Yurt dışında doğum çoğumuzun aklından geçmiştir, çevremizde cesaret eden bir çift gördüğümüzde ise bu fikre bir adım yaklaşırız. Çok bilinmeyenli bir yol gibi görünse de yurt dışında doğum yapmaya karar verdiğinizde karşınıza çıkabilecekleri öngörebilir, süreci kolaylaştırabilirsiniz.
En önemlisi anne ve bebeğinizin sağlığı, güvenliği ve ihtiyaçlarının eksiksiz karşılanmasıdır. Ülkemizden farklı sağlık sistemi, farklı gelenekler, beslenme alışkanlıkları, kültür ve dil sorunları olabilir. Yurt dışında doğum yapmayı tercih edecek ailelere yardımcı olacak birkaç bilgiyi paylaşalım;
MALİYETLERİNİZİ HESAPLAYIN
Evdeki hesap çarşıya uymayabilirse de siz ön gördüğünüz tüm gider kalemlerini açığa çıkarın. Evinizden uzakta bir aile kurmaya karar verdiğinizde, karşınıza çıkacak maliyetler ülkeden ülkeye değişse de, hamileliğin yurt dışında pahalı olabileceğini göz ardı etmeyin.
Hastaneye göre değişkenlik görse de, doğum ve check-up maliyeti bazı ülkelerde 39.000 $ iken, diğerlerinde ise sadece birkaç bin $ ‘dır. Birçok ülkede sezaryen doğum, doğal doğuma göre ekstra ücretlendirilir ve hastanede fazladan kaldığınız her günün maliyeti 1-3.000$ arası değişmektedir.
Yabancı çiftlerin hamilelik öncesinde yurt dışında doğumu kapsayan uluslararası sağlık sigortası almaları önerilir. Sigortanız yoksa, deneyim sahibi arkadaşlarınıza en ucuz hastaneleri ve doktorları sorun. Yurt dışında doğum yapma fikrine ısındıktan sonra düşüneceğiniz ilk soru şudur: ”Bebeğimizi hangi ülkede dünyaya getirmek istiyoruz?” Bu sorunun cevabı kendinizi nerede rahat hissedeceğiniz ile ilgilidir.
HASTANE VE DOKTORLAR HAKKINDA BİLGİ EDİNİN
Bütçenize ve konaklayacak yere uygun olarak hastane ve doktor seçimi iyi detaylı bir araştırma yapın. Yurtdışı doğumu için danışmanlık firmalarını tercih edebilir, yabancı dil desteği alıyorsanız tüm süreci kendinizde yönetebilirsiniz. Ebe ile doğum Amerika ve Kanada’da epey yaygındır. Doktor yerine midwife (ebe) seçimi de yapabilirsiniz. Anlaşmalı hastanelerini öğrenebilir, tüm süreci midwife kliniği ile yürütebilirsiniz. Sigorta şirketinizin önerdiği doktorların ve hastanelerin bir listesini alabilirsiniz. Bebeğinizi dünyaya getireceğiniz hastaneye doğum öncesi ziyaret düzenlemenizi öneririz. Temiz, yetkin ve saygın mı? Ne tür bir doğum istiyorsunuz? Doğum tercihlerinizi destekleyecek bir doktor bulmaya çalışın, ister suda doğum, epiduralli doğal doğum veya sezaryen doğum olsun. Ebe tarafından yönlendirilen bir doğumu tercih ediyorsanız, bunu destekleyecek bir hastane araştırmalısınız. Doğum uzmanları genellikle doğum yaptırdıkları bir veya iki hastaneye sahip olacaklardır, bu nedenle önce doktoru seçmek ve sonra hastaneyi tercih etmek mantıklıdır.
EVİNİZİ KİRALAYIN
Yurtdışında doğum, seyahat, hastane , konaklama ve ulaşımı kapsayan bir süreçtir. Bebeğinizi kucağınıza alma sürecinizde konforlu bir evde yaşamak sizi rahatlatacaktır. Hastaneye yakınlığı önemlidir. Çevresinde yürüyüşler yapabileceğiniz, keyifli mekanları keşfedebileceğiniz, kısaca kendinizi iyi hissedeceğiz bir konumda olmasına özen gösterin. Doğum sonrası için araç kiralayabilirsiniz, şehir içinde ulaşımın kolay olduğu bir lokasyon da iseniz buna gerek kalmayabilir. Araç kiralarken bebek koltuğu olduğundan emin olun, birçok hastane bebeğinizin doğumdan sonra ne şekilde evinize ulaştıracağınızı kontrol ediyor. Evinizden hastaneye gitmenin ne kadar kolay olduğunu ve ne kadar sürdüğünü öğrenin. Hastaneye hızlı bir şekilde gitmeniz gerektiğini düşünün, örneğin Pazartesi günü saat 9:00 ve yağmur yağıyor, hastaneye gitmek için trafikte ne kadar süre kalmanız gerekiyor? Ayrıca, doğum uzmanınızın ofisi hamileliğinizin son aylarında orada haftalık ziyaretler yapabileceğinizi unutmayın – mümkünse uzun bir yolculuktan kaçının.
