Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın İngiltere’den iadesini sağladığı Isparta kökenli Sidamara tipi lahit ile iki boğalı kağnı eseri, müzede sergilenmeye başlandı.
Türkiye’den yasa dışı yollarla götürülen, İngiltere’de tespit edilen ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın girişimleri sonucunda iade süreci tamamlanan Isparta kökenli Sidamara tipi lahit ile milattan önce 3000-2000’e tarihlenen iki boğalı kağnı eseri, ülkeye getirildi.
İki kültür varlığı, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un katıldığı basın tanıtımıyla Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenmeye başlandı.
“TARİHİ ŞEKİLLENDİREN TOPRAKLARIN ÜZERİNDE YAŞIYORUZ”
Bakan Ersoy, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin, dünyanın en zengin arkeolojik mirasına sahip ülkelerden biri olduğuna işaret ederek, “İnsan medeniyetinin doğduğu, onlarca farklı devlet ve kültür yapısına evrildiği, tarihi şekillendiren sayısız dönüm noktasının gerçekleştiği toprakların üzerinde yaşıyoruz. Böylesine zengin bir kültür ve medeniyet mirasına sahip çıkmak hepimizin ortak sorumluluğudur” dedi.
BİR YILDA 106 KÜLTÜR VARLIĞININ İADESİ SAĞLANDI
Kültür varlıklarının korunması için azami hassasiyet gösterdiklerini vurgulayan Bakan Ersoy, ayrıca çeşitli yollarla sınırların dışına çıkarılmış hazineleri de gerek diyalog kurarak gönüllülük esasıyla gerekse hukuki yollarla ait oldukları topraklara getirmek için yoğun mesai harcadıklarını bildirdi.
16 YILDA 4 BİN 439 KÜLTÜR VARLIĞI
Bakan Ersoy, sadece geçen yıl 106 kültür varlığının iadesinin sağlandığını belirterek, şöyle konuştu:
“Bugün yine yürüttüğümüz çalışmaların başarılı bir sonucu olarak iki kültür varlığımızın daha ülkemize dönüşünün mutluluğunu yaşıyoruz. Neticede 2004-2020 arasında 4 bin 439 kültür varlığının ülkemize iadesi sağlanmıştır. Özellikle belirtmek istiyorum, 2002 yılında bir tane eseri yurt dışından getirtmiştik. Kaçakçılık Dairesi oluşturup üzerine daha hızlı gidildikten sonra 2004’ten sonra hızlandı, 5 bine yakın tarihi eserin ülkemize geri getirilmesi başarıldı.”
AKADEMİK ÇALIŞMALARIN DEĞERİNE ÖRNEK
Bakan Ersoy, bu operasyonların, akademik çalışmaların ne kadar değerli ve önemli olduğunu göstermesi açısından da örnek birer dosya olduğuna dikkati çekerek, her iki eserin tespiti ve Anadolu topraklarına aidiyeti noktasında Prof. Dr. Mehmet Özsait ve Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu‘nun kilit rol oynadığını vurguladı.