Turizm sektörü birçok sektörle ilişki içerisindedir. Turizmin ekonomik yönü yalnızca kendi girdileri üzerinde değil diğer sektörlerinde girdilerine bağlı olarak da ilerlemektedir. Sanayi, sağlık, eğitim, teknoloji gibi birçok sektörle ilişki içerisindedir. Bu sektörlerden birisi ise turizm sektörü ile sürekli ilişki içerinde olan tarım sektörüdür. Sahip olduğu iklimi, doğal kaynakları, bitki örtüsü, denizleri, gölleri, arazi yapısı ve toprakları göz önüne alındığında Türkiye hem tarımda üretim çeşitliliğine arz etmekte hem de kitle, kültür ve alternatif turizm çeşitliliğine imkân sağlanmaktadır.
Tarım ve turizm benzer özelliklere sahip olması sebebiyle birbirlerini tamamlamaktadır. İki sektör arasında olan ilişki ve insanların klasik hayatlarından bir sürede olsun uzaklaşma çabası sonucu ortaya çıkan doğal yaşama duyulan özlem ile tarım ve turizm birleşerek ortak bir paydada toplanan agro-turizm faaliyetini ortaya çıkarmıştır. Böylelikle insanlar yeni bir alternatif turizm faaliyetine yönelip hem yeni bir turizm çeşitliliğine katılmakta hem de turizm ve tarım sektörüne ekonomik girdi sağlanmaktadır.
EKO TURİZM- EKO TURİSTLER
Uluslararası Eko Turizm Topluluğunun raporu incelendiğinde eko turistlerin 35-54 yaş aralığında olduğu ve daha çok erkeklerden oluştuğu görülmektedir. Ekoturistlerin %26,6’sının ise gelir düzeyinin 90.000 ABD Doları olduğu saptanmıştır. Bu turistlerin yaklaşık olarak %39,5 ise yönetici konumundadır ve %82 ise üniversite mezunudur. Yıllık seyahat harcamaları normal turistlerden 2000 ABD doları fazla olan bir ekoturist bir destinasyona yaklaşık olarak 1000 ile 1500 dolar harcama yapmaktadır. Yapılan ekoturistlik faaliyetlerindeki konaklamalar ise 8-14 arasında değişmektedir. Raporun genel çaplı rakamlarına bakıldığında önemli bir gelir kaynağı olan ekoturistler hem turizm sektörüne hem de tarım sektörüne önemli boyutta gelir sağlayacak kişilerdir. Ekoturistlere gerekli önem verilerek tarım sektörü paydaşları tarım dışı bir sektörden ekonomik girdi sağlayabilecektir.
AGRO TURİZM (TARIM TURİZMİ) NEDİR?
Latincede ager sözcüğünden türetilen agro kavramı Yunanca ’da toprak ve tarım bilimi anlamına gelmektedir. Agro turizm; kırsal çevreyle, ürünle ve konaklamayla bağlantılı bir çiftlikte, kampta veya pansiyonda konaklama, eğitsel gezi, yeme-içme, rasyonel faaliyetler ve çiftlikte ürün ve el sanatlarının satılmasıyla ilişkili faaliyetler bütünü olarak tanımlamaktadır. Literatürde agro turizm ve çiftlik turizmi kavramları karıştırılmaktadır. Bazı kaynaklarda aynı anlama geldiği belirtilirken bazı kaynaklar çiftlik turizmi kavramını farklı tanımlamada kullanmaktadır. Çiftlik turizmi ile ilgili genel tanım incelendiğinde “Kırsal bölgelerde, çiftlik organizasyonu amacıyla kurulmuş ve çevresine çiftlik ürünü sağlayan bir işletmenin aynı zamanda turizm konaklama olanakları sağlaması, gelen turistlerin de isterlerse bir çalışma programına katılabilecekleri, kırsal yaşantının sahnelenmesine olanak sağlayan bir girişimdir” şeklinde tanımlanmaktadır. Literatürde tarım turizmi ile karıştırılan diğer bir kavram ise kırsal turizm kavramıdır. Kırsal turizm kavramı ile ilgili genel çaplı tanım incelendiğinde ise “İnsanların doğal ortamlarda gezi, dinlenme ve farklı kültürler ile bir arada olmak amacı ile kırsal bir yerleşmeye gitmesi ve oradaki konaklamaları tercih edip o yöredeki etkinliklere katılmaları ile gerçekleşen bir turizm türüdür” şeklinde tanımlamak mümkündür. Kırsal turizm çiftliklerde ve/veya geleneksel yerel gıda işletme tesislerinde yapılmak zorunda değildir. Çiftçilere doğrudan ek gelir sağlama amacı gütmez. Tarım turizmi ise kırsal turizmin bir alt kolu olup tarımsal üretim alanlarında çiftçilere ek gelir sağlamayı amaçlar.
TURİZMİN TARIM SEKTÖRÜNE ETKİSİNİN İLK ORTAYA ÇIKIŞI
Tarım veya hayvan üretme amacında olan çiftliklere tatil yapma girişimi ilk olarak 19. Yüzyılın sonlarına doğru Amerika’nın North Dakota eyaletinde ortaya çıkmıştır. İl çiftlikler ise 1880 yılında işleme girmiştir. 1949 yılında yayımlanan ilk çiftlik tatili broşürü ile turistlere çiftliklerde tatil yapma imkânı sağlanmıştır. 1992 yılında ise “Rio Gündem 21” isimli uluslararası bir toplantıda birçok ülkenin katılımı ile ulusal kalkınma adına çeşitli planları işlerlik kazandırma amacıyla kararlar alınmıştır. Kararlardan birisi de “tarım turizminin” geliştirilmesidir.
TÜRKİYE’DEKİ AGRO TURİZM UYGULAMALARI
– Gökçeada örneği
– İzmir ili Şirince köyü örneği
– Mumcular örneği
– TATUTA
– Antalya Tarım Eğitimi Derneği
– Pastoral Vadi Çiftliği
– Tarihi Aspat’ ta Tarım Turizmi
TATUTA PROJESİ
Türkiye’de çiftlik (tarım) turizmi uygulamalarına baktığımızda bu konuda Buğday Derneğinin TaTuTa projesi ile öncülük yaptığı görülmektedir. TaTuTa “Ekolojik Çiftliklerde Tarım Turizmi ve Gönüllü Bilgi, Tecrübe Takası” projesinin kısa adıdır. Projenin ana amacı Türkiye’de ekolojik tarımla geçinen çiftçi ailelerine mali, gönüllü işgücü ve/veya bilgi desteği sağlayarak ekolojik tarımı teşvik etmek ve sürdürülebilirliğini sağlamaktır. Tatuta projesi 2004 yılından bu yana dünya genelinde yaklaşık olarak 100 ülkede ve 11 binin üzerinde eko çiftliğin üyeliğinin olduğu WWOOF (WWOOF (Worldwide Opportunities on Organic Farms/Organik Çiftliklerde Uluslararası Fırsatlar) Türkiye temsilciliğini yürütmektedir. WWOOF dünya genelinde sürdürülebilirliğe teşvik sağlamak amacıyla gönüllü katılımcılar ile organik çiftlikleri birbirine bağlayan bir oluşumdur. Çiftlikleri ziyarete giden kişiler gönüllü çalışma yapmaları karşılığında, konaklama ve yeme-içme ihtiyaçları çiftlik tarafından karşılanmaktadır. Böylece insanlar para kazanma amacı gütmeden ve hiçbir zorunluluk yaşamadan gönüllü olarak doğa ile içi içe yaşamaktadırlar.
Çiftliklere ziyaret amacı ile giden kişiler, bir köyde ya da çiftlik evinde doğa dostu tatil yapma şansını yakalamaktadır. Günlük yaklaşık olarak 6 saat tarım ve/veya hayvancılık ile bir çiftlikte çalışarak zamanlarını geçirmektedir. Bu sayede gönüllüler ile çiftçiler karşılıklı bilgi ve deneyim faaliyetinde bulunma şansı yakalamaktadırlar. Konuk olarak bu tür faaliyetlere katılan ziyaretçiler ekopansiyonlara da veya çiftliklerin misafirhanelerinde konaklamaktadırlar. Projeye gönüllü olarak da olsun konuk olarak da olsun katılmak isteyen Gençtur aracılığı ile faaliyetlere katılabilmektedir. Gençtur’a ödenen 60 TL’lik yıllık ücret ile ziyaret amacında bulunmak isteyen kişiler Tatuta projesi kapsamındaki çiftliklere gidebilmektedirler. Bunun yansıra Buğday Derneğine üye olan kişiler herhangi bir bedel ödememektedirler.
Türkiye’nin 7 bölgesinde faaliyet gösteren Tatuta çiftliklerinin genel haritası;
Sayıları son veriler incelendiğinde 88 olduğu tespit edilen Tatuta çiftliklerinden bazılar;
1. Ali Koçak Çiftliği (Tortum / Erzurum)
Doğu Anadolu Bölgesinin en gözde yerlerinden Erzurum/Tortum’da bulunan Ali Koçak Çiftliği doğa turizmi önemli bir destinasyon kaynağıdır. Yaklaşık olarak 1000 metre rakımda yer alan bölgenin geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktan sağlanmaktadır. Çiftlikte 10 dönüm arazi üzerinde tarım yapan ev sahibi bunun yansıra su değirmeninden de tahıl öğütüp un yapmaktadır. Ekolojik kurallar çerçevesinde üretilen elma, armut, dut, kiraz, ve ceviz yetiştirilirken bunların haricinde soğan, patates ve mısır gibi sebzelerde yetiştirilmektedir. Turistlik amaçla doğa dostu güzel bir zaman geçirmek isteyen kişilerin uğrak adresidir. Çiftlikte yapılmakta olan kahvaltılar hep birlikte yenilirken diğer öğünlerde herkes özgürce hareket etmektedir. 7 odadan oluşan çiftlik yerli ve yabancı birçok turistti gönüllü ve/veya konuk olarak ağırlamaktadır.
2. Ayşe ve Cengiz Genç Çiftliği
Muğla İlinin Fethiye ilçesine yaklaşık olarak 20 kilometre uzaklıkta olan Yeşilüzümlü kasabasına yakın bir konumda orman içerinde bulunan çiftlik küçük bir misafir evinde yerli ve yabancı birçok ziyaretçiyi ağırlamaktadır. Konuk ve gönüllü olarak gelen ziyaretçilere organik tarım yapılması imkanını veren bu çiftlik, yerli-yabancı uzmanlarında desteğini alarak yabani mantar toplaması ve güvenli bir şekilde tüketilmesini sağlamaktadır. Bunun yansıra türü tehlike altında olan orkide türlerinin de tanıtımı yapılmakta ve çiftliğin bulunduğu arazide sürdürülebilirliği için çaba sarf edilmektedir. Çiftlikte gönüllü olarak çalışmak isteyen kişiler minimum 3 hafta olmak üzere uzun dönem kabul edilmektedir. Gönlülerin çalışma programları haftada 6 gün ve günde 5 saati geçmeyecek şekilde esnek bir program ile çiftlik sahipleri tarafından ağırlanmaktadır.
Yıllık Bazda Aylara Göre Çiftlikte Yapılacak Gönüllü İşleri Şu Şekildedir;
Ocak: Bahçe hazırlama ve budama
Şubat-Mart: Bahçe hazırlama ve fidan dikimi
Nisan: Fide dikimi
Mayıs: Mutfak faaliyetlerine yardım, bahçe işleri
Temmuz-Eylül: Mutfağa yardım, çevre işleri, bahçe işleri
Ekim: Bahçe işleri, üzüm toplama
Kasım: Bahçe hazırlama
Aralık: Odun toplama, bahçe işleri
3. Kapor Çiftliği
Kapadokya’nın Avanos ilçesinde yer alan çiftlikte ev sahibi Osman Bey uzun yıllardır bölgenin organik tarım ve alternatif turizm faaliyetlerinde gelişimi için çabaladığı bir Tatuta çiftliğidir. 1994 yılından bu yana organik tarım ile uğraşan ev sahibi 2008 yılında yapmış olduğu organik tarım ürünlerini %100 Ekolojik pazarlara göndermektedir. Bu konuda gelişim göstermek isteyen kişiler bu çiftliğe mutlaka vakit ayırıp gitmesi gerekmektedir. Bunun yansıra butik otel hizmeti veren çiftlik bol ürün çeşitliği ile yerli ve yabancı ziyaretçileri ağırlamaktadır. Çiftlikte yapılan gönüllük işlerinden bazıları ise şunlardır;
-Pazara hazırlık, sera yapımı, tohum seçimi,
– Ekim, tarlaya dikim, çapa, hasat
4. Elbademli Çiftliği
Antalya Kaş Çukurbağ köyünde yaklaşık olarak 53 dönüm üzerinde kurulu olan çiftlik doğa dostu bir tarım ailesine aittir. Farklı bölgelerden gelen ve doğal yaşımı bir sürüde olsun yaşamak isteyen kişiler için en güzel Tatuta çiftliklerinden biridir. Çiftlikte doğal yaşam standartlarından biriside elektrik enerjisinin güneş panellerinden sağlanmasıdır. Köy merkezine 3 km uzaklıkta olan çiftlik denize ise 9 km uzaklıkta bulunmaktadır.
5. Ata’dan Çiftliği (Diyarbakır/Bismil)
45 km uzaklıkta olan çiftlik yine doğa dostu bir turizm faaliyetini ziyaretçilerine sağlamaktadır. Yaklaşık olarak 22 yıl beyaz yakalı olarak çalışıp memleketine dönen ev sahibi çiftlikte annesi ile çalışmaktadır. Tavuk, yumurta, eritme peyniri, mevsiminde bamya, domates gibi daha birçok ürünü doğal ortamında organik yetiştiren bu çiftliğe Diyarbakır/Bismile giderek gönüllü ve konuk olma şansına erişebilirsiniz.
Zihni BİLİR
Necmettin Erbakan Üniversitesi
Turizm İşletmeciliği Bilim Dalı
Yüksek Lisans Öğrencisi