ZORLUKLARLA İLGİLİ OLASI GİDERLERİ PLANLAYIN
Yurt dışında bir bebek sahibi olmak, özellikle farklı bir kültürde veya gelişmekte olan bir ülkede kesinlikle daha zordur. Daha önce deneyimi olan çevrenizden birileri varsa aklınıza takılanları sorun, bloglara ve yayınlanan yazılara göz atın. Gideceğiniz ülkede yaşayan ve orada daha önce doğum yapmış olan yakınlarınız var ise onlara ve önerecekleri doktor ve hastanelere mutlaka göz atın.
DOĞUM PLANINIZ OLSUN
Doğum planı yapmak hamileyken zor ya da anlamsız gelebilir. Nasılsa bir şekilde olacak diye düşünebilirsiniz. Bir doğum planı oluşturmaya çalışın, böylece doğum günü daha az sürpriz yaşarsınız. Epidural kullanımından, sünnete, ilk doktor muayenesinden, doğum kurslarına, refakatçinizin kalacağı yere ve emzirme sürecine dair aklınızdakileri kağıda dökün. Beklenmedik durumları planlamak her zaman mantıklı olduğu için stresi azaltmaya yardımcı olabilir. Doğum fotoğrafçılarını araştırabilirsiniz, ücreti 500$ ile 2.000$ arasında değişiyor, kampanyalar ve hastane ile anlaşmalar varsa araştırabilirsiniz. Gideceğiniz bölgede ki uygun doğum ve emzirme kurslarını araştırabilirsiniz. Hastaneler kendi bünyelerinde bu hizmeti sağlıyor, yerinizi ayırmanız gerekebilir.
SAĞLIĞINIZA DİKKAT EDİN
Giderler, planlama, organizasyon derken en önemlisinin siz aile fertleri ve bebeğinizin sağlığı olduğunu unutmayın. Bebeğiniz ile ilgili doktorunuzla tüm kontrolleri yaptıktan sonra, her şey yolunda giderse bu yola çıkmanız önemlidir. Klasik gelebilir, ancak sağlığınızı korumanız ve yeni ülkenizde tercih edeceğiniz doktordan düzenli kontroller almanız çok önemlidir. Doğum öncesi vitaminlerinizi almaktan doğru yiyecekleri yemeye, sağlığınıza ve vücudunuzun sağlığına özen göstermeniz hepsinin ötesindedir.
Evinizden binlerce mil uzaklıkta, hayatınızın bu en değerli zamanında yaşayacağınız süreç sonrası evinize, ömür boyu yüzünüzde tebessüm yaratacak anılarla dönmeniz dileğimizle.
Haber Önerilerimiz:
- En çok merak edilen soruların cevaplarıyla Amerika’da doğum!
- Bebekle seyahat edenlere 21 tavsiye
- Ara tatilde çocuklarınızla gidebileceğiniz en güzel 8 rota
- Çocukla güvenli seyahatin 9 püf noktası
- Çocukla seyahati kolaylaştıracak 5 öneri
- Amerika’da doğum ile vatandaşlık hakkı kazanma dönemi son mu buluyor?
- ‘Doğum turizmi’ sektörü ortaya çıktı
FARKLI ÜLKELERDEN ÜLKE DIŞI DOĞUM DENEYİMLERİ
Mariam Navaid Ottimofiore, Singapore
Singapur’daki ilk çocuğumu doğuran bir Pakistanlı gurbetçiydim. Çin’in doğumla ilgili gelenek ve göreneklerine aşina olduğumdan, kısa bir süre sonra batıl inanç ve zamanlamanın büyük bir rol oynadığını fark ettim. Uğurlu bir günde doğan bir çocuk sonsuza dek kutsanıyordu. Doğum sancılarımın başladığı andan 3.cü sabaha kadar hala bebeğim gelmeye hazır değildi. Her iki Çinli ebem de bana sadece bir gün daha beklememi söyledi! Çin burçlarına göre, gerçekten çok sevilen bir işaret olan Ejderha Yılıydı ve ayın 8. gününde doğan bir çocuğun olması ve Singapur’da çağrıldığı gibi ‘ejderha bebeği’ olması yerel kültürde piyango kazanmaya eşdeğerdi. Her şey tam da hayal ettiğim gibi oldu, bebeğim bundan sonra hem farklı bir kültürün vatandaşıydı hem de özel bir bebek olarak anılacaktı.
Cristin Kelly, Avustralya
“Evden binlerce mil uzakta yaşamanın güzelliği, istediğiniz gibi tuhaf bir şekilde farklı şeyler yapabilmenizdir, ev kültürünüzü geride bırakmanıza gerek yok, gittiğiniz ülkede kendi kültürünüzü farklı bir kıtada yaşayabilirsiniz. Avustralya’da bir Amerikalı göçmen olarak, bir doktordan ziyade bir ebenin daha faydalı olduğunu söyleyen bir yakınım yoktu. Kendi araştırmalarım sonucunda istediğim tüm bilgilere internetten ulaşabildim. Ebe doğumu hep istediğim bir şeydi. Kimse bana farklı bir şey söylemeden, ben – Avustralyalıların dediği gibi, “buralarda yeniyim” diyerek her bakış açısını inceledim. Hem gelenekçi hem de yeniliklere açık profesyonel olan ebem, hayatıma kattığım en özel insanlardan biriydi. Birlikte geçirdiğimiz aylar boyunca, sevgili bir teyze, dürüst bir danışman ve bazen de sert bir yaşam koçu gibiydi. Aynı kıtada yanımda ailem olmadığından, benimle el ele yürüdüğüne inandığım birinin olması tanrıdan bir armağandı. Gurbetçi tutumum, istediğim doğumu seçebilme özgürlüğü verdi. Avustralya bana güneşle dans eden, kolaylığı seçen, özgür ruhlu bir ‘mutlu küçük Vegemite’ verdi.”
Genevieve Morgan, Belçika
“Ben Belçika’da üç çocuğunu doğuran bir İngiliz gurbetçisiyim. Doğum öncesi bakım aylık kontroller ile harikaydı. Üçüncü hamileliğim ‘risk altında’ bir hamilelikti, bu yüzden haftalık sonogramlarım vardı ve çok iyi bakıldığını hissettim. Doğumlar için kendi ebe vardı, her çocuğu aldıktan sonra on gün boyunca hastanede kaldım ve içinde başka kimse olmayan iki kişilik odalar vardı. İlk bebek için emzirme konusunda birçok uygulamalı yardım aldım. Emzirmeyi teşvik etmek için doğum servisinde bira almanın standart olduğu Hôpital St. Pierre ve Hôpital de Braine l’Alleud’da doğum yaptım. Hastanelerden ayrıldıktan sonra, kestirmemi ve düzgün bir şekilde yediğimi garanti eden sağlık ziyaretçilerinden sık sık ev ziyaretleri yaptım.”
Nili Bueckert, Almanya
“Ben İsrail doğumlu, Amerika’da yetiştirilmiş, Almanya’da yedi yıl yaşamış eski bir göçmenim. Almanya’da iki oğlumu iki ebeden oluşan bir ekiple bir Geburtshaus ‘da (doğum merkezi) doğurdum. Hem gelişmekte olan ülkelerdeki hem de Alman doğum merkezlerindeki deneyimlerle birlikte binden fazla bebeğin dünyaya geldiği bir merkezdi. Doğum odası, bir su havuzu ile Süit oda büyüklüğündeydi. Her iki doğumdan sonra da üç saat içinde evdeydim. Ebe doğumdan sonra sekiz hafta olana kadar her gün evde beni kontrol etti. Geçenlerde ABD’de doğum yaptım. ABD’de Almanya deneyimime benzer bir doğum merkezine gittim. Her iki ülkede de istediğim doğal doğum deneyimini bulabildiğim için çok şanslıyım.”
Blair Galbreath, Malezya
“Ben Malezya’da yaşayan bir Amerikan (doğum ile sahip olduğum) ve İngiliz (vatandaşlığa başvuru ile aldığım) Pasaportuna sahip bir göçmenim. Kanada’da doğan kızımın 7 lb 14 oz olduğunu söylediğimde, “Vay canına, eğer oğlunuz bu kadar büyürse, erken başlamamız gerekecek. Büyük bebek ile normal doğumu çok fazla istemiyoruz” cevabını aldım. O, tüm yabancı arkadaşlarımın kullandığı aynı doktordu, bu yüzden Batılı bebeklere alışık olacağını düşündüm, ama görünüşe göre durum böyle değildi. Oğlum 8lb 4oz’da doğdu, bu durum onu, doktorun ve hemşirelerin gördüğü en büyük bebek yaptı ya da en azından onların tepkilerine dayanarak düşündüğüm şey bu oldu.