeni bir başlangıç, yeni bir sayfa…
Sonda söyleneceği başta söyleyerek başlamak istedim.
Neden mi?
İşimiz fazlasıyla umut, ümit, motivasyon ve pozitif enerjiyle ilerliyor. Bu sebeple evrene ne gönderirsek biraz da onu yaşıyoruz. Dolayısıyla şimdiden güzel, keyifli ve verimli bir sene olmasını dilerim.
Gelelim 2019 yılına… Nasıl geçti?
Baştan belirteyim. Sizi rakamlarla ve grafiklerle boğmayacağım. Eskilerin tabiriyle “cebime girene bakarım” yani bir nevi cebinize gireni yazmaya veya onu yorumlamaya çalışacağım.
Yaklaşık 3 yıldır zor günler geçiren sektörümüz yeni yıla biraz ümit biraz da endişeli giriyor.
Ümit ve endişe
2019 yılına girerken, gündemimizi sınırımızda devam eden savaş ve dış politikanın yanı sıra ülkemizde gerçekleşecek olan yerel seçimler oluşturuyordu.
Maalesef özellikle Avrupa ülkelerinden farklı olarak ülkemizde seçim konuşulmaya başlandı mı; planlar, projeler, etkinlikler ertelenmeye, bütçeler kısılmaya ve hatta iptallerle devam eder.
Seçimlerle birlikte kurumsal hayata, belediye, bakanlık ve derneklere durgunluk gelmektedir.
Bekle ve gör!
Biz de yıla iş dünyası başta olmak üzere 31 Mart yerel seçimlerini bekleyerek girdik.
Seçim sonrası Nisan ayı ortalarında etkinlik ve organizasyonlar başlar diye bekler ve ümitlenirken; İstanbul seçimin yenilenmesi/tekrarlanması kararının 1 ay gibi bir süre sürmesi, yenilenecek olan seçim tarihinin 23 Haziran olarak belirlenmesi, bizler için 6 aylık bir kayıp gibi görünse de bilindiği üzere bu tarih (seçim tarihi) MICE operasyonlarının durduğu, tatil turizminin başladığı tarihtir.
İki bayram ve yaz tatili derken bizim umutlar maalesef sonbahara kalmıştı.
Sonbaharda da bir yandan iş yapmaya çalışıp bir yandan üstümüze yüklenen vergilerle ayakta kalmaya çalışarak devam ediyor. Hayırlısıyla yılı kapasak diyoruz.
Genel olarak ne durumdayız?
Uluslararası etkinlik, kongre, toplantı, festival ve spor organizasyonları yok denecek kadar az! Pazar yurt içine sıkışmış durumda. Yurt içine sıkışan pazarın üstünde hem rekabet hem kur baskısı var.
Unuttum bir de vergiler var!
Şu anda pazarın oyuncuları olan bizler; piyasadan iş almaya, hadi aldık… Küçücük kar marjları ile hadi çalıştık, ucu bucağı belli olmayan vadelerle yönetmeye çalışıyoruz.
Turizm sektörü iyi değil miydi? Duyduğumuz ve okuduğumuz bu rakamlar ve gelirler…
Deniz, kum ve güneş üçlüsü yani tatil turizmi bağlamında rakamlar iyi. En azından nicelik anlamında… Ya gelir anlamında?
Orayı hiç sormayın hala ucuz/uygun bütçeli ülke imajımızdan sıyrılmış durumda değiliz.
Belirli oranda eski rakamları (turist sayısı) yakaladık. Belirli pazarlarda da incoming geri döndü. Darısı MICE, kruvaziyer, kültür turizmi başta olmak üzere diğer segmentlere…
HÜSEYİN KURT’UN 2020 ÖNGÖRÜSÜ
Peki 2020 yılı nasıl görünüyor?
“Dünya MICE sektörünün ne durumda olduğu?” “Nereye gideceği…” bağlamında önemli fuarlardan biri olan IBTM Barselona 2019 Fuarı’nda aldığımız izlenimler, 2020 yılı göstergeleri olarak bizim için bazı küçük sinyalleri verse de çok iyi ve etkili değil.
Yaptığımız görüşmeler, fuara katılan dostlarımızdan aldığımız geri bildirimler doğrultusunda taleplerin hala oldukça cılız olduğunu gözlemledik.
Umarız ki; 2020 yılı içerisinde bazı küçük ve orta ölçekli, sonraki yıllar için de daha büyük kongre ve etkinliklere ev sahipliği yaparız.
Başta Avrupa ülkelerinden gelecek talepler olmak üzere uluslararası etkinlikler tarafında listelerde ve sıralamalarda aşağılarda olmak; milli havayolu 300 noktaya uçan, ülkesinin her tarafı tarih ve kültür mirası ile dolu olan, doğasıyla dikkat çeken, otellerinin kalitesi, insan gücünün yetkinliğiyle bugüne dek akıllarda kalın çizgi bırakan, başta insanı sonra da bu sektörün emekçisi olarak bizleri oldukça fazla üzmektedir.
Sesimizi duyan var mı?
MICE segmentinin dokunduğu paydaş sayısının 50 – 60 civarında olduğu, gelen misafirin niteliği, bıraktığı gelir, tanıtım ve reklama olan etkisi, şehir ekonomilerine ve yerel paydaşlara olan katkısı düşünüldüğünde bu segmentin ivedi desteklenmesi sürekli gündemde olması gerekmedir.
Unutmamak gerekir. Mutlu çalışan, mutlu işveren, mutlu insan ve mutlu şehir demek.
Bir şeyler yapılamaz mı?
Elbette yapılabilir.
Sigorta mevzuatı
Uluslararası organizasyon ve etkinlikleri sigortalayamıyoruz. Bu sebeple olası gelebilecek organizasyonların iptal süreci, düzenleyici ve hizmet alan tarafı karar sürecinde olumsuz etkilemektedir.
Meclisimiz’den hızlıca geçirilebilecek sigorta mevzuatı bu bağlamda işimizi oldukça kolaylaştıracaktır.
KDV muafiyeti
Avrupa Birliği ülkelerinde gerçekleşen organizasyonlarda KDV muafiyeti bulunmaktadır. Böyle bir uygulamayı belirli bir tarih aralığında (örnek 2022 veya 2023 yılına kadar) ülkemizde uygular ve gerçekleştirsek bu da bizi maliyetler açısından ön plana çıkarabilecektir.
Delege başı teşvik
Bu bağlamda Güney Kore ve Belçika örnekleri incelenebilir. Delege başı verilecek teşvik, düzenleyiciye sunulacak bazı kolaylıklar (konuşmacıların ulaşım ve konaklama masraflarının karşılanması, organizasyonun reklam ve tanıtım faaliyetlerinin karşılanması, gala gecesi vb. etkinliğe sponsor olma vb.) yine bizleri ön plana çıkarabilecek girişimlerdir.
2020 yılının şimdiden başta insanlık, turizm sektörü ve çalıştığımız segment adına güzellikler getirmesini dilerim.
Dostlukla kalın…
2019’dan 2020’ye dosya konumuz için görüş bildiren
turizm sektörünün diğer temsilcileri:
Cemal Kızıltan: 2019’da MICE sektöründe fikir ve proje hırsızlığı tavan yaptı
Numan Olcar: Satış kanallarında eşitliği sağlayacak düzenlemeleri bekliyoruz
Hüseyin Kırk: 2019 yılı Ortadoğu pazarı için hayal kırıklığı ile geçti
—O—