Ege turizmi için bakanlıktan iki etaplı dev proje

İzmir şehir görüntüsü

Last Updated on 9 Mart 2020 by Turizm Günlüğü

Ege turizminin, genel turizm pastasında hak ettiği yeri alması için iki etaplı bir çalışma başlattıklarını duyuran Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, proje hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

İzmir Ticaret Odası’nda gerçekleştirilen “Ege Turizm Planı Değerlendirme Toplantısı”nın ardından konuşan Bakan Ersoy, “Ege Turizm Merkezi – Çeşme” ve “Ege Turizm Merkezi – Didim” olmak üzere 2 proje hazırladıklarını söyledi.

Çeşme etabının ilk tanıtımını gerçekleştirdiklerini belirten Ersoy, şöyle konuştu:

SİYASET ÜSTÜ BİR PROJE

“Proje daha ham, geliştiriliyor. Plan aşamasına geçmeden önce de başta bölgedeki sivil toplum kuruluşları olmak üzere genelde Ege turizminde söz sahibi olacak herkesin görüşlerini, fikirlerini almak istiyoruz. Bunla ilgili çalışma planını oluşturuyoruz. Bu bağlamda onlardan aldığımız fikirlerle projeyi geliştirmek istiyoruz. Her şeyden önce bu, bir siyaset üstü proje olarak görülmesi lazım.

KARŞI ÇIKMADAN ÖNCE DURUN

Buradaki herkesin de bu şekilde yaklaşmasını, kafadan ‘karşıyız’ diye yaklaşmamalarını, bir dinlemelerini, varsa doğru fikirleri zaten dikkate alacağımız bilmelerini istiyorum. Biz burada bölge insanıyla, söz sahibi olması gereken insanlarla birlikte projeleri geliştirip hayata geçirmek istiyoruz.

İzmir

DÜNYANIN EN İYİ TURİZM PROJELERİNDEN BİRİ

Dünyada örnek olacak, parmakla gösterilecek bir proje hazırlanıyor. Sadece Türkiye’nin en iyi projesini değil, dünyanın en iyi turizm projelerinden birini hazırlıyoruz. Dünyadaki bu tarz başarılı olmuş projelerin hepsini inceliyoruz. Onlardan doğru, güzel, başarılı olan örneklerin kısımlarını alıp bu projeye yansıtıyoruz. Denenmiş fakat başarısız olmuş kısımları da bu projeden uzaklaştırıyoruz. Aslında dört dörtlük bir çalışma oluyor. Amaç bugün turizmine değil gelecek 50 yılın turizmine hitap eden bir konsept yaratmak.”

PROJE EKİBİ HAZİRAN’DA, TAHSİS İHALELERİ 2021’İN SON ÇEYREĞİNDE, 2023’TE DE HAYATA GEÇECEK

Ersoy, ayrıca doğayla ilgili hassasiyetleri de göz önünde bulundurduklarını şu sözlerle ifade etti:

“Burada devlet özveride bulunuyor ve bulunması da gerekiyor. Ekonominin geliştirilmesi, bölgenin halkının refahına yardımcı olması açısından. yatay mimarı burada şart. Olmazsa olmazımız. Yapılaşma yoğunluğu çok düşük. Kıyı bandında minimum 100 metre ile 1500 metreye varan derinliklerde genel kullanım alanları yaratıyor. Bu dünyada eşi benzeri olmamış bir çalışma. Bütün bunları yaparken de diyoruz ki biz bunları kafamıza göre yapmıyoruz. Biz fikirlerimizi, buranın doğru işleyen, uyumlu bir ekonomi olması için fikrimizi yazıyoruz ama sizlerin görüşlerini de artılarınızı alırız. Uygun bulmadıklarınızı tartışır çıkarırız. Ondan sonra Mayıs sonuna kadar bir proje grubu oluşturacağız. Bu projeyi bir plana dönüştürecek olan geniş kapsamlı bir proje gurubu olacak. Burada yabancı danışmanlar da olacak. Aşamalı şekilde projeyi bir plana aktaracağız ve bu aşamada da herkesin görüşlerini almaya devam edeceğiz.”

TAHMİNİ MALİYETİ 20 MİLYAR DOLAR

“Arazinin yüzde 99’luk kısmını devlet kendi tahsis yapıyor. Burada tahsis gelirlerinden 1 milyar dolar civarında bir gelir elde edeceğiz. Bu çok makul hesaplamalarla yapıldı. Bütün bu saydığımız kamu altyapılarını, sosyal ve kültürel faaliyetler için gerekli her şeyi buradan elde ettiğimiz gelirle gerçekleştiriyoruz. Tahsisten elde edeceğimiz gelirle bütün bu yatırımları gerçekleştiriyoruz. Geri kalan toplam yatırımcılarla birlikte tahminen 20 milyar dolarlık bir proje olduğunu ön görüyoruz ama bu tahsis ihalesini alıp yatırımcılar tarafından gerçekleştirilecek yatırım. Devlet onların önünü açmak için gerekli olan altyapı, sosyal ve kültürel alanları yani halkın kullanımı için alanların yatırımı bu tahsisten elde edeceği gelirle sağlayacak. Ne genel bütçeye ne yatırımcıya ne de belediyelere ekstra bir yük getiriyoruz. Hepsini bu kaynakla sağlıyoruz. Burada aslında yükü üstlenen devlet. Arazisini bu yatırım için tahsis ediyor.”