Coronavirus salgınının ekonomik ve hukuki boyutları gün geçtikçe daha fazla öne çıkıyor. Türkiye İnsan Yönetimi Derneği (PERYÖN), virüsün iş yaşamına olan hukuki etkisine dikkat çekti.
PERYÖN (Türkiye İnsan Yönetimi Derneği) çatısı altındaki PERYÖN Akademi tarafından düzenlenen “Koronavirüs Karşısında İşyerindeki Önlemlerin Hukuki Çerçevesi” konulu webinarda coronavirus salgınının işverenlere hukuki boyutları ele alındı.
“KURUMLARIN RİSK DEĞERLENDİRMESİ YAPMASI ÖNEM TAŞIYOR”
Söz konusu tablonun işveren ve çalışan hakları gözetilerek hukuki olarak incelenmesinin önemine değinen Prof. Dr. Erdem Özdemir işletmelerin İş Sağlığı ve Güvenliği Kurullarını (İSG) acilen toplayarak, konuyu değerlendirmesi ve işyeri düzeyindeki önlemleri belirlemesi gerektiğine dikkat çekti.
Özdemir, “Yönetmeliğe göre; ‘…özel bir tedbiri gerektiren önemli hallerde kurul üyelerinden herhangi biri İSG kurulunu olağanüstü toplantıya çağırabilir. Bu konudaki tekliflerin kurul başkanına veya sekreterine yapılması gerekir. Toplantı zamanı, konunun ivedilik ve önemine göre tespit olunur…’ Buna göre, işletmelerin İSG kurullarını acilen toplamaları isabetli olacaktır. İSG kurulunda, işyeri özelinde önlemler belirlenmeli, riskli alan ve gruplar tespit edilmelidir. Örneğin yurtdışına giden çalışanların nasıl yönetileceği, yakın temas halinde çalışan kişiler, dışarıda çalışması zorunlu olan kişiler ve riskleri belirlenmelidir. İkinci olarak ise, alınacak önlemler tespit edilmelidir. Bu kapsamda, işyerinde dezenfektanların temini, maske gerekiyorsa kullanımı, yemekhane ve kafeteryaların servis sunumlarının gözden geçirilmesi gibi önlemler hayata geçirilmelidir. Risk değerlendirmesi ekibinin, Coronavirus kapsamında risk değerlendirmesi yapması önemlidir” dedi.
“ÇALIŞANLARIN YAKIN TEHLİKE DURUMUNDA ÇALIŞMAKTAN KAÇINMA HAKLARI VARDIR”
İşverenlerin çalışanlarını bilgilendirme zorunluluğuna dikkat çeken Özdemir, “İSG mevzuatına göre işverenin çalışanlarını olağan dışı durumlar ve tedbirler konusunda bilgilendirmesi gerekmektedir.
HANGİ ÖNLEMLER ALINMALI?
Bu kapsamda, yeni coronavirus ile ilgili bilgilendirme notlarının hazırlanması ve çalışanlara duyurulması gerekmektedir. Burada da virüsün niteliği, nasıl bulaştığı, şüphe halinde neler yapılması gerektiği, işyerinde alınan önlemler çalışanlara aktarılmalıdır.
Virüs riski olan ülkelere giden çalışanlar bakımından, işverenin interaktif biçimde hareket etmesi gerekmektedir. En az 14 günlük süre için çalışanın işyerinden izole edilmesi, süre sonrasında hekim onayı ile işe başlaması, eğer virüs bulaşan çalışan işyerine geldi ise, mutlaka bulunduğu yerlerin özel olarak temizlenmesi gerekir.
Yurtdışına seyahat, çalışanın izin günlerinde çalışanın temel hakları kapsamındadır. Dolayısıyla, işverenin bu hakkı kaldırabilmesi ve yasaklayabilmesi mümkün değildir. Ancak işverenler, bu konuda tavsiyede bulunabilirler. Bu kapsamda riskli ülkelerin listesinin yayınlanması ve çalışanların bu ülkelere gitmemesinin tavsiye edilmesi, gidilmesi durumunda işyeri hekimine durumun bildirilmesi ve dönüşte de işyeri hekiminin tavsiyesine göre hareket edilmesi şeklinde süreç tasarımı yapılması isabetli olacaktır” dedi.
CORONAVIRUS SALGINININ KVK BOYUTU…
Sürecin KVK boyutuna da dikkat çeken Özdemir: “İşverenler termometre gibi ölçüm cihazlarıyla işyerinde testler uygulamak isteyebilirler. Sağlık verileri KVK mevzuatımızda özel nitelikte veridir ve işlenme süreçlerinde (kanunca öngörülen durumlarda) hekim veya aydınlatmaya dayalı açık rıza temelinde yapılması gerekir. İdeal olan, sağlık verileri konusunda, hekim tarafından işlenme yöntemidir. Kişisel verilerin işlenmesinde mutlaka ölçülülük ilkesine de uyulması gerekir”